Diyanet İşleri Başkanlığı göre hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “Onun Bize Mirası, Benzersiz Vefası” başlığıyla yayınlandı.

“Onun Bize Mirası, Benzersiz Vefası” başlığıyla yayınlanan bu haftaki cuma hutbesinde, Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in hayatından vefa örneklerine yer verildi.

Hutbede; Peygamberimizin (s.a.s.) ilk kez Rabbine sonradan anne ve babasına, ailesine ve insanlara aleyhinde sadık olduğu belirtildi. Efendimizin (s.a.s.) ahde vefa gösterdiği ve verdiği sözü belirli yerine getirdiği vurgulandı.

Ayet ve hadislerle vefanın önemine uyarı çekilerek “Rabbimize, insanlara, ailemize, çevreye ve ahdimize vefa göstermek, bizi Cenâb-ı Hakk’ın rızasına kavuşturacak, dünya ve öbür dünya saadetini kazanmamıza vesile olacak” denildi.

İşte 22.10.2021 tarihli cuma hutbesi.

PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN EŞSİZ VEFASI

Muhterem Müslümanlar!

Bir Mevlid-i Nebi Gecesini daha geride bıraktık. Mevlid-i Nebi’yi içine alan haftayı ise bu sene “Peygamberimiz ve Vefa Toplumu” temasıyla algılama etmeye devam ediyoruz. Geliniz, bugünkü hutbemizde âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimizin hayatından vefa örneklerini bitmiş hatırlayalım.

Aziz Müminler!

Resûl-i Ekrem (s.a.s), ilk olarak Rabbine karşı vefalıydı. Nitekim O, Cenâb-ı Hakk’a kulluk ve itaatten, sadakat ve teslimiyetten bir lahza olsun ayrılmadı. Bir defasında Hz. Âişe annemiz, Peygamberimizin geceleri namaz kılmaktan nedeniyle ayaklarının şiştiğini görünce “Ya Resûlallah, geçmiş ve gelecek tüm günahların bağışlandığı halde neden böyle yapıyorsun?” diye sormuştu. Bunun üstüne Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştu: “Ya Âişe! Şükreden bir kul olmayayım mı?” (Müslim, Sıfâtü’l-münâfikîn, 81.)

Kıymetli Müslümanlar!

Allah Resûlü (s.a.s) insanlara karşısında vefalıydı. O, öylesine vefalıydı fakat ömrü baştan başa insanların dünyada ve ahirette huzura ermeleri için çırpınmıştı. Nitekim Rabbimiz, bir ayette Habibine şöyle seslenmişti: “İman etmiyorlar diye adeta kendini helâk edeceksin!” (Şuarâ, 26/3.)

Değerli Müminler!

Peygamberimiz, ailesine aleyhinde da vefalıydı. Mekke’nin fethedileceği gün çadırını Hz. Hatice validemizin kabrine yakın bir yere kurdurarak en baskı zamanlarında kendisine takviye olan sevgili eşine; ne vakit yanında gelse sevinçle ayağa kalkarak da kızı Hz. Fâtıma’ya olan vefasını göstermişti.

Rahmet Peygamberi (s.a.s), anne ve babaya vefa gösterilmesine ise farklı bir değer vermişti. Bir keresinde “Anne babamı ardımdan ağlar bırakıp sana geldim Yâ Resûlallah!” diyen bir gence “Onların yanına geri dön ve ikisini de nasıl ağlattıysan öylece güldür!” (Ebû Dâvûd, Cihâd, 31.) buyurmuştu.

Aziz Müslümanlar!

Resûl-i Ekrem (s.a.s), ahdine vefa gösterir, verdiği sözü kesin yerine getirirdi. Bir hadisinde ahde vefanın önemini şöyle anlatmıştı: “Emanete riayet etmeyenin imanı olgunlaşmamıştır; ahde vefa göstermeyenin ise dini kemâle ermemiştir.” (İbn Hanbel, III, 134.)

İki kâinat serveri Peygamberimiz, çevreye de vefalıydı.Kıyamet kopuyor olsa dahi elinizdeki fidanı dikin” (İbn Hanbel, III, 184.) buyurarak tabiata; “Bu dilsiz hayvanlar hakkında Allah’tan korkun.” (Ebû Dâvûd, Cihâd, 44.) uyarısıyla hayvanlara; akıp giden nehirden abdest alırken zeka suyun müsriflik edilmemesini (İbn Mâce, Tahâret, 48.) emrederek,  suya vefasını göstermişti.

Kıymetli Müminler!

Sadık elde etmek imandandır ve müminin şanındandır. O halde, bugün bize düşen, ümmeti olmakla haysiyet bulduğumuz sevgili Peygamberimiz gibi vefalı olmaktır. “Müminler, emanetlerine ve verdikleri sözlere riayet ederler.” (Mü’minûn, 23/8.) ayetini hayatımıza taşımaktır. Unutmayalım ama Rabbimize, insanlara, ailemize, çevreye ve ahdimize vefa göstermek, bizi Cenâb-ı Hakk’ın rızasına kavuşturacak, dünya ve öbür dünya saadetini kazanmamıza vesile olacaktır.

Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/peygamberimizin-vefasi-ile-ilgili-hutbe.html