Nisa suresi 19. ayet ne buyuruyor? Peygamber Efendimiz (s.a.v) kimler için sizin hayırlılarınız değildir buyuruyor?

Cenâb-ı Adalet buyuruyor:

“…Kadınlarla iyi geçinin, onlara hoş muâmele edin!..” (Nisâ, 19)

Rasûlullah (tez) efendimiz buyurdular:

“Kadınları dövmeyiniz!.. Kadınlarını döven kimseler, sizin hayırlınız değildir.” (Ebû Dâvûd, Nikâh, 42; İbn-i Mâce, Nikâh, 51)

KADINLARA YÖNELİK ŞİDDET VE ADALET İHLALLERİNİN SEBEBİ

Özellikle günümüzde kadınlara yönelik gerçekleştirilen adalet ihlâlleri ve şiddetin sebebi, asla İslâmʼın hükümleri değildir.  Bilâkis Peygamber Efendimiz’in nezih hayatı, -yok kadına- tüm mahlûkâta aleyhinde yapılan adaletsizlik ve terörlerle uğraşma içinde geçmiştir. Günümüzde ise zayıflara uygulanan baskı, İslâm ahlâkını rûhen hazmetmemiş zorbaların vicdan yoksulluğudur. Allâh’ın yüksek hususiyetlerle donatıp eşlerine emânet ettiği kadının şahs-ı mânevîsine karşısında gösterilen bu zulümler; gönüllerdeki Allah korkusunun, îman muhabbetinin ve ahlâkî meziyetlerin zaafa uğramasının açık bir göstergesidir.

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz’in kadınlara dâir tutumunda, güç ve baskı ihtivâ eden ne bir söz vardır, ne de buna işaret eden bir başvuru mevcuttur. Bilâkis Hazret-i Peygamber (tez)’in kadınla amaca uygun tüm laf ve uygulamalarında tam bir nezâket, zarâfet, incelik, müsâmaha, fedâkârlık, vefâ ve kadirşinaslık tavrı hâkimdir. Nitekim şu hâdise, bunun bâriz bir misâlidir:

Bir Zamanlar Hz. Ömer (ra) bir gün, Allah Rasûlü (sav)’in yanına girebilmek için izin ister. O esnâda Hazret-i Peygamber’in yanına, kendisine dağıtılmış sorular soran Kureyşli kadınlar vardır ve sesleri nezâket sınırının biraz ötesine geçerek Allah Rasûlü’nün sesini bastırmaktadır.

Oradaki hanımlar, Hz. Ömer’in içeri girmek için izin istediğini duyunca derhal toparlanırlar. Hz. Ömer (ra) Peygamber Efendimizʼin izniyle içeri girdiğinde, Oʼnun gülümsediğini görür ve hayretle sebebini sorar. Efendimiz de:

“–Yanımdaki bu kadınların, senin sesini duyunca hemencecik toparlanmalarına şaşkınlık ettim.” karşılığını verir. Hz. Ömer ise:

“–Ey Allâh’ın Rasûlü! Sen terbiye ve derin saygı gösterilmeye daha lâyıksın!” der ve kadınlara dönerek:

“–Ey kendilerine eyvah edenler! Benden çekiniyorsunuz da Allah Rasûlüʼnden niçin çekinmiyorsunuz?!” diyerek onları azarlar. Bunun üstüne o kadınlar:

“–Sen çok sert ve katısın (bundan nedeniyle senden korkarız).” derler.

Allah Rasûlü (tez) aralarına girerek:

“Ey Ömer, bitmiş! Allâh’a ant olsun oysa, (bu kadar sertlik ve azametin) aleyhinde şeytan seninle karşılaşsa, mutlaka yolunu değiştirir, diğer bir yola sapar!” buyurur. (Buhârî, Edeb, 68)

Bu misâl bile, -bırakınız kadına aleyhinde şiddeti-, Hazret-i Peygamber’in herkese aleyhinde sergilediği yumuşak ve hoşgörülü tavrın, kadınlar karşı ne dek müstesnâ bir nezâket ve inceliğe dönüştüğünün açıkça bir göstergesidir. (Osman Nûri Topbaş, Şebnem Dergisi, Ocak-2012)

Sâliha bir bayan, toplumun reel mimarıdır. O; sâlihler, Fâtihler ve cengâverler yetiştiren, âdeta semâvî bir kucaktır. Bizleri bir müddet karnında, sonra kollarında, ölünceye dek da kalplerinde taşıyan annelere sevgi ve saygı husûsunda onlara denk olacak diğer bir varlık yaratılmamıştır. Kendisini âilesine hasr ve hîbe eden vefâkâr bir kadın; engin bir sevgiye, derin bir saygıya, ömürlük bir teşekküre lâyıktır.

Cenâb-ı Hak, cümlemize göz nûru olacak sâlih ve sâliha evlatlar yetiştirebilmeyi ihsan buyursun!  Âmîn…

İslam'da Kadının Yeri ve Önemi

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi ile İslam'da Kadının Yeri, Değeri ve Önemi Özel Mülâkâtı

Erkeğin Ve Kadının Âiledeki Sorumlulukları

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/islamda-kadinin-yeri-ve-onemi-nedir.html