Saf Suresi 10. ayeti ne anlatıyor? Saf Suresi 10. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Saf Suresi 10. Ayetinin Arapçası:

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا هَلْ اَدُلُّكُمْ عَلٰى تِجَارَةٍ تُنْج۪يكُمْ مِنْ عَذَابٍ اَل۪يمٍ

Saf Suresi 10. Ayetinin Meali (Anlamı):

Ey iman edenler! Sizi öyle acı bir azaptan kurtaracak çok kârlı bir ticâretin yolunu size bildireyim mi?

Saf Suresi 10. Ayetinin Tefsiri:

Saîd b. Cübeyr’den rivayete tarafından ashâb-ı kirâm “Sizi öyle acı bir azaptan kurtaracak çok kârlı bir ticaretin yolunu size bildireyim mi?” (Saff 61/10) âyet-i kerîmesi nâzil olunca “Bu ticaretin hangisi olduğunu bilsek mallarımızı onun yolunda versek” dediler de Allah Tealâ: “Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır...” âyet-i kerîmesini indirdi. (Suyûtî, Lübâbu’n-Nukûl, II,167)

Mukâtil (r.h.) şöyle anlatıyor: Bu âyet-i kerîmeler Osman b. Maz’ûn hakkında nâzil oldu. Bir gün Resûlullah (s.a.s.)’a: “Bana müsade versen de hanımım Havle’yi boşasam, rahip gibi yaşasam. Bunun için kendimi hadım etsem, eti kendime haram kılsam, hiçbir gece uyumasam, oruçsuz hiçbir gün geçirmesem” demişti. Resûlullah (s.a.s.) da ona: “Nikâh benim sünnetimdendir. İslâm’da rahiblik yoktur. Benim ümmetimin rahibliği Allah yolunda cihaddır, ümmetimin hadımlığı da oruçtur. Allah’ın size helâl kıldığı hoş ve pak şeyleri kendinize haram kılmayın. Benim sünnetimdendir oysa gece uyurum, kalkıp ibâdet de ederim, bir takım günler oruç tutarım, bir takım günler de oruç tutmam. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir” buyurdu. Osman: “Ey Allah’ın Rasûlü! Hangi ticaret Allah’a daha sevgili, bilsem de o ticareti yapsam” dedi ve işte bunun üzerine bu âyet-i kerîmeler nâzil oldu. (Kurtubî, el-Câmi‘, XVIII, 57)

Allah yolunda gösterilen gayretin ve dökülen terin ne değin değerli olduğunu Ziyâ Paşa şöyle dile getirir:

“Her katresi bir gevher-i yektâdan e’azdır.

Allah için ol yaş ki akar dîde-i terden.”

“Allah için, Allah’ın dinine hizmet yolunda insanın ter gözeneklerinden dökülen her bir ter damlası, özgün güzellikte değerli bir cevherden daha ulu ve değerlidir.”

Mallarıyla canlarıyla Allah yolunda cihad edenlere iki mükâfat müjdelenmiştir:

Birincisi; âhiret mükâfâtı: Bunlar günahların bağışlanıp içinden ırmaklar akıcı cennetlere ulaşmak, sonsuz nimet ve ebedî sevinç yeri olan Adn cennetlerindeki çok hoş ve fazla güzel saraylara, köşklere yerleşmek.

İkincisi; dünya mükâfâtı: Allah’ın yardımı ve yakın bir fetih. “Yakın fetih”cilt gaye sahâbe-i kirâm için müjdelenen Hudeybiye anlaşması, Mekke’nin fethi, Allah’ın müslümanlara nasip edeceği ganimetler, sonradan İran ve Bizans ülkelerini fethedilmesi vs. olabilir. Nitekim bu sûreden sonra inen fetih sûresinde Resûlullah (s.a.s.)’e “Açık bir fetih” verildiği bildirilir. (Feth 48/1) Bu fetih, daha fazla Hudeybiye anlaşması olarak tefsir edilir. Yeniden o sûrede “feth-i karîb” yani yakın bir fetih ve ganimetlere de sinyâl edilir. (bk. Fetih 48/18-19)

Müjdelenen bu yardımlar, fetihler ve zaferler ayrıca Resûlullah (s.a.s.) zamanında, keza de sonraki dönemlerde bir bir gerçekleşmiştir. yine de gerçekleşmeye devam edecektir. Dünyevî müjdelerin gerçekleşmesi, Kur’lahza’ın haber verdiği âhiret mükâfatlarının gerçekleşeceğinin de açık bir delilidir.

“Allah’ın yardımı ve öyle yakında gerçekleşecek bir fetih! Mü’minleri  müjdele!” (Saff 61/13) âyeti, târih boyu savaşlarda mü’min askerlerin morallerini ve savaş heyecanlarını artırıcı bir ifade olarak çoğu kez tekrarlanmıştır. Hususiyle Osmanlı’da ordunun mutlaka muzaffer olacağı inancını güçlendirmek üzere mehteranın icra ettiği musiki eşliğinde hevesli bir şekilde seslendirilmesi, manevî bir anane olarak devam ettirilmiştir.

Size müjdelenen bu nimetlere gelmek istiyorsanız:

Saf Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Saf Suresi 10. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/saf-suresi-10-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html