Türkiye'de internette geçirilen jurnal sürenin sıradan 7 saat 57 dakika olduğu saptama edildi.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında toplandı. Komite, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, 'Türkiye'nin Dijital Dönüşüm ve Dijital Gelecek Sunumu'nu dinledi. Koç, yapay zeka, e-Devlet ve siber saldırı konularında komisyonu bilgilendirdi.
"İNTERNETTE GEÇEN SÜRE 7 SAAT 57 DAKİKA"
Türkiye'nin internet bağımlılığı konusunda tespitler veren Koç, Yediden yetmişe herkesin dünya ortalamasında bir saatten artı internette vakit geçirdiğini söyledi. Koç, "We Are Social, 2021 yılının birincil çeyreğinde yayınladığı küresel internet kullanımı raporunda bu bağlılığımızı ortaya koymakta. Ülkemizde internette geçirilen jurnal zaman 7 saat 57 dakika. Jurnal uyku ihtiyacımızın 8 saat olduğu düşünülürse, günlük uyuduğumuz zaman değin internette süre geçiriyoruz. Yediden yetmişe, hepimiz internette dünya ortalamasından bir saatten daha fazla süre harcıyoruz" diye konuştu.
"KOVİD-19 ÖNCESİ KALIPLARA DÖNMEK PEK OLASI DEĞİL"
Dijital teknolojilerin, daha önce eğitimden sağlığa, alıştırma hayatından ticarete toplumun bütün yönlerine bu oranda dokunmadığına dikkat çeken Koç, "Evde çocukların uzak eğitime katıldığı, çoğu çalışanın uzak çalışmaya başladığı ve işletmelerin dijital meslek modellerini benimsediği bir dönemi yaşıyoruz. Bu işlem bize gösterdik ancak ekonomilerin ve toplumların Kovid-19 öncesi kalıplara dönmesi artık o kadar muhtemel yok. Gerçekten teknolojiler, değişim süreçlerindeki problem alanlarına çözüm bulan öncülerdir diyebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.
Dijital dönüşümün toplumda, teknoloji algısı yarattığını anlatan Koç, "Dijital değişim denilince aklımıza başlıca teknoloji geliyor, fakat esasında dijital mutasyon, dijital teknolojilerin kullanımı ve geliştirilmesi yoluyla ekonomik ve sosyal refahın artırılmasına yönelik insan, iş süreçleri ve teknoloji unsurlarında gerçekleştirilen totaliter bir dönüşümü açıklama etmektedir" açıklamasında bulundu.
PANDEMİ DÖNEMİNDE E-DEVLET'İN ÖNEMİ
Pandemi sebebiyle yaşanan kapanma dönemlerinde, e-Devlet Kapısı'nın vatandaşların işlerini halletmesinde kayda değer bir rol oynadığını bildiren Koç, "e-Devlet vatandaşlarımızın işlemlerini süratli ve Kovid tedbirlerine uyarak yapabilecekleri bir bölge oldu. Lüzum hizmetlere ulaşımın kolaylığı gerekse de ihtiyaç duyulan o kadar fazla hizmetin bu süreçte entegre edilmesi e-Devlet Kapısı'na ilgiyi artırmıştır" dedi.
2019 yılında 1,1 milyar olan e-Devlet'e toplam giriş sayısının, 2020 yılında ise 2,3 milyarın üstüne çıktığını aktaran Koç, "2021 yılı hedefimiz ise 3 milyar. 10 ayda 2,7 milyarı yakalamış durumdayız. Kullanıcı sayımız 57 milyonu aşmıştır. Ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz. Yürütülen çalışmalarımızın neticesinde ülkemiz milletlerarası endekslerde büyük başarılara imza atmaktadır" diye konuştu.
YAPAY ZEKA
Verinin değere dönüşmesinde kullanılan en manâlı teknolojinin, suni zeka olduğunu kaydeden Koç, "Suni zeka alanında olmazsa olmazımız ise Türkiye'nin verisinden Türkiye'ye değerinde üretebilmek, yerli ve milli yazılımlar geliştirerek ülkemize katkıda bulunabilmektir. Suni akıl temelde insan gibi karar veren bilgisayar yazılımıdır. Bu yazılımlar, çevreden toplanan dijital verileri işleyerek çalışır. Günümüzde suni zeka teknolojileri, araçlardan haberleşme sistemlerine, sağlıktan güvenliğe, cep telefonlarımızdaki sesli asistanlardan zeki saatlere, endüstriyel otomasyondan bankacılık hizmetlerine kadar çok değişik ürün ve hizmetlerde kullanılıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Dr. Koç, Milli Yapay Akil Stratejisi'ni, 6 stratejik öncelik civarda tasarlandığını belirterek, öncelikleri şöyle sıraladı:
"Yapay akıl uzmanlarını geliştirmek ve alanda istihdamı çoğaltmak, araştırma, girişimcilik ve yenilikçiliği teşvik etmek, nitelikli veriye ve teknik daha alçak yapıya erişim imkanlarını genişletmek, sosyo- ekonomik uyumu hızlandıracak düzenlemeler yerine getirmek, uluslararası düzeyde iş birliklerini desteklemek ve yapısal ve işgücü dönüşümünü hız yapmak olarak belirlendi. Bu stratejik öncelikler dahilinde 24 niyet ve 119 tedbir belirlenmiştir."
SİBER SALDIRILAR
Koç, siber saldırıların yüzde 85'inin insan kaynaklı olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bir kurumu ele geçirmek istiyorsanız, o kurumun çalışanlarından bir tanesinin kullanıcı adı, şifresini ele geçiriyorsunuz. Önce data toplarsınız, o bilgiyi topladıktan sonra bir tane gaye belirlersiniz. Ilk Önce içeri girmeniz gerekli. O kullanıcının sosyal medyasına mesaj atarsanız, buna 'oltalama saldırısı' deriz. O kullanıcı size eliyle kullanıcı adını ve şifresini verir. Daha Sonra siz sisteme girince 'zıplama' dediğimiz sunucular arasında kendi yetkinizi yükseltmeye başlarsınız. Tanıdığınız bir dostunuza bir data notu atarsınız fakat veri notu arasına bir yazılım eklersiniz. O arkadaşınız 'bana data notu' yollamış dersiniz ve açarsınız sizin hesabınız ele geçirilir, böyle böyle en üstteki yetkilendirilmiş kişinin hesabına erişildikten daha sonra zararlı yazılım uyuyacak şekilde sunucuların içine konulur. Akıllı zararlı yazılımlar kendilerini bayağı trafik gibi hissettirirler."
