Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in cenaze namazında okuduğu dualar var mıdır? Cenaze namazında nasıl dua edilir? Cenaze namazında okunan dualar.

Ebû Abdurrahman Avf İbni Mâlik radıyallahu anh’den söylenti edildiğine kadar şöyle demiştir:

CENAZE DUALARI

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir cenaze namazı kıldı. Onun şöyle dua ettiğini duydum ve ezberledim:

Allah’ım! Onu bağışla, ona rahmet et, onu azap ve sıkıntılardan koru. Kusurlarını affet. Cennetten nasibini ihsan et, gireceği yeri(kabrini) genişlet! Onu su ile, karla ve buzla yıka. Beyaz giysileri kirden (ve pisten) temizler gibi onu günahlarından arındır. Kendi evinden daha güzel bir ev, ailesinden daha hayırlı bir aile, eşinden daha bahtı açık bir eş ver. Onu cennete koy, kabir ve cehennem azabından koru.”

İbni Avf diyor ama, bu hoş duaları duyunca “keşke ölen ben olsaydım” diye içimden geçirdim. (Müslim, Cenâiz 85. Hem bk. Tirmizî, Cenâiz 38; İbni Mâce, Cenâiz 23)

Ebû Hüreyre, Ebû Katâde ve Ebû İbrahim el-Eşhelî’nin sahâbî olan babasından radıyallahu anhüm rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bir cenaze namazı kıldı ve şöyle dua etti:

Allah’ım! Dirilerimizi ve ölülerimizi, küçüklerimizi ve büyüklerimizi, erkeklerimizi ve kadınlarımızı, burada bulunanlarımızı ve bulunmayanlarımızı bağışla! Allah’ım! Bizden hayatta bırakacaklarını İslâm üzre yaşat. Öldüreceklerini iman ile öldür. Bizi bu cenazede bulunmanın sevabından mahrumiyet ve ondan sonra bizi fitneye düşürme!” (Tirmizî, Cenâiz 38 (Eşhelî ve Ebû Hüreyre’den); Ebû Dâvûd, Cenâiz 56 (Ebû Hüreyre ve Ebû Katâde’den). Ayrıca bk. Nesâî, Cenâiz 77; İbni Mâce, Cenâiz 23)

Hâkim’e tarafından, Ebû Hüreyre’nin rivayeti, Buhârî ve Müslim’in şartlarına kadar “sahih”tir. Tirmizî, Buhârî’nin “bu hadisin rivayetlerinin en sahihi Eşhelî’ninkidir” dediğini nakletmiştir. Yeniden Buhârî “Cenâze duaları konusundaki rivayetlerin en sahihi Avf İbni Mâlik’in hadisidir” demiştir.

Hadisleri Nasıl Anlamalıyız?

Görüldüğü gibi müellifimiz Nevevî, Şâfi mezhebine kadar cenaze namazını tanımlama ettikten sonradan bilhassa üçüncü tekbirin peşinden Hz. Peygamber’in yaptığı dualarla ilgili iki rivayeti nakletmiştir.

Başta sinyâl edelim ama Hanefîler’e kadar, cenaze namazında birinci tekbirden sonra sübhâneke duası okunmak suretiyle Cenâb-ı Hakk’a senâ edilir (ancak Fâtiha sûresi okunmaz); ikinci tekbirden sonra salli-bârik duaları okunarak salevât getirilir. Üçüncü tekbirden daha sonra iki ayrı örneğini yukarıdaki iki rivayette gördüğümüz dualardan biri, daha ziyade ikincisi okunur. Dördüncü tekbirden sonradan ise, bir şey okunmadan selâm verilir. Muhakkak bu öbür uygulamalar, burada yer almayan bazı rivayetlere dayanmaktadır. Her mezhep kendine kadar daha sağlam bulduğu rivayetleri esas almıştır.

Cenaze namazının dört tekbir ile kılınması konusunda mezhepler aralarında hiç bir ihtilâf laf konusu değildir. Sadece, birinci tekbirden sonra Fâtiha okuyup okumamak ve diğer taraftan dördüncü tekbirden daha sonra dua edip etmemekte farklılık bulunmaktadır. Bu da neticeye tesir etmemektedir.

Bu iki rivâyette görüldüğü gibi Resûl-i Ekrem Efendimiz, cenaze namazı kıldığı süre, ölü için lüzum öbür dünyadaki hayatı ve gerekse geride bıraktıkları bakımından büyük tartma arzeden dileklerde bulunurdu. Ayrıca, cenazeye iştirak eden etmeyen öteki müslümanlar için de dua ederdi. Onun bu uygulaması, aynı zamanda yaşayanlara bir beyanat ve öğüttür.

Ölen bir Müslüman için hatalarının bağışlanması, günahlarının affedilmesi, yeni yurdunda ilâhî ikram ve ihsanlara kavuşturulması, cennetle müşerref kılınması, azap edilmemesi, dünyada bıraktığı maddî ve beşerî imkân ve değerlerden daha iyileriyle ödüllendirilmesi konusunda dua ve niyazda bulunmak, her hâlükarda ona ve yakınlarına yapılabilecek en büyük iyilik ve ikramdır. Birinci hadiste Peygamber Efendimiz bu iyilik ve ikrâmı nasıl yapacağımızı bize öğretmiştir. Özellikle bu duayı yapan Hz. Peygamber olunca, râvi Avf İbni Mâlik’in “Keşke, ölen ben olsaydım” temennisine katılmamak mümkün mü?

İkinci hadiste de Sevgili Peygamberimiz hem ölen keza de yaşayanlar için fevkalâde tartı taşıyan dileklerde bulunmaktadır. Bağışlanma isteğini, İslâm üzere yaşamak, imanla vefat etmek gibi iki dilekle tamamlamaktadır. Müslümanlar için hayatın ne anlama geldiğini böylece bir kere daha hatırlatmaktadır: Hayatı Müslümanca yaşamak, dünyayı mü’min olarak ayrılmak... Herhangi bir ölüm olayında yapılacak iş, bu iki konuda Rabbimiz’den destek dilemektir.

“Bizi onun sevabından mahrum etme ve bizi ondan sonra fitneye düşürme” dileğinin anlamına gelince; bilindiği gibi bu bölümün başından beri bir Müslüman öldüğü süre mezara konuluncaya dek onunla ilgilenmenin ayrı ayrı sevap olduğu anlatılmaktaydı; işte bu hizmetlerin sevabından yoksun kalmamayı ve daha sonraki günlerde, öbür sebeplerle de olsa içten yoldan ayrılmamayı dilemektir. Bilhassa zamanımızda görüldüğü gibi, ölenin bıraktıklarını paylaşmak yüzünden yakınları arasında çıkan uyuşmazlık, adalet ve adaletten sapmak, çeşitli haksızlıklar yapmak Allah’a sığınılacak birer fitne ve imtihan olsa gerektir.

Hadislerden Öğrendiklerimiz

Cenaze namazında dua okumak Hz. Peygamber’in sünnetiyle sabittir. Cenaze namazında sesli olarak dua edilebilir. Çünkü râvi, Hz. Peygamberin okuduğu duayı duyduğunu açıklama etmektedir. Cenaze namazında bütün Müslümanlar için dua edilir.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları

PEYGAMBERİMİZİN CENAZEDE OKUDUĞU DUA

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/peygamberimizin-cenaze-namazinda-okudugu-dualar.html