Münafık kimdir? Münafık kime denir alametleri nelerdir? Münafıklık hangi unsurun özelliği ile irtibatlıdır? Münafıkların en keskin özelliği nedir ve nasıl bir karaktere sahiptir? İslam toplumu için tehlikeleri ne derecedir? Münafık ile ilgili ayet ve hadisler nelerdir? Tüm detayları ve hazırlanan kısa video çalışması ile münafık kısa kimdir?

Sözlük anlamında münafık, dinî kurallara inanmadığı hâlde inanmış gibi görünen kişi olarak geçmektedir. İlmihallerde, Allah'ın birliğini, Hz. Muhammed'in peygamberliğini ve onun, Allah'tan getirdiklerini kabul ettiklerini söyleyerek, müslümanlar gibi yaşadıkları halde, kalpten inanmayan kimselere münafık denir.

Münafıkların içi başka dışı başkadır. Sözü özüne yerinde değildir. Bir âyette şöyle buyurulur: "İnsanlardan bazıları da vardır oysa, inanmadıkları halde ‘Allah'a ve âhiret gününe inandık’ derler" (el-Bakara 2/8).

Münafıkların doğrusu kâfir oldukları bir başka âyette şöyle açıklama edilir: "Onların Allah yolundan sapmalarının sebebi, önce iman edip sonra inkâr etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar" (el-Münâfikun 63/3).

Münafıklar İslâm toplumu için açık kâfirden daha tehlikelidirler. Çünkü onlar dışarıdan müslümanmış gibi gözüktüklerinden tanınmaları mümkün değildir; içten içe müslüman toplumun refah ve düzenini bozar, kuzu postuna bürünerek dikkatsiz ve bilgisiz müslümanları yanlış yönlere sürüklerler. Peygamberimiz vahiyle kimlerin münafık olduğunu bilir, bu sebeple de onlara manâlı görevler vermezdi.

Hz. Peygamber'den daha sonra halk müziği için böyle bir data kaynağı (vahiy) söz konusu olmadığından ve müslüman olduğunu söyleyenlerin iç dünyasını analiz etmek da dürüst olmadığından münafık, dünyada müslüman gibi işlem görür. Onun cezası âhirete kalmıştır. Bir âyette açıklandığı üzere cehennemin en alt tabakasında münafıklar bulunur: "Değişkenlik yok fakat münafıklar, cehennemin en daha alçak katındadırlar (derk-i esfel). Bundan Böyle onlara katiyen bir yardımcı da bulamazsın" (en-Nisâ 4/145).

MÜNAFIK İLE İLGİLİ AYETLER

Nisa Suresi, 142. ayet: Gerçek şu ki, münafıklar (güya), Allah'ı aldatmaktadırlar. Ama O, onları aldatandır. Namaza kalktıkları süre, isteksiz olarak kalkarlar. İnsanlara şaşaa yaparlar ve Allah'ı ancak çok eksik anarlar.

Ahzab Suresi, 1. ayet: Ey Peygamber, Allah'tan sakın, kafirlere ve münafıklara itaat etme. Kuşkusuz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Ahzab Suresi, 48. ayet: Kafirlere ve münafıklara itaat etme, eziyetlerine aldırma ve Allah'a tevekkül et. Delege olarak Allah yeter.

Hadid Suresi, 14. ayet: (Münafıklar) Onlara seslenirler: "Biz sizlerle birlikte değil miydik?" Derler ki: "Evet, ancak siz kendinizi fitneye düşürdünüz, (Müslümanları acıların ve yıkımların sarmasını) gözetip-beklediniz, (Allah'a ve İslam'a aleyhinde) kuşkulara kapıldınız. Sizleri kuruntular yanıltıp-aldattı. Sonunda Allah'ın emri (olan ölüm) geliverdi; ve o aldaltıcı da sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak, hatta masumca sizden görünerek) aldatmış oldu."

Tahrim Suresi, 9. ayet: Ey Peygamber, kafirlere ve münafıklara karşı cihad et ve onlara aleyhinde 'sert ve caydırıcı' davran. Onların barınma yeri cehennemdir. Ne kötü bir dönüş yeridir o.

Nisa Suresi, 88. ayet: Şu halde münafıklar konusunda ikiye bölünmeniz ne diye? Ama Allah, onları kazandıkları dolayısıyla tepe taklak etmiştir. Allah'ın saptırdığını hidayete erdirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, artık sen ona kesin olarak bir yol bulamazsın. Tevbe

Suresi, 69. ayet: Sizden önceki (münafıklar ve kafirler) gibi. Onlar sizden şiddet bakımından daha güçlü, mülk ve çocuklar bakımından daha çoktular. Onlar kendi paylarıyla yararlanmaya baktılar; siz de, sizden öncekilerin kendi paylarıyla yararlanmaya kalkışmaları gibi, kendi paylarınızla yararlanmaya baktınız ve siz de (dünyaya ve zevke) dalanlar gibi daldınız. İşte onların dünyada ahirette tüm yapıp-ettikleri (amelleri) nafile çıkmıştır ve işte onlar kayba uğrayanlardır.

Ahzab Suresi, 20. ayet: Onlar (münafıklar, düşman) birliklerinin gitmediklerini sanıyorlardı. Eğer (askeri) birlikler gelecek olsa, çölde bedevi-Araplar aralarında olup sizin haberlerinizi (ordan) sormayı cidden açlık ediyorlardı. Ama içinizde olsalardı ama pek az savaşırlardı.

Nisa Suresi, 61. ayet: Onlara: "Allah'ın indirdiğine ve elçiye gelin" denildiğinde, o münafıkların senden kaçabildiklerince kaçtıklarını görürsün.

Enfal Suresi, 49. ayet: Münafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar şöyle diyorlardı: "Bunları (Müslümanları) dinleri aldattı." Ama kim Allah'a tevekkül ederse, kuşkusuz Allah, üstün ve dinç olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

Tevbe Suresi, 64. ayet: Münafıklar, kalplerinde olanı kendilerine haber verecek bir sûrenin aleyhlerinde indirilmesinden çekiniyorlar. De ancak: "Alay edin. Şüphesiz, Allah kaçınmakta olduklarınızı açığa çıkarandır."

Tevbe Suresi, 68. ayet: Allah, erkek münafıklara da, kadın münafıklara da ve (bütün) kafirlere, içinde baki kalmak üzere cehennem ateşini vadetti. Bu, onlara yeter. Allah onları lanetlemiştir ve onlar için kesintisiz bir cefa vardır.

Tevbe Suresi, 73. ayet: Ey Peygamber, kafirlerle ve münafıklarla cihad et ve onlara karşısında sert ve caydırıcı davran. Onların barınma yerleri cehennemdir, ne kötü bir yataktır o!..

Ahzab Suresi, 60. ayet: Andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde rahatsızlık bulunanlar ve şehirde kışkırtıcılık yapan (yalan haber yayan)lar (bu tutumlarına) bir son vermeyecek olurlarsa, gerçekte seni onlara saldırtırız, daha sonra orada seninle pek eksik (bir vakit) komşu kalabilirler.

Münafikun Suresi, 7. ayet: Onlar ama: "Allah'ın Resûlü yanına bulunanlara hiçbir infak (harcama)da bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler," derler. Ama göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Ancak münafıklar kavramıyorlar.

Nisa Suresi, 138. ayet: Münafıklara müjde ver: Onlar için gerçekte dokunaklı bir azap vardır.

Nisa Suresi, 140. ayet: O, size Kitap'ta: "Allah'ın ayetlerinin inkar edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar bir diğer söze dalıp geçinceye dek, onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz" diye indirdi. Açıkçası Allah, münafıkların ve kafirlerin tümünü cehennemde toplayacak olandır.

Nisa Suresi, 145. ayet: Gerçekte münafıklar, ateşin en hain tabakasındadırlar. Onlara bir muavin bulamazsın.

Tevbe Suresi, 67. ayet: Münafık erkekler ve münafık kadınlar, bazısı bazısındandır; kötülüğü emrederler, iyilikten alıkoyarlar, ellerini sımsıkı tutarlar. Onlar Allah'ı unuttular; O da onları unuttu. Kuşkusuz, münafıklar fıska sapanlardır.

Ankebut Suresi, 11. ayet: Allah emin iman edenleri de bilmekte ve kesin münafıkları da bilmektedir.

Ahzab Suresi, 24. ayet: Çünkü Allah, (sözüne ast kalıp dürüst olan) sadıkları sadakatlerinden nedeniyle mükafaatlandıracak, münafıkları da dilerse azaplandıracak veya tevbe (nasib edip tevbe)lerini kabul edecektir. Şüphesiz Allah, fazla bağışlayandır, fazla esirgeyendir.

Münafikun Suresi, 1. ayet: Münafıklar sana geldikleri süre: "Biz doğrusu şehadet ederiz ama, sen kesinkes Allah'ın elçisisin" dediler. Allah da bilir ancak sen kuşkusuz O'nun elçisisin. Allah, kuşkusuz münafıkların yalan söylediklerine şahidlik eder.

Münafikun Suresi, 8. ayet: Derler fakat, "Andolsun, Medine'ye bir dönecek olursak, gücü ve onuru çok olan, düşkün ve zayıf olanı kuşkusuz oradan sürüp-çıkaracaktır." Fakat izzet (baskı, onur ve fayda) Allah'ın, O'nun Resûlü'nün ve mü'minlerindir. Ancak münafıklar bilmiyorlar.

en-Nisâ, 91: “…Fitneye her çağrıldıklarında koşarak giderler…” et-Tevbe, 107: “…İnanan insanların aralarına nifak sokmak için var güçleriyle savaşırlar…”

el-Bakara, 11-12: “Onlara, yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, «Biz ama ıslah edicileriz» derler. Şunu bilin ama, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar.”

MÜNAFIK İLE İLGİLİ HADİSLER

Rasulullah (s.a.v) Efendimiz buyuruyor: “Dört mizaç var fakat, onlar kimde bulunursa o bütün bir münafık olur. Bu huylardan birisi kendisinde bulunan kimse ise, o huyu terk edene dek münafıklıktan bir mizaç taşımış olur. Bu huylar şunlardır:

Konuştuğu vakit yalan söyler. Laf verdiği vakit sözünü tutmaz. Kendisine bir şey emanet edilince ona hiyanet eder. Birisi ile çekişmeye girince adalet yer, haddini aşar.”

(Buharî, Müslim, Ebu Davud, Tirmizî)

*****

İbnu Amr İbni'l-As, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ancak: "Dört haslet vardır; kimde bu hasletler bulunursa o kimse halis münafıktır. Kimde de bunlardan biri bulunursa, onu bırakıncaya dek kendinde nifaktan bir haslet var demektir: Itimat edilince hıyanet eder, konuşunca yalan söyler, laf verince sözünde durmaz, husumet edince haddi aşar."

(Buhari, İman 24, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)

*****

Ebu Saîd (radıyallahu anh) anlatıyor: “Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) zamanında bir kısım münâfıklar, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir gazveye çıktığı süre ondan ayrılıp geri kalırlar ve Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a muhalefet edip kaldıkları için rahatlarlar, sevinirlerdi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Medine’ye dönünce de gelip andlar, yeminler içerek özürler açıklama ederlerdi. dahası isterlerdi ki, yapmadıkları şeylere övgüye, medh’u senaya mazhar olsunlar. Onların bu hali ile ilgili olarak şu âyet nazil oldu: “Ettiklerine sevinen ve yapmadıklarıyla övülmekten hoşlananların, sakın sakın onların azabtan kurtulacaklarını sanma, elem verici azab onlaradır”

(Âl-i İmrân, 188). Buhari, Tefsir, Al-i İmran 16, (6, 51); Müslim, Sıfatu’l-Münafikin 7, (2777).

*****

İbnu Abbas (radıyallahu anhûmâ): “Allah bir adamın içinde iki yürek yaratmadı…” (Ahzâb, 4) meâlindeki âyet hakkında şunu söylerdi: “Bir gün, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) namaz kılmak için kalkmıştı, namazda bir hata yaptı. Cemaatte onunla namaz kılan münafıklar derhal: “Bakın, bunun iki kalbi var, bunlardan biri sizinle, biri onlarla (Ashabıyla)” dediler. İşte onların bu sözü üstüne bu âyet nazil oldu.”

(Tirmizî, Tefsir, Ahzâb, (3197).)

MÜNAFIKLARIN EN BÜYÜK MEZİYETİ

Karşılaşılan bütün güçlüklerin faturasını Rasûlullâh’a dışlamak, en büyük meziyetleri idi. Bedir Savaşı’nda da, Uhud Savaşı’nda da aynısını yapmışlardı. Yaptıkları kötülüğün farkına varılıp da: “-Neden böyle davranıyorsunuz?” diye hesap sorulduğu zaman ise, ant billâh ederek, yapmadıklarını söyler, haklarındaki iddiaları inkâr ederlerdi. (Bkz: İbn-i İshak, İbn-i Hişam, Sîre, 161 vd.; Taberî, Tarih, III, 142 vd.; Vâkıdî, Megâzî, III, 995; et-Tevbe, 66)

Gözyaşı serpiştirilmiş, yalan mazeretlerle batmış kelimeleri en büyük silahlarıdır. İyi ağlar, ağızları iyi lâf yapar, tiyatroda oynasalar, değme tiyatro oyuncuları bunların yanına çırak kalırlar. Kendisini dünyada ayakta tutan en önemli şey, rakibine verdiği acılardır.

MESCİD-İ DIRAR VAKASI

Dırâr Mescidi, Ebû Âmir Fâsik adlı bozguncu münâfık ve fâsığın teşviki ile münâfıklarca Kuba Mescidi’nin cemaatini ayırmak, Allah ve Rasûlü’ne karşısında savaşanlara gözetleme yeri niyetiyle yapılmıştı. Peygamber Efendimiz, bu mescide gitmeye hazırlanırken Cebrâil -aleyhisselâm- gelerek (Bkz: et-Tevbe, 17) durumu haber vermişti. Bunun üzerine Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ashâb-ı kirâmdan Mâlik bin Dehsan ile Ma’n bin Adiyy -radıyallâhu anhümâ-’yı Mescid-i Dırâr’ı yıkmak üzere vazifelendirdi. Bu sahabîler, mescidi yakıp yıktılar. (Bkz: İbn-i İshak, İbn-i Hişâm, Sîre, III, 71; İbn-i Sa’d, Tabakât, III, 54I vd; İbn-i Kesîr, Muhtasar Tefsîr, II, 169; Kâmil Mîras, Tecrîd-i Sarih, X, 422)

Münafıklar, en fazla da rakip olarak gördüğü kişilerin düşmanlarını severler. Onların meclislerini hiç bırakmazlar, çünkü kendisi ile aynı duyguları hissedenlerle bir arada almak; kesin olmama, endişe ve korku içinde yer alan gönüllerini sâkinleştirir. Kendilerini onların yanında daha iyi hissederler. Onlarla iki taraflı düşmana karşısında işbirliği etmek, huzursuzluklarını bir nebze olsun azaltır. Eskiden beri Abdullah bin Ubey, yahudiler ile ittifak hâlinde idi. O, yahudilerin Medîne’den çıkmalarını istemiyor, Muhammed Mustafa -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e aleyhinde onları destekliyordu.

İLGİLİ HABERLER

MÜNAFIKLARIN KURDUĞU TUZAKLAR MÜNAFIKLARIN ÖZELLİKLERİ NELERDİR? MÜNAFIK KİME DENİR? İNSANI MÜNÂFIKLIĞA GÖTÜREN HASLET MÜSLÜMAN GÖRÜNÜMLÜ MÜNAFIKLAR KİMLERDİR? MÜNAFIKLARLA DOST OLMANIN UĞURSUZLUĞU MÜNAFIKLIĞIN ALAMETİ NELERDİR? MÜ’MİN İÇİN MÜNAFIKLIK ALÂMETİ OLAN HUSUS YALAN SÖYLEYEN İNSAN MÜNAFIK OLUR MU? MÜNÂFIKLARIN İHÂNETLERİ VE MESCİD-İ DIRÂR

MÜNÂFIK KİMDİR? MÜNAFIKLIK ALÂMETLERİ NELERDİR?

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/munafik-kimdir.html