Müddessir Suresi 13. ayeti ne anlatıyor? Müddessir Suresi 13. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Müddessir Suresi 13. Ayetinin Arapçası:

وَبَن۪ينَ شُهُودًاۙ

Müddessir Suresi 13. Ayetinin Meali (Anlamı):

Ve gözünün önünde dolaşan, dizinin dibinden ayrılmayan oğullar…

Müddessir Suresi 13. Ayetinin Tefsiri:

Rivayete tarafından bu âyet-i kerîmeler, müşriklerin liderlerinden Velid b. Muğîre hakkında nâzil olmuştur. Oysa sebep bu olsa da, âyet-i kerîmeler Peygamberimiz (s.a.s.) ve Kur’ân-ı Kerîm karşı kıyâmete değin aynı inkârcı tavrı sergileyen her kâfiri amaç almaktadır. Velid’le alakalı kaynaklarımızda yer alan şu hâdise, bu âyet grubunun daha basit ve güzel bir şekilde anlaşılmasını sağlayacak keyfiyettedir:

Velîd b. Muğîre, birgün Resûlullah (s.a.s.)’in yanına gidip kendisine Kur’ân okumasını istemişti. Allah Resûlü (s.a.s.) ona:

“Şüphesiz Allah adâletli davranmayı, iyilik yapmayı ve akrabayı görüp gözetmeyi emreder. Her türlü hayâsızlığı, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Düşünüp ders almanız için size böyle nasihat verir” (Nahl 16/90) âyetini tilâvet etti. Velîd:

“–Bunu bana bir daha oku!” dedi. Peygamberimiz âyeti her tarafta okuyunca, Velîd:

“–Vallahi, bu güya öyle bir şirinlik, öylesine bir alımlılık ve parlaklık var oysa, dalları bol yemişli, kökü sulak, yemyeşil bir ağaca benziyor. bir insanın böyle bir söz söylemesi muhtemel değildir. Hiç kuşkusuz bu laf her şeye üstün gelir. Ona ise hiçbir şey gâlip gelemez, muhâliflerini mutlaka mağlup eder” demekten kendini alamadı. Hayretler içinde kalan Velîd, kalkıp Hz. Ebubekir’in evine gitti ve ona Kur’ân-ı Kerîm hakkında birtakım sorular sordu. Daha Sonra Kureyşlilerin yanına artan bir şekilde:

“–Ebû Kebşe’nin oğlunun söylediği şeyler, açıkçası hayrete şâyandır! Vallahi o ne şiir, ne büyü, ne de bir deli saçmasıdır! O’nun söylediği, hiç kuşkusuz Allah kelâmıdır” dedi. Onun bu sözleri Ebû Cehil’e ulaşınca:

“−Vallahi Velîd dîninden dönecek olursa tüm Kureyş de dîninden döner” dedi ve derhal yanına giderek:

“−Ey amca! Kavmin sana belirlemek üzere mülk topluyorlar. Muhammed’e gitmiş ve ondan bir şeyler istemişsin galibâ” dedi. Velîd:

“−Kureyş beni iyi bilir, onların en zengini benim” dedi. Ebû Cehil:

“−O hâlde Muhammed hakkında o kadar bir şey söyle ancak, senin O’nu inkâr ettiğini ve O’ndan hoşlanmadığını kavmin bilsin” dedi. Velîd:

“–Ne söyleyeyim? Vallahi, içinizde şiiri, recezi ve kasîdeyi benden daha iyi haberdar olan kimse yoktur. O’nun söyledikleri bunlardan hiçbirine benzemiyor. Vallahi, Muhammed’den az önce öyle bir söz dinledim oysa, ne insan sözü ne de cin sözüne benziyordu. Onun muhteşem bir tatlılığı ve hoşluğu var” dedi. Ebû Cehil ısrâr ederek:

“−Kavmin, O’nun karşı bir şey söylemediğin müddetçe senden râzı olmayacak” dedi. O da:

“−Bırak beni, biraz düşüneyim” dedi. Daha Sonra da:

“Bu Kur’an olsa olsa eski zamanlardan beri büyücülerin nakledegeldiği çok etkin bir büyüden ibarettir. Bu bir insan sözünden başka bir şey değildir!” (Müddessir 74/24-25) hezeyânında bulundu. (bk. Hâkim, el-Müstedrek, II, 550/3872; Taberî,  Câmi‘u’l-beyân, XXIX, 195-196; Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 468)

İşte hususiyle 18-25. âyetler onun, gönlündeki hakiki düşünceyi bastırmaya çalışarak Kur’an hakkında karar verip bir şeyler söyleme sürecinde yaşadığı tedirgin ruh halini, yüz ve kaş hareketlerini, şekilden şekle girişini son derece tesirli tasvirî bir üslup ile gözler önüne serer. Fakat çektiği bu kadar zihnî, kalbî ve ruhî sıkıntıdan sonra ulaştığı netice çok berbat bir netice olmuş, Kur’lahza’ın Allah kelamı olduğunu reddederek kendini ebedî bir hüsranın, son derece yakıcı bir ateşin içine yuvarlamıştır:

Müddessir Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Müddessir Suresi 13. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/muddessir-suresi-13-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html