Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan, 10 Eylül 2021 tarihli ve "Cuma Namazı: Haftalık Buluşmamız" konulu cuma hutbesi.
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan, 10 Eylül 2021 tarihli ve "Cuma Namazı: Haftalık Buluşmamız" konulu cuma hutbesi tam metni.
CUMA NAMAZI: HAFTALIK BULUŞMAMIZ
Muhterem Müslümanlar!
Yeniden böyle bir Cuma günüydü. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), meşakkatli hicret yolculuğunun sonunda Medine’ye yaklaşmıştı. “Rânûnâ” denilen yere vardığında ise öğle vakti girmişti. Allah Resûlü (s.a.s), coşkuyla kendisini karşılamaya gelen müminlere orada hutbe irad etti ve ilk Cuma namazını kıldırdı.
Hicret esnasında gerçekleşen bu hadiseyle birlikte Cuma günü, Müslümanların bir araya geldikleri haftalık bayram günü olarak belirlenmiş oldu. Bizler de o günden beri her Cuma, büyük bir sevinç ve coşku yaşıyoruz. Zira Cuma, haftalık dirilişimize vesile olan müstesna bir gündür. Gündelik meşgalelerden, dünyevî kaygılardan sıyrılıp Rabbimizin huzuruna duruşumuzun adıdır. Duaların geri çevrilmeyeceği bilinciyle Allah’a yakarışın, kulluk ahdimizi yenilemenin vaktidir.
Aziz Müminler!
Bugün yerine getirmemiz gereken en manâlı mesuliyet, Cuma namazını eda etmektir. Hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimede Ulu Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında Allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için fazla hayırlıdır.” [1]
Rabbimizin bu ayetine gönülden emrindeki müminler, dünyevî her türlü meşguliyeti terk ederek Cuma namazına hazırlanır. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’i misal alarak mümkünse gusleder. Dürüstçe abdest alır. Kıyafetinin pak olmasına itina gösterir. Güzel kokular sürünür. Camiye vardığında, ibadetin ruhuna yerinde davranır. Safların düzgün olmasına riayet eder. Şamata yapmaktan, kardeşlerini rahatsız etmekten kaçınır.
Cuma hutbesini, ibadet şuuruyla, sessizce ve can kulağıyla dinler. Zira hutbe, Cuma namazının bir şartıdır. Hutbe esnasında konuşmak, cep telefonuyla veya diğer şeylerle meşgul almak, hutbenin özünden uzaklaşmaya ve sevabından yoksun kalmaya niçin olur. Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in ikazı gayet açıktır: “Cuma günü imam hutbe okurken konuşan arkadaşına ‘Sus!’ bile desen, yanlış bir meslek yapmış olursun.” [2]
Değerli Müslümanlar!
Dinen geçerli bir mazereti olmadığı halde Cuma namazını ihmal etmek büyük bir günahtır. Allah Resûlü (s.a.s), bu konuda ümmetini şöyle uyarmaktadır: “Her kim önemsemediğinden nedeniyle Cuma namazını üç defa terk ederse kalbi mühürlenir.” 3
Öyleyse, güneşin doğduğu en şanslı gün 4 olan Cuma’nın feyiz ve bereketinden istifade edelim. Bugünü daima birlikte Allah’ı anıp O’na ibadet etmeye, kardeşlik bağlarımızı güçlendirmeye vesile kılalım. Çocuklarımızı sevgiyle Cuma namazına alıştıralım, gençlerimizi Cumanın huzuruyla buluşturalım. Asr-ı saadette olduğu gibi her Cuma ailece camiye koşalım. Hutbemi Sevgili Peygamberimizin şu hadisiyle bitiriyorum: “Kim uygunca abdest alır, Cumaya gelir ve hutbeyi can kulağıyla dinlerse, o Cuma ile gelecek Cuma arasındaki günahları affolunur.” 5
1 Cum’a, 62/9.
2 Müslim, Cum’a, 11.
3 İbn Mâce, İkâmet, 93.
4 Müslim, Cum’a, 18.
5 Müslim, Cum’a, 27.
Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
