Müddessir Suresi 25. ayeti ne anlatıyor? Müddessir Suresi 25. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Müddessir Suresi 25. Ayetinin Arapçası:

اِنْ هٰذَٓا اِلَّا قَوْلُ الْبَشَرِۜ

Müddessir Suresi 25. Ayetinin Meali (Anlamı):

“Bu bir insan sözünden diğer bir şey değildir!”

Müddessir Suresi 25. Ayetinin Tefsiri:

Rivayete kadar bu âyet-i kerîmeler, müşriklerin liderlerinden Velid b. Muğîre hakkında nâzil olmuştur. Ancak sebep bu olsa da, âyet-i kerîmeler Peygamberimiz (s.a.s.) ve Kur’ân-ı Kerîm aleyhinde kıyâmete dek aynı inkârcı tavrı sergileyen her kâfiri kasıt almaktadır. Velid’le alakalı kaynaklarımızda bulunan şu hâdise, bu âyet grubunun daha kolay ve hoş bir şekilde anlaşılmasını sağlayacak keyfiyettedir:

Velîd b. Muğîre, birgün Resûlullah (s.a.s.)’in yanına gidip kendisine Kur’ân okumasını istemişti. Allah Resûlü (s.a.s.) ona:

“Kuşkusuz Allah adâletli davranmayı, iyilik yapmayı ve akrabayı görüp gözetmeyi emreder. Her türlü hayâsızlığı, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Düşünüp ders almanız için size böyle öğüt verir” (Nahl 16/90) âyetini tilâvet etti. Velîd:

“–Bunu bana bir daha oku!” dedi. Peygamberimiz âyeti bitmiş okuyunca, Velîd:

“–Vallahi, bu iddiaya göre pek bir sevimlilik, öylesine bir alımlılık ve parlaklık var oysa, dalları bol yemişli, kökü sulak, yemyeşil bir ağaca benziyor. bir insanın böyle bir söz söylemesi mümkün değildir. Hiç şüphesiz bu laf her şeye üstün kazanç. Ona ise hiçbir şey gâlip gelemez, muhâliflerini mutlaka mağlup eder” demekten kendini alamadı. Hayretler içinde kalan Velîd, kalkıp Hz. Ebubekir’in evine gitti ve ona Kur’ân-ı Kerîm hakkında birtakım sorular sordu. Daha Sonra Kureyşlilerin yanına artan bir şekilde:

“–Ebû Kebşe’nin oğlunun söylediği şeyler, açık konuşmak gerekirse hayrete şâyandır! Vallahi o ne şiir, ne büyü, ne de bir deli saçmasıdır! O’nun söylediği, hiç kuşkusuz Allah kelâmıdır” dedi. Onun bu sözleri Ebû Cehil’e ulaşınca:

“−Vallahi Velîd dîninden dönecek olursa bütün Kureyş de dîninden döner” dedi ve anında yanına giderek:

“−Ey amca! Kavmin sana tahsis etmek üzere mal topluyorlar. Muhammed’e gitmiş ve ondan bir şeyler istemişsin galibâ” dedi. Velîd:

“−Kureyş beni iyi bilir, onların en zengini benim” dedi. Ebû Cehil:

“−O hâlde Muhammed hakkında o kadar bir şey söyle oysa, senin O’nu inkâr ettiğini ve O’ndan hoşlanmadığını kavmin bilsin” dedi. Velîd:

“–Ne söyleyeyim? Vallahi, içinizde şiiri, recezi ve kasîdeyi benden daha iyi haberdar olan kimse yoktur. O’nun söyledikleri bunlardan hiçbirine benzemiyor. Vallahi, Muhammed’den az önce öyle bir laf dinledim ama, ne insan sözü ne de cin sözüne benziyordu. Onun harikulade bir tatlılığı ve hoşluğu var” dedi. Ebû Cehil ısrâr ederek:

“−Kavmin, O’nun aleyhinde bir şey söylemediğin müddetçe senden râzı olmayacak” dedi. O da:

“−Bırak beni, biraz düşüneyim” dedi. Sonradan da:

“Bu Kur’an olsa olsa eski zamanlardan beri büyücülerin nakledegeldiği çok etkin bir büyüden ibarettir. Bu bir insan sözünden başka bir şey değildir!” (Müddessir 74/24-25) hezeyânında bulundu. (bk. Hâkim, el-Müstedrek, II, 550/3872; Taberî,  Câmi‘u’l-beyân, XXIX, 195-196; Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 468)

İşte hususiyle 18-25. âyetler onun, gönlündeki hakiki düşünceyi bastırmaya çalışarak Kur’lahza hakkında karar verip bir şeyler söyleme sürecinde yaşadığı sıkıntılı ruh halini, yüz ve kaş hareketlerini, şekilden şekle girişini son derece tesirli tasvirî bir üslup ile gözler önüne serer. Lakin çektiği bu kadar zihnî, kalbî ve ruhî sıkıntıdan daha sonra ulaştığı sonuç fazla berbat bir sonuç olmuş, Kur’lahza’ın Allah kelamı olduğunu reddederek kendini ebedî bir hüsranın, son derece yakıcı bir ateşin içine yuvarlamıştır:

Müddessir Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Müddessir Suresi 25. ayetinin meal karşılaştırması ve öteki ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/muddessir-suresi-25-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html