Müzzemmil Suresi 18. ayeti ne anlatıyor? Müzzemmil Suresi 18. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Müzzemmil Suresi 18. Ayetinin Arapçası:

اَلسَّمَٓاءُ مُنْفَطِرٌ بِه۪ۜ كَانَ وَعْدُهُ مَفْعُولًا

Müzzemmil Suresi 18. Ayetinin Meali (Anlamı):

O günün dehşetiyle gök çatlayıp yarılacak ve Allah’ın sözü mutlaka gerçekleşecektir.

Müzzemmil Suresi 18. Ayetinin Tefsiri:

Kıyâmet günü o kadar dehşetli bir gündür oysa, onun şiddetinden körpe çocuklar, saçı sakalı ağarmış ihtiyarlara dönerler. Bu hal, kıyâmet için sûra birinci defa üslendiği süre olacaktır. Nitekim o gün hakkında şöyle buyrulur:

“Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Çünkü kıyâmetin sarsıntısı doğrusu çok korkunç bir şeydir. Onu göreceğiniz gün, dehşetten her emzikli anne emzirdiği yavrusunu unutup terk eder, her hâmile kadınsı de karnındakini düşürür. İnsanları ayyaş görürsün, halbuki onlar şarap içip sarhoş olmuş değillerdir, lâkin Allah’ın azabı öyle şiddetlidir.” (Hac 22/1-2)

Yeniden kıyâmet o kadar dehşetli bir gündür ama, onun şiddetiyle yalnız dağlar erimek ve çocuklar ihtiyarlamakla kalmaz, o yüksek gökyüzü bile yarılıp çatlar. Allah’ın va‘dettiği her şey, aynen söylediği ve istediği şekilde gerçekleşir. Bunda belirsizlik edilebilecek en minik bir nokta yoktur. Bundan Böyle dileyen bu ilâhî hatırlatma ve ikazlardan ibret alarak, o günün zorlama ve dehşetinden korunmak ve Rabbine selametle ermek için iman, itaat ve sâlih amellerle Allah’a yaklaşmaya çalışsın. Böyle kurtarıcı bir yol tutmayan ise, kendini o günün azabından koruyamayacağını bilsin.

Şu ibretli kıssa, Kur’lahza’ın gönülleri sarsan bu âyetleri aleyhinde nasıl bir kalbî hassasiyet içinde olması gerektiğini göstermesi açısından dikkat çekicidir:

Ebûbekir Verrâk (r.h.)’in minik bir oğlu vardı. Kur’ân-ı Kerîm öğrenmek için bir hocadan ders okumaktaydı. Bir gün okuldan benzi sararmış bir vaziyette, titreyerek ve erkenden döndü. Vücudunun her tarafı korkudan titriyordu. Ebûbekir Verrâk, gönül meyvesinin bu bu durumuna şaşırarak sordu:

“–Hayırdır evlâdım, bu hâlin ne, neden mektepten erken döndün?”

Oğlu, o minicik yüreğine resmileşmiş yer alan Allah korkusu netîcesinde güz yaprağına dönen bir çehreyle:

“–Ey babacığım! Bugün hocamız bana Kur’ân’dan bir âyet öğretti, onun mânasını idrâk edince korkumdan bu hâle geldim!” dedi. Bu defâ babası:

“–Evlâdım, o hangi âyet-i kerîmedir?” dedi. Ufak çocuk okumaya başladı:

“Peki ey kâfirler! İnkârınızda devam ederseniz, o takdirde, çocukları bir anda beyazlamış ihtiyarlara çevirecek bir günden kendinizi nasıl koruyacaksınız?” (Müzzemmil 73/17)

Sonra ufak yavru, bu âyetin korku ve heybetinden hasta olup vefat döşeğine düştü, çok geçmeden de rûhunu teslîm etti. Babası bu hâdise karşısında çok duygulandı. Öyle fakat, sık sık oğlunun kabrine gider ve ağlayarak kendi kendine şöyle derdi:

“–Ey Ebûbekir! Senin oğlun, Kur’ân’dan bir âyet öğrendi de Allah korkusundan rûhunu teslîm etti. Sen ise bunca zamandır Kur’ân-ı Kerîm okursun, hâlâ Allah’ın hukûkunu yerine getirmede  bir çocuk değin dahî korkmazsın!”

Halbuki, bu hayatta en mühim vazifesinin yalnızca Allah’a kulluk edip O’nun hoşnutluğunu galip gelmek olduğunu bilenler, fevkalade bir çaba ve titizlik içinde bu kudsî vazifenin gereklerini yerine getirmeye çalışırlar. Misal mi istersiniz:

Müzzemmil Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Müzzemmil Suresi 18. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/muzzemmil-suresi-18-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html