Cenaze namazında dört tekbirden sonradan dua ile ilgili hadis-i şerif.

Abdullah İbni Ebû Evfâ radıyallahu anhümâ’dan söylenti edildiğine kadar o, kızının cenaze namazında dört defa tekbir aldı. Dördüncü tekbirden sonra, iki tekbir aralarında durduğu kadar durup kızının bağışlanmasını diledi ve ona dua etti. Sonra da “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle yapardı” dedi.

Bir diğer rivayette şu ifadeler yer almaktadır: “Dört tekbir aldıktan sonradan pek bekledi oysa biz onun beşinci defa tekbir alacağını sandık. Sonra sağına ve soluna selâm verdi. Namazdan daha sonra; “Bu yaptığın nedir?” dedik. O da bize, “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yaptığını gördüğüm şeye bir ilave yapmış değilim” veya “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle yapardı” diye yanıt verdi. (Hâkim, el-Müstedrek, I, 360 (Hâkim, “hadis sahihtir” der) Ayrıca bk. İbni Mâce, Cenâiz 24)

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

Müellifimiz Nevevî, ilk olarak verdiği cenaze namazı tarifine uygun bulduğu bu rivayeti, Şâfiler’in konuya dair görüşlerini onaylama ve tasvip etmek üzere zikretmiş olmalıdır. Sahâbe tatbikatını, dördüncü tekbirden sonradan dua yapılmasına kanıt göstermektedir. Tabiî ana delil, sahâbînin bu davranışını Hz. Peygamber’den gördüğünü belirtmesidir. Fakat, zikri geçen cenaze namazına iştirak edenlerin, bu davranışı hayretle karşılamaları (İbni Mâce’deki rivayete kadar sübhanallah diyerek imamı uyarmaya çalışmaları) ve tabiî namazın bitiminde “bu da ne oluyor?” diye sormaları, Şâfiler’in görüşünü ciddî biçimde tartışılır kılmaktadır.

Nevevî merhum bu rivayeti Hâkim’in Müstedrek’inden almış ve her nedense Kütüb-i Sitte içinde yalnızca İbni Mâce’nin Sünen’inde bulunmasına rağmen ona işâret etmemiştir. Hadisin râvîlerinden İbrahim İbni Müslim el-Hecerî, Süfyan İbni Üyeyne, Yahya İbni Mâin, Nesâî ve diğer bir takım münekkitlerce “zayıf” kabul edilmiştir. Zehebî de Hâkim’in “sahih” demesine iştirak etmemekte el-Hecerî’nin cılız bir râvi sayıldığını belirtmektedir.

Oysa bu rivayette Abdullah İbni Ebû Evfâ’nın, “Resûlullah da böyle yapardı” ya da “Resûlullah’ın yaptığını görmediğim bir şeyi ilâve edeceğimi mi sandınız?” şeklindeki sözleri, sahâbîlerin, her işlerinde Hz. Peygamber’i örnek aldıklarını göstermesi bakımından fazla önemlidir. Onların ölçüleri, Hz. Peygamber’in sünnetiydi. Savunmaları ve açıklamaları defalarca sünnetten kanıt göstermek şeklinde gerçekleşirdi. Gösterdikleri delillerin değerlendirilmesi veya tartışılması bambaşka bir konudur. Esas üzerinde durulması gereken Ashâb-ı kirâm’ın, hayatlarını sünnete ayarlamış olmalarıdır. Günümüzde de sünnetin her işimizde ölçü alınmasına, delillerin ve tartışmaların sünnete sarılmak amacına karşın olmasına geçekten çok büyük ihtiyaç vardır. Zira kimlik ve kişiliğimiz ve müslümanlıktaki kalitemiz sünnete uyarlama oranımıza bağlıdır.

Hadisten Öğrendiklerimiz

Cenaze namazında dördüncü tekbirden daha sonra dua edilebilir. Sahâbîler her işlerinde sünnete uymaya ve onu izlemeye son derece uyarı gösterirlerdi. İslâm ümmeti, sünnete uyabildiği ölçüde ümmet olma özelliklerini kanıt edebilir.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/cenaze-namazinda-dort-tekbirden-sonra-dua.html