Hadisi nasıl anlamalıyız? Hadisten çıkarmamız gereken dersler nelerdir?

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine tarafından, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’e İsrâ gecesinde, birinde şarap, diğerinde süt yer alan iki kadeh getirildi. Bardaklara şöyle bir baktıktan sonradan süt bardağını aldı.

Bunun üzerine Cebrâil:

“Seni, insanın yaratılış gayesine yerinde olana yönlendiren Allah’a hamdolsun. Ola Ki içki batmış bardağı alsaydın, ümmetin sapıklığa düşerdi” dedi. (Müslim, Îmân 272 , Eşribe 92. Keza bk. Buhârî, Tefsîru sûre (17), 3, Eşribe 1, 12; Nesâî, Eşribe 41)

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

Peygamber aleyhisselâm’a süt ve şarap sunulması olayı İsrâ gecesi Beytü’l-makdis’te mi, yahut mi’rac sırasında mı oldu? Bazı rivayetlerde bu olayın Beytü’l-makdis’e (Îliyâ’ya: Buhârî, Eşribe 1; Müslim, Eşribe 92) götürüldüğünde geçtiği, rivayetlerin çoğunda ise mi’rac esnasında vuku bulduğu açıklama edilmektedir. Resûl-i Ekrem’in Hz. Mûsâ ve Hz. Îsâ ile görüştüğünü belirttikten sonradan kendisine şarap ve süt sunulması olayını anlatması, sonradan beş zaman namazın farz kılındığını açıklama buyurması bu olayın mi’rac sırasında meydana geldiğini göstermektedir.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bu ilâhî lutfa nâil olduğu tarihte alkol hemen şimdi yasaklanmadığı halde onun içkiyi yok de sütü alıp içmesi, Cebrâil  aleyhisselâm’ın yorumladığı gibi, Allah’ın Resûlü’nün fıtratı yani iyi, içten ve insanın yaratılıştan sahip olduğu özelliklere yerinde olanı seçim ettiğini göstermektedir. Kuşkusuz süt pak ve güzel bir gıdadır. Şarap ise, ümmü’l-habâis diye de anıldığı üzere, her türlü kötülüğün kaynağıdır. Şarap kelimesi, insanı ayyaş edip her tarafta çıkaran içkilerin genel adıdır.

Mü’minlere cennette şarap sunulacağına bakarak, bundan şarabın zararlı bir şey olmadığı sonucunu dışlamak isteyenler bulunabilir. Şüphesiz cennet şarabı ile dünya şarabı aralarında, ad benzerliği dışarıya hiç bir ilgi yoktur. Zira dünya şarabı insanı sarhoş edip ona her fenalığı yaptırdığı halde, cennet şarabının insanı sarhoş etme ve onu rezilliğe sevketme özelliği yoktur.

Bu olayın meleklerin huzurunda akıntı etmesine bakarak, Allah Teâlâ’nın bu seçkin kullarına, Resûl-i Ekrem’inin doğruyu seçen, fena ve zararlı şeylerden uzak duran faziletli bir insan olduğunu göstermek istediği söylenebilir.

Cebrâil aleyhisselâm Resûl-i Ekrem Efendimiz’e “Belki içki dolu bardağı alsaydın, ümmetin sapıklığa düşerdi” demekle şunu anlatmaktadır: Ey Muhammed! Sen temizlik ve saflık bakımından insanın yaratılış gayesine uygun olan sütü yok de içkiyi tercih etseydin, ümmetin de senin yolundan artan bir şekilde içkiyi natürel görüp benimseyecekti. İçkiyi tabii görüp benimseyenler ise sapıklığa düşerler. Zira “İçki tüm kötülüklerin anasıdır.” Peygamber aleyhisselâm İslâmiyet’deri önce de ağzına alkol koymamıştı. İçki içenlerin perişan halini görerek içkiden nefret edilen şey etmişti. Yaratılıştan taşıdığı bu güzel haslet nedeniyle de mi’racda kendisine süt ve içki ikram edilince sütü seçim etmişti. 

Hadisten Çıkarmamız Gereken Dersler Nelerdir?
Hoş bir iş yapan veya kötü bir işten kurtulan kimse, kendisine iyi işi nasip ettiği  ve kötü bir sonuçtan koruduğu için Allah Teâlâ’ya hamdetmelidir. İnsan yeni bir nimete kavuşunca, o nimeti lutfeden Allah’a hamd ü senâ etmeli, şükrünü sunmalıdır. İçki kötülüklerin anasıdır. İnsanı azdıran ve ona her fenalığı yaptıran bu belâdan uzakta durmalıdır.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/icki-dolu-bardagi-alsaydin-ummetin-sapikliga-duserdi-hadisi.html