Nâziât Suresi 10. ayeti ne anlatıyor? Nâziât Suresi 10. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Nâziât Suresi 10. Ayetinin Arapçası:

يَقُولُونَ ءَاِنَّا لَمَرْدُودُونَ فِي الْحَافِرَةِۜ

Nâziât Suresi 10. Ayetinin Meali (Anlamı):

İnkârcılar diyorlar ancak: “Biz öldükten sonra gerçekte birincil hâlimize mi döndürüleceğiz?”

Nâziât Suresi 10. Ayetinin Tefsiri:

10. âyette bulunan اَلْحَافِرَةُ (hâfire), bir işin birincil durumu, kişinin birincil hali, yürüdüğü yol ve çukur mânalarına gelir. Onlar bu sözleriyle: “Öldükten daha sonra dirilip baştan birincil durumumuza mı getirileceğiz? Tekrar hayata mı döndürüleceğiz?” çağırmak isterler. نَخِرَةٌ  (nehıreh) ise çürümüş, ufalanmış, delik deşik olmuş, rüzgârla savrulan, rüzgâr estikçe ses veren kemik demektir. Bu sözleriyle de, canlılıktan bu değin uzaktan olan kemiklerin diriltilmesinin düş olduğunu iddia ederler. Halbuki bu, Allah’ın ölümsüz kudretine tarafından fazla basit bir iştir. Sadece bir çağrıya bakmaktadır. O çağrı yapılınca, herkes aniden o Ulu Mahkeme’de toplanacaktır. اَلسَّاهِرَةُ (sâhire), geceyi uyumayan geçiren, sahra, düz alan gibi mânalara kazanç. Mahşerde korkudan kimsenin gözüne uyku girmeyeceği için ona da “sahire” denmiştir. Çağrıyı duyanlar derhal o meydanda toplanırlar. Orası öyle devasa ve dehşetli bir mahkeme meydanıdır oysa, orada kimsenin gözüne uyku girmez. Korkudan uyumak olası değildir. Orada her can uyanıklığın en hudut noktasındadır.

Bu yüzden Peygamber’e ve mü’minlere gereken İslâm’ı yaşayıp yaşatma, beyanat edip öğretme yolunda inkârcılara karşısında sabırla göğüs germeleridir. İşte size bu hususta son derece dikkat çekici bir misal:

Nâziât Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Nâziât Suresi 10. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/naziat-suresi-10-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html