Peygamber Efendimizin (s.a.v) özgün zarafet ve güzelliği...
İslâmʼı tebliğ etmek için Tâif’e gittiği zaman, câhil, putperest ve kendini düşünen Tâif halkı kendisini taşlamışlardı. Dağlar Meleği, Hazret-i Cebrâil ile gelerek Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:
“–Şu iki dağı birbirine çarparak bu kavmi helâk edeyim mi?” deyince Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in hassas, rakik, şefkat ve merhametle batmış gönlü buna râzı olmadı:
“–Hayır, ben Cenâb-ı Yargı’tan, onların (bu belde halkının) soylarından, sadece Allâh’a ibadet edecek ve O’na hiçbir şeyi karşılıklı koşmayacak bir nesil getirmesini dilerim.” buyurdu. (Buhârî, Bed’ü’l-Halk Müziği, 7; Müslim, Cihâd, 111)
Kaynak: Üsve-i Hasene, Erkam Yayınları
