Kıyamet Suresi 36. ayeti ne anlatıyor? Kıyamet Suresi 36. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Kıyamet Suresi 36. Ayetinin Arapçası:

اَيَحْسَبُ الْاِنْسَانُ اَنْ يُتْرَكَ سُدًىۜ

Kıyamet Suresi 36. Ayetinin Meali (Anlamı):

İnsan, başıboş bırakılacağını ve yaptıklarından hesâba çekilmeyeceğini mi sanıyor?

Kıyamet Suresi 36. Ayetinin Tefsiri:

36. âyette yer alan سُدًى (südâ), “başı abes bırakılmış, kendi keyfine terk edilmiş, ilişiksiz, teklifsiz” gibi mânalara kazanç. Nitekim Araplar, başıboş gezen, ağzına ne gelirse yiyen develere اِبِلٌ سُدِّيٌّ (ibilün süddiyyün) derler. Çağrıda Bulunmak insan kendini, tıpatıp yularsız bir deve gibi sahipsiz ve başıboş zannetmektedir. Sözde onu yaratan Allah, onu yeryüzünde sahipsiz ve başıboş bırakmış ve ona hiçbir sorumluluk yüklememiştir. Sözde insan, kendine her şeyin özgürlük bırakıldığını ve bir müddet sonradan ona hiçbir hesap sorulmayacağını sanmaktadır. Halbuki bu zihin, en ince ayrıntısına kadar bir zandan, bir kuruntudan ibarettir. Gerçekle hiçbir alakası yoktur. Çünkü yaratan Allah insanı başıboş bırakmamış, gönderdiği peygamberler ve indirdiği kitaplarla onu kendine kullukla sorumlu tutmuştur. Öldükten sonra yeniden dirilterek bunların hesabını soracaktır. O’nun ölüleri dirilteceğinin delili ise, insanın şahsen kendi yaratılışındaki ilâhî kudret tecellileridir. İnsan kendi yaratılışı üzerinde azıcık düşünecek olsa, âhiret gerçeğini açık ve net bir şekilde görecektir. Şöyle ki:

Ilk Olarak o, rahme bırakılmış bir istif menî içinde gözle görülmez minicik bir nutfe halindedir. Sonra bu nutfe gelişerek rahim duvarına tutunan bir aleka yani anne rahmine yapışmış bir cenîn haline geliyor. Allah onu beyni, kalbi, eli, ayağı, iç organlarıyla birlikte bir insan olarak yaratıp şekillendiriyor. Ondan bir kısmını erkek, bir kısmını dişi yapıyor. Öylece dünyaya getiriyor, erkek ve dişi ahengi içinde insan hayatını devam ettiriyor. İşte bunu yapan ve milyarlarca insanın yaratılışı üzerinde bu kocaman kudretini sergileyen Ulu Allah, kuşkusuz ölüleri her tarafta diriltmeye kadirdir. Bu sebepledir oysa, Resûlullah (s.a.s.) bu âyeti okuduğu zaman: “Evet Allahım! Elbette sen ölüleri diriltmeye kadirsin!” buyururdu. (Ebû Dâvûd, Salât 150)

İnsanın sorumluluğundan, hayat âhiret hayatı olup ölüleri diriltmeye Allah’ın muhakkak zor yetireceğinden bahisle son bulan Kıyâmet sûresini, yeniden insanın yaratılışının başlangıcını, gelişimindeki hikmeti ve çalışmalarının sonuçlarını açıklayacak olan İnsan sûresi peşine düşüp takip edecektir:

Kıyamet Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Kıyamet Suresi 36. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/kiyamet-suresi-36-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html