Müzzemmil Suresi 17. ayeti ne anlatıyor? Müzzemmil Suresi 17. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Müzzemmil Suresi 17. Ayetinin Arapçası:

فَكَيْفَ تَتَّقُونَ اِنْ كَفَرْتُمْ يَوْمًا يَجْعَلُ الْوِلْدَانَ ش۪يبًاۗ

Müzzemmil Suresi 17. Ayetinin Meali (Anlamı):

Peki ey kâfirler! İnkârınızda devam ederseniz, o takdirde, çocukları bir anda ağarmış ihtiyarlara çevirecek bir günden kendinizi nasıl koruyacaksınız?

Müzzemmil Suresi 17. Ayetinin Tefsiri:

Kıyâmet günü böylece dehşetli bir gündür fakat, onun şiddetinden körpe çocuklar, saçı sakalı ağarmış ihtiyarlara dönerler. Bu hal, kıyâmet için sûra birinci kere üslendiği süre olacaktır. Nitekim o gün hakkında şöyle buyrulur:

“Ey halk! Rabbinize aleyhinde gelmekten sakının. Çünkü kıyâmetin sarsıntısı gerçekte çok dehşet bir şeydir. Onu göreceğiniz gün, dehşetten her emzikli anne emzirdiği yavrusunu unutup terk eder, her hâmile kadınsı de karnındakini düşürür. İnsanları ayyaş görürsün, halbuki onlar şarap içip sarhoş olmuş değillerdir, lâkin Allah’ın azabı böylece şiddetlidir.” (Hac 22/1-2)

Tekrar kıyâmet öyle dehşetli bir gündür ancak, onun şiddetiyle yalnız dağlar erimek ve çocuklar ihtiyarlamakla kalmaz, o yüksek gökyüzü bile yarılıp çatlar. Allah’ın va‘dettiği her şey, aynen söylediği ve istediği şekilde gerçekleşir. Bunda şüphe edilebilecek en küçük bir nokta yoktur. Bundan Böyle dileyen bu ilâhî hatırlatma ve ikazlardan ibret alarak, o günün şiddet ve dehşetinden korunmak ve Rabbine selametle ermek için iman, itaat ve sâlih amellerle Allah’a yaklaşmaya çalışsın. Böyle kurtarıcı bir yol tutmayan ise, kendini o günün azabından koruyamayacağını bilsin.

Şu ibretli kıssa, Kur’lahza’ın gönülleri sarsan bu âyetleri karşısında nasıl bir kalbî hassasiyet içinde olması gerektiğini göstermesi açısından dikkat çekicidir:

Ebûbekir Verrâk (r.h.)’in minik bir oğlu vardı. Kur’ân-ı Kerîm öğrenmek için bir hocadan ders okumaktaydı. Bir gün okuldan benzi sararmış bir vaziyette, titreyerek ve erkenden döndü. Vücudunun her tarafı korkudan titriyordu. Ebûbekir Verrâk, gönül meyvesinin bu bu durumuna şaşırarak sordu:

“–Hayırdır evlâdım, bu hâlin ne, neden mektepten erken döndün?”

Oğlu, o ufacık yüreğine yerleşmiş bulunan Allah korkusu netîcesinde sonbahar yaprağına dönen bir çehreyle:

“–Ey babacığım! Bugün hocamız bana Kur’ân’dan bir âyet öğretti, onun mânasını idrâk edince korkumdan bu hâle geldim!” dedi. Bu defâ babası:

“–Evlâdım, o hangi âyet-i kerîmedir?” dedi. Ufak çocuk okumaya başladı:

“Peki ey kâfirler! İnkârınızda devam ederseniz, o takdirde, çocukları aniden beyazlamış ihtiyarlara çevirecek bir günden kendinizi nasıl koruyacaksınız?” (Müzzemmil 73/17)

Sonra küçük yavru, bu âyetin nefret edilen şey ve heybetinden hasta olup vefat döşeğine düştü, fazla geçmeden de rûhunu teslîm etti. Babası bu hâdise karşısında çok duygulandı. Pek ama, çoğu kez oğlunun kabrine gider ve ağlayarak kendi kendine şöyle derdi:

“–Ey Ebûbekir! Senin oğlun, Kur’ân’dan bir âyet öğrendi de Allah korkusundan rûhunu teslîm etti. Sen ise bunca zamandır Kur’ân-ı Kerîm okursun, hâlâ Allah’ın hukûkunu yerine getirmede  bir çocuk kadar dahî korkmazsın!”

Halbuki, bu hayatta en önemli vazifesinin sadece Allah’a kulluk edip O’nun hoşnutluğunu olduğunu bilenler, fevkalade bir gayret ve titizlik içinde bu kudsî vazifenin gereklerini yerine getirmeye çalışırlar. Misal mi istersiniz:

Müzzemmil Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Müzzemmil Suresi 17. ayetinin meal karşılaştırması ve öteki ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/muzzemmil-suresi-17-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html