Sünnete göre hutbe nasıl olmalıdır? “Bir adamın namazı uzun kıldırıp hutbeyi kısa kesmesi dini iyi bildiğini gösterir. Bu sebeple namazı uzun kıldırıp hutbeyi kısa kesiniz” hadisini nasıl anlamalıyız?

Ebü’l-Yakzân Ammâr İbni Yâsir radıyallahu anhümâ, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim, dedi:

“Bir adamın namazı uzun kıldırıp hutbeyi kısa kesmesi dini iyi bildiğini gösterir. Bu sebeple namazı uzun kıldırıp hutbeyi kısa kesiniz.” (Müslim, Cuma 47.)

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

Bir önceki hadisimizin râvisi olan Ebû Vâil’in anlattığına tarafından, Ammâr İbni Yâsir özlü bir hutbe okumuştu. Konuşmayı zevkle dinleyen müslümanlar ona künyesiyle hitâb ederek:

- Ebü’l-Yakzân! Çok hoş konuştun. Hutbeyi biraz daha uzatsaydın iyi ederdin, dediler. O süre Ammar, konuşmasını neden gereğinden fazla uzatmadığını şöyle açıkladı:

- Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim:

“Bir adamın namazı uzun kıldırıp hutbeyi kısa kesmesi, dini iyi bildiğini gösterir. Bu sebeple namazı uzun kıldırıp hutbeyi kısa kesiniz. Çünkü o kadar sözler vardır fakat, insanı âdeta büyüler.” (Müslim, Cuma 47)

Peygamber Efendimiz bu hadîs-i şerîfte, namaz ile hutbenin birbirine nisbetle uzunluğu ve kısalığı konusunda bir düşünce vermektedir. Sadece bu hadise bakarak uzun namaz kıldırmanın câiz olduğu söylenemez. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in:

“Sizden biriniz insanlara namaz kıldırdığı zaman hafif tutsun. Çünkü onların aralarında kuvvetsiz, hasta ve yaşlılar vardır. Herhangi biriniz kendi başına namaz kıldığında ise dilediği kadar uzatsın” buyurdu. Allah’ın Resûlü’nün uzun kıldırma arzusuyla namaza başladığı halde, bir çocuk ağlaması duyunca, arka saflarda yer alan annesinin üzüleceği düşüncesiyle namazı kısa keserdi. Bu sebeple imam, cemaatinin durumunu dikkate almalı ve namazı yeterinden fazla uzatarak kimseyi bıktırmamalıdır.

Hutbeler namaza göre daha kısa olmalıdır. Bunun için de hatip, okuyacağı hutbeye itina göstermeli, söyleyeceği sözleri iyi seçmelidir. Böyle yapılmadığı için de bir takım hutbeler gereğinden fazla uzun olmakta, cemaati bıktırmakta, bazılarını o câmiye geldiğine, geleceğine pişman etmektedir.

EFENDİMİZİN NAMAZI DA HUTBESİ DE OLAĞAN UZUNLUKTA İDİ

Peygamber Efendimiz’in tüm hutbeleri kısa, özlü, bu sebeple de çarpıcıydı. Ammar İbni Yâsir Resûlullah’ın bu sünnetine uyduğu için cemaat onun konuşmasına doyamamıştı. Hutbeden hedef cemaati söze beslemek olmamalı, onları bir sonraki hutbeyi dinlemeye arzulu şekilde göndermelidir. Kendilerini haklı dahil etmemek isteyenler, Vedâ hutbesinin uzun olduğunu söyleyebilirler. Ancak bugün bize ulaşan şekliyle Vedâ hutbesi, Resûlullah Efendimiz’in o ilk ve son haccı sırasında, muhtelif yerlerde yaptığı konuşmaların bir araya toplanmasından meydana gelmiştir. Hadiste şöyle buyrulur: “Nebiyy-i Muhterem Efendimiz’in namazı da hutbesi de normal uzunlukta idi.” İmam ve hatiplerimiz bu ölçülere uymalı; Allah’ın kullarını Allah’ın evinden usandırmamalıdır.

Hadisten Öğrendiklerimiz

İmam ve hatipler, namazı ve hutbeyi sünnet ölçüsüne uygun bir şekilde îfâ etmelidir. Namaz ile hutbe karşılaştırma edildiği zaman, asıl ibadetin namaz olduğu görülür. Hutbe, insanı namaza ve öteki kulluk görevlerine hazırlayan bir tavsiye ve hatırlatmadan ibarettir.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/namazi-uzun-kildirip-hutbeyi-kisa-kesiniz-hadisi.html