Şuayb Aleyhisselâm kavmine, “Size yasaklanmış ettiğim şeye, kendim tutarsız davranmak istemiyorum” sözüyle ne açıklama yapmak istedi?

Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:

“Size yasaklanmış ettiğim şeye, kendim tutarsız adet edinmek istemiyorum.” (Hûd sûresi, 88)

Cenâb-ı Hak, Şuayb Aleyhisselâm’dan bahsederek onun sözünü bize hatırlatmaktadır. Şuayb Aleyhisselâm, kendi kavmini şirkten, insanların hakkını yemekten, fesat ve bozgunculuktan nehyedip, tevhide, ölçüyü ve tartıyı bütün yapmak suretiyle hak ve adaleti yerine getirmeye misafir etme etmişti. Onun gayesi, kavminin âdet ve alışkanlıklarının tersine olan bu nasihatlar ve tekliflerle onların hürriyetlerini ellerinden olmak, onları yaptıkları kötülüklerden çevirip de, o menhiyyatı kendisinin yapması değildi.

Yani, Allah’a karşısında siz günaha girmeyin ben gireyim, siz aldatmayın ben aldatayım, halkın mallarını siz yemeyin ben yiyeyim, siz istediğiniz gibi şımartma u sefa yapmayın ben yapayım, aramak istememiştir. Bunun tam aksine, gücünün yettiği nisbette insanları ıslah etmeyi hedef edinmişti.

Mürşidler, insanları düzeltmeye çalışanlar, ilk olarak kendileri kurtuluşa ermiş olmalıdırlar. Peygamberler en büyük mürşid ve muslihlerdir. İyiliği tavsiye edip kötülükten uzaklaştırmaya çalışanların onların ahlâkıyla ahlâklanmaları ve metodlarını çok iyi bilip uygulamaları gerekir. Kur’an ve Sünnet’in, peygamberlerin hayatlarından canlı tablolar sunmasının hikmeti de bu olsa gerektir.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/hud-suresi-88-ayet-tefsiri.html