Hadisi şerifi nasıl anlamalıyız? Hadisten çıkarmamız gereken dersler nelerdir?

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in âzad ettiği kölesi Ebû Râfi’ Eslem radıyallahu anh’den rivayet edildiğine tarafından Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Ölüyü yıkayıp da onda gördüğü hoş olmayan halleri gizleyen kimseyi Allah Teâlâ kırk defa bağışlar.

Hâkim, Müstedrek, I, 362. Hem bk. Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, III, 395

Ebû Râfi’ Eslem

Kıptî olduğu açıklanmış  Ebû Râfi’, Hz. Peygamber’in amcası Abbas’ın kölesiydi. Abbas onu Hz. Peygamber’e hediye etmişti. Abbas müslüman olunca, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de Ebû Râfi’i âzâd etti. Resûl-i Ekrem Efendimiz onu, âzadlı câriyesi Selmâ ile evlendirdi. Bu evlilikten Ubeydullah İbni Ebû Râfi’ dünyaya geldi.

Ebû Râfi’, Uhud, Hendek ve sonraki gazvelere katıldı. Resûlullah’tan  68 hadis söylenti etti. Bunlardan bir her birine Sahih-i Buhârî’de, üç adam başına de Sahih-i Müslim’de bulunmaktadır. Diğer rivayetleri Sünen’lerde yer almıştır.

Ebû Râfi’ Hz. Osman’ın şehid edilmesinden önce (ya da sonradan) Medine’de vefat etti.

Allah ondan razı olsun.

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

 Doğrusu son derece ketum olmayı gerektiren bir takım haller ve meslekler vardır. Zira yapılacak bir tanımlama, kimilerinin boş yere üzülmesine, kimilerinin kötü düşünmesine sebep olur; fertler aralarında ve toplumda kırgınlıklar ve düşmanlıklar üretir. İşte bu nesil durumlardan biri, herhangi bir müslümanın ölüsünü yıkayan kimsenin,  ölünün renginin  kararması gibi gördüğü bir takım hoş olmayan değişiklikleri kimseye söylemeyip saklamasıdır. Zira bu çeşit beyanlar bazan kaybedilen kişinin üzüntüsünden daha büyük üzüntülere ve kırgınlıklara sebep olabilir. Bunun bütün tersine ölüyü yıkayan kişi, gördüğü olumlu değişiklikleri  cenâze sahiplerine söyleyebilir. Böylece onların üzüntülerini hafifletme yoluna gidebilir.

öte taraftan ölü yıkayan kimselerin  açıklamaları, iyilik ya da musibet bakımından ölenin âhiretteki durumuyla ilgilendirilebilir. Halbuki hiç de o kadar olmayabilir. Fakat halk müziği, ölünün yüzündeki değişiklikleri iyiye veya kötüye yorma alışkanlığındadır. Hele bundan başka onu yıkayan ve birçok defa de din görevlisi olan bir kişinin, cenaze hakkında yorum yapar bir eda ile açıklamalarda bulunması, işi iyiden iyiye  ciddileştirir.

 Mesele son derece manâlı olduğu için, böylesi bir durumda  çenesini tutabilen ölü yıkayıcısının Allah Teâlâ tarafından kırk kere bağışlanacağı ifade edilmiştir. Hâkim’e göre İmam Müslim’in şartlarına yerinde  olan hadisimiz, konuyla ilgili daha başka bazı hadisler göre da desteklenmektedir. Böyle bir birey, “Anasından doğduğu günde olduğu gibi günahlarından temizlenir”, “ Allah onu günahlarından arındırır” ve “Allah onun günahlarını örter” gibi müjdelerle biten bu hadisler, hadisimizdeki “kırk kere bağışlar” ifadesinin anlamını öbür şekillerde ortaya koymaktadır.

Yaşayanların ölüler hakkında hüsn-i zanda bulunması, onların bağışlanacağını umması ve bunu temenni etmesi çok hoş bir tavırdır. Bu güzel düşünceleri gölgeleyecek herhangi bir beyanda bulunmak, kimseye bir şey kazandırmayacaktır. Bu sebeple, ölü yıkayanların, hele hele bu işi iş olarak icrâ edenlerin, giz saklamasını haberdar olan kimseler olması gerekmektedir. Ayrıca kendi gelecekleri, âhiret hayatları ayrıca de cenâze sahiplerinin umut ve hoş temennilerini devam ettirebilmeleri açısından bu davranış önemlidir.

Hadisten Çıkarmamız Gereken Dersler Nelerdir?
Ölü yıkayan kimseler, gördükleri hoşa gitmeyen halleri açıklamamalıdırlar. Müslüman kardeşinin herhangi bir ayıbını gizlemeyi başarabilen kimseleri Allah Teâlâ bağışlar. Ölen kimsedeki olumlu değişiklikleri söylemekte herhangi bir sakınca yoktur. Hatta bu isabetli bir davranıştır.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/oluyu-yikayip-da-onda-gordugu-hos-olmayan-halleri-gizleyen-kimse-hadisi.html