İnsan Suresi 1. ayeti ne anlatıyor? İnsan Suresi 1. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

İnsan Suresi 1. Ayetinin Arapçası:

هَلْ اَتٰى عَلَى الْاِنْسَانِ ح۪ينٌ مِنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُنْ شَيْـًٔا مَذْكُورًا

İnsan Suresi 1. Ayetinin Meali (Anlamı):

İnsanın üzerinden pek uzun bir zaman gelip geçti oysa, daha hemen şimdi o adı sanrı anılmaya layık bir şey bile değildi.

İnsan Suresi 1. Ayetinin Tefsiri:

İnsan, kâinat sarayının en değerli misafiridir. Allah Teâlâ gökleri, yeri ve bunların içinde yer alan bütün varlıkları yarattı. Son olarak insanı var edip, bütün varlığı onun hizmetine verdi. İşte bu yaratılış sürecinde o kadar uzun zamanlar geçti ama, olur ya bunu rakamla betimlemek olası olmayabilir. Bu başı sonu belirli olmayan uzun zamana اَلدَّهْرُ  (dehr) denilir. ح۪ينٌ (hîn) ise sınırlı herhangi bir süre, bir vakit anlamındadır. Dehr dediğimiz bu uzun süre içinde öyle bir zaman oldu fakat, insan demin o vakitte zikre bedel bir varlık değildi. Evren onun için yaratılıyor, her şey onun için hazırlanıyordu, lakin o hemen şimdi besbelli yoktu. İlm-i ilâhîde insan denen varlığın yaratılacağına karar verilmişti, fakat onun demin ilimden fiile geçip gün yüzüne çıkma zamanı gelmemişti. Yani insan sefalet içinde bulunuyordu, yoktu.

İnsanın hemen şimdi zikre değer bir varlık olmadığı süre, toprak ve çamur safhasından başlayıp, esas rahmindeki safhaları geçerek insan halinde dünyaya gelmesine değin geçen zaman de olabilir. Nitekim devam eden âyetler insanın bu yaratılış sürecini anlatır:

Nutfe, menî içindeki milyonlarca spermden biridir. İnsanın tohumudur. Burada “emşâc” olarak sıfatlanmıştır. اَمْشَاجٌ (emşâc), burnunu sokmak, karıştırmak mânasındaki اَلْمَشْجُ (meşc)in, yoksa karışım anlamındaki اَلْمَش۪يجُ (meşîc)in çoğuludur. Burada erkeğin suyu ile kadının suyunun karışımına, yani spermin kadının suyuyla birleşmesi durumuna نُطْفَةٌ اَمْشَاجٌ (nutfetun emşâc) denilir. Bu Nedenle âyette insanın, menî hayvancığının yumurta ile birleşmesiyle yaratıldığına göze çarpan edilmiş olur. Allah Teâlâ, nutfe safhasından başlayarak kademe aşama insanı yaratmış, gerçekleri seziş edebilmesi için onu işitme ve görme melekesiyle donatmıştır. Bundan gaye, onun önünü sonunu düşünecek, duyup gördüklerinden ders ve ibret alacak zeki bir varlık olmasıdır. Çünkü Allah Teâlâ’nın muradı, onu sınav etmektir. Bu sebeple imtihanın tüm şartlarını düzenlemiştir. Bunlarla birlikte peygamber göndermek ve kitaplar indirmek suretiyle insana cennete ve cemâlullaha varan içten yolu da göstermiştir; onu cehenneme sürükleyecek eğri yolu da. Bu durumda insan için iki yoldan birini yeğlemek düşer:

    Ya tüm bu nimetlerin sahibine inanır, O’nu tanır ve kendine lütfettiği nimetlerin şükrünü yerine getirmeye çalışır;

    veya kalbinin kapılarını hidâyete kapatarak küfür ve nankörlük yolunu miktar.

Ama bu değin lütf u inâyetten sonra küfür ve nankörlük yolunu tutanları, cehennemde ayakların bağlanacağı zincirler, ellerin boyunlara takılacağı demir halkalar ve alev alev yanan deli bir ateş beklemektedir. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“Cehennemlikler, boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde sürüklenecekler, kaynar suyun içine! Daha Sonra da ateşte cayır cayır yakılacaklar.” (Mü’min 40/71-72)

Şükreden mü’min kullara gelince:

İnsan Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

İnsan Suresi 1. ayetinin meal karşılaştırması ve öteki ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/insan-suresi-1-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html