Her ne kadar Türkiye'de Masonluğun ve ilk Masonların 1720'li yıllardan bu yana var olduğu bilinse de, daha ziyade dış obediyanslarabağlı ve Osmanlı topraklarındaki yabancıların etkinliğinde sürdürülen bu çalışmalar, 18. yüzyılın ortalarından itibaren Türkleri de içine almaya başlamıştır. Bilinen ve kayıtları günümüze ulaşan ilk Türk Masonlar, bu yüzyılın ortalarında topluluğa kabul edilmiş olanİbrahim Müteferrika ve Yirmisekiz Çelebizade Sait Çelebi'dir.
1861 yılına kadar, daha ziyade İngiltere, Fransa ve İtalya milli obediyanslarına bağlı localarda çalışmalarını sürdüren Türk Masonluğu, bu yıl içerisinde Mısır asıllı Osmanlı Prensi Abdülhalim Paşa'nın önderliğinde Osmanlı Yüksek Şurası'nı, o zamanki ismi ile Makbul İskoç Riti Şura-ı Ali-i Osmani'yi kurar. Bu resmi cemiyeti ilk tanıyan dış obediyans ise 1869 yılında ABD Güney Jüridiksiyonu olur ve böylece Milli bir hüviyet kazanmış olan Türk Masonluğu, dış obediyanslarca da tanınmaya başlamış ve ABD'yi diğer bazı obediyanslar takip etmiştir.

Dönemin Osmanlı Yüksek Şurası'nın yanı sıra yabancı obediyanslara bağlı olarak Osmanlı topraklarında varlıklarını sürdüren localar da çok sayıdaydı. Örneğin, İttihat ve Terakki üyelerinin çok büyük kısmını içinde barındıran ve bu harekete bir yerde ev sahipliği yapan iki locadanMacedonia Risorta İtalyan, Veritas ise Fransa Grand Orient'i bünyesindeki localardı.

Büyük Loca, Sultan tarafından 1876 yılında yasaklandı. 1909 yılında İstanbul'un yeni yönetimiyle geri dönen Büyük Loca, gizli çalıştığı için 1922 yılında tekrar kapatılıp, 1925 yılında yeniden açıldı. Fakat 1935 yılında tekrar kapatıldı. Bu tekrarlı kapatmaların sonucu olarak resmi Büyük Loca ve üyeleri Atatürk'ün reformist uygulamalarına olan desteğini geri çekti.

1956 yılında dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Salih Korur'un Büyük Üstatlığında, Yüksek Şura'dan bağımsız ve Masonluğun 3 âli derecesinde (Çırak, Kalfa, Üstat) çalışmak üzere ilk Türkiye Büyük Locası kurulur, fakat muntazam Masonluk tarafından, bir obediyansın düzenli sayılabilmesi için kabul edilen, Büyük Loca'nın Yüksek Şura'dan bağımsız olarak kurulabilmesi ilkesine riayet edilmemesi ve ilk Türk obediyansının bir Büyük Loca değil bir Yüksek Şura olması itibariyle Türk masonluğu uzun yıllar boyunca Düzensiz Masonluk (Grand Orient) tarafında kalır. Yine de 1956 yılındaki bu oluşum ile birlikte, dünya düzenli Masonluk camiası içerisine dahil olma çabalarının asli amaç olarak belirlenmesi ile birlikte Türkiye Büyük Locası ismi, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası olarak tasdik edilmiştir.