Müddessir Suresi 23. ayeti ne anlatıyor? Müddessir Suresi 23. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Müddessir Suresi 23. Ayetinin Arapçası:

ثُمَّ اَدْبَرَ وَاسْتَكْبَرَۙ

Müddessir Suresi 23. Ayetinin Meali (Anlamı):

Sonunda gerçeğe arkasını döndü, kibrine yenik düştü.

Müddessir Suresi 23. Ayetinin Tefsiri:

Rivayete tarafından bu âyet-i kerîmeler, müşriklerin liderlerinden Velid b. Muğîre hakkında nâzil olmuştur. Ancak sebep bu olsa da, âyet-i kerîmeler Peygamberimiz (s.a.s.) ve Kur’ân-ı Kerîm karşısında kıyâmete dek aynı inkârcı tavrı sergileyen her kâfiri hedef almaktadır. Velid’le alakalı kaynaklarımızda yer alan şu hâdise, bu âyet grubunun daha kolay ve hoş bir şekilde anlaşılmasını sağlayacak keyfiyettedir:

Velîd b. Muğîre, birgün Resûlullah (s.a.s.)’in yanında gidip kendisine Kur’ân okumasını istemişti. Allah Resûlü (s.a.s.) ona:

“Kuşkusuz Allah adâletli davranmayı, iyilik yapmayı ve akrabayı görüp gözetmeyi emreder. Her türlü hayâsızlığı, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Düşünüp ders almanız için size böyle öğüt verir” (Nahl 16/90) âyetini tilâvet etti. Velîd:

“–Bunu bana bir daha oku!” dedi. Peygamberimiz âyeti bitmiş okuyunca, Velîd:

“–Vallahi, bu iddiaya göre o kadar bir tatlılık, öylesine bir alımlılık ve parlaklık var ama, dalları bol yemişli, kökü sulak, yemyeşil bir ağaca benziyor. bir insanın böyle bir laf söylemesi olası değildir. Hiç şüphesiz bu söz her şeye üstün kazanç. Ona ise hiçbir şey gâlip gelemez, muhâliflerini mutlaka mağlup eder” demekten kendini alamadı. Hayretler içinde kalan Velîd, kalkıp Hz. Ebubekir’in evine gitti ve ona Kur’ân-ı Kerîm hakkında birtakım sorular sordu. Sonradan Kureyşlilerin yanına giderek:

“–Ebû Kebşe’nin oğlunun söylediği şeyler, açık konuşmak gerekirse hayrete şâyandır! Vallahi o ne şiir, ne büyü, ne de bir çılgın saçmasıdır! O’nun söylediği, hiç kuşkusuz Allah kelâmıdır” dedi. Onun bu sözleri Ebû Cehil’e ulaşınca:

“−Vallahi Velîd dîninden dönecek olursa bütün Kureyş de dîninden döner” dedi ve hemen yanına artan bir şekilde:

“−Ey amca! Kavmin sana tahsis etmek üzere mal topluyorlar. Muhammed’e gitmiş ve ondan bir şeyler istemişsin galibâ” dedi. Velîd:

“−Kureyş beni iyi bilir, onların en zengini benim” dedi. Ebû Cehil:

“−O hâlde Muhammed hakkında böylece bir şey söyle ancak, senin O’nu inkâr ettiğini ve O’ndan hoşlanmadığını kavmin bilsin” dedi. Velîd:

“–Ne söyleyeyim? Vallahi, içinizde şiiri, recezi ve kasîdeyi benden daha iyi bilen kimse yoktur. O’nun söyledikleri bunlardan hiçbirine benzemiyor. Vallahi, Muhammed’den hemen şimdi pek bir laf dinledim ki, ne insan sözü ne de cin sözüne benziyordu. Onun muhteşem bir tatlılığı ve hoşluğu var” dedi. Ebû Cehil ısrâr ederek:

“−Kavmin, O’nun aleyhinde bir şey söylemediğin müddetçe senden râzı olmayacak” dedi. O da:

“−Bırak beni, biraz düşüneyim” dedi. Daha Sonra da:

“Bu Kur’an olsa olsa eski zamanlardan beri büyücülerin nakledegeldiği çok etkin bir büyüden ibarettir. Bu bir insan sözünden diğer bir şey değildir!” (Müddessir 74/24-25) hezeyânında bulundu. (bk. Hâkim, el-Müstedrek, II, 550/3872; Taberî,  Câmi‘u’l-beyân, XXIX, 195-196; Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 468)

İşte hususiyle 18-25. âyetler onun, gönlündeki gerçek düşünceyi bastırmaya çalışarak Kur’an hakkında karar verip bir şeyler söyleme sürecinde yaşadığı sıkıntılı ruh halini, yüz ve kaş hareketlerini, şekilden şekle girişini son derece tesirli tasvirî bir üslup ile gözler önüne serer. Lakin çektiği bu kadar zihnî, kalbî ve ruhî sıkıntıdan daha sonra ulaştığı netice fazla berbat bir sonuç olmuş, Kur’an’ın Allah kelamı olduğunu reddederek kendini ebedî bir hüsranın, son derece yakıcı bir ateşin içine yuvarlamıştır:

Müddessir Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Müddessir Suresi 23. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/muddessir-suresi-23-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html