Saf Suresi 13. ayeti ne anlatıyor? Saf Suresi 13. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Saf Suresi 13. Ayetinin Arapçası:

وَاُخْرٰى تُحِبُّونَهَاۜ نَصْرٌ مِنَ اللّٰهِ وَفَتْحٌ قَر۪يبٌۜ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِن۪ينَ

Saf Suresi 13. Ayetinin Meali (Anlamı):

Hoşunuza gidecek bir diğer lutuf daha var: Allah’ın yardımı ve pek yakında gerçekleşecek bir fetih! Mü’minleri müjdele!

Saf Suresi 13. Ayetinin Tefsiri:

Saîd b. Cübeyr’den rivayete kadar ashâb-ı kirâm “Sizi o kadar acı bir azaptan kurtaracak çok kârlı bir ticaretin yolunu size bildireyim mi?” (Saff 61/10) âyet-i kerîmesi nâzil olunca “Bu ticaretin hangisi olduğunu bilsek mallarımızı onun yolunda versek” dediler de Allah Tealâ: “Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır...” âyet-i kerîmesini indirdi. (Suyûtî, Lübâbu’n-Nukûl, II,167)

Mukâtil (r.h.) şöyle anlatıyor: Bu âyet-i kerîmeler Osman b. Maz’ûn hakkında nâzil oldu. Bir gün Resûlullah (s.a.s.)’a: “Bana müsade versen de hanımım Havle’yi boşasam, rahip gibi yaşasam. Bunun için kendimi hadım etsem, eti kendime haram kılsam, hiçbir gece uyumasam, oruçsuz hiçbir gün geçirmesem” demişti. Resûlullah (s.a.s.) da ona: “Nikâh benim sünnetimdendir. İslâm’da rahiblik yoktur. Benim ümmetimin rahibliği Allah yolunda cihaddır, ümmetimin hadımlığı da oruçtur. Allah’ın size helâl kıldığı güzel ve temiz şeyleri kendinize haram kılmayın. Benim sünnetimdendir ama gece uyurum, kalkıp ibâdet de ederim, bazı günler oruç tutarım, bazı günler de oruç tutmam. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir” buyurdu. Osman: “Ey Allah’ın Rasûlü! Hangi ticaret Allah’a daha sevgili, bilsem de o ticareti yapsam” dedi ve işte bunun üstüne bu âyet-i kerîmeler nâzil oldu. (Kurtubî, el-Câmi‘, XVIII, 57)

Allah yolunda gösterilen gayretin ve dökülen terin ne değin kıymetli olduğunu Ziyâ Paşa şöyle dile getirir:

“Her katresi bir gevher-i yektâdan e’azdır.

Allah için ol yaş ki akar dîde-i terden.”

“Allah için, Allah’ın dinine hizmet yolunda insanın ter gözeneklerinden dökülen her bir ter damlası, benzersiz güzellikte değerli bir cevherden daha ulu ve değerlidir.”

Mallarıyla canlarıyla Allah yolunda cihad edenlere iki mükâfat müjdelenmiştir:

Birincisi; âhiret mükâfâtı: Bunlar günahların bağışlanıp içinden ırmaklar akan cennetlere varmak, ölümsüz nimet ve ebedî sevinç yeri olan Adn cennetlerindeki çok hoş ve fazla güzel saraylara, köşklere yerleşmek.

İkincisi; dünya mükâfâtı: Allah’ın yardımı ve yakın bir fetih. “Yakın fetih”deri kasıt sahâbe-i kirâm için müjdelenen Hudeybiye anlaşması, Mekke’nin fethi, Allah’ın müslümanlara nasip edeceği ganimetler, sonra İran ve Bizans ülkelerini fethedilmesi vs. olabilir. Nitekim bu sûreden daha sonra inen fetih sûresinde Resûlullah (s.a.s.)’e “Açık bir fetih” verildiği bildirilir. (Feth 48/1) Bu fetih, daha çok Hudeybiye anlaşması olarak tefsir edilir. Tekrar o sûrede “feth-i karîb” yani yakın bir fetih ve ganimetlere de göze çarpan edilir. (bk. Fetih 48/18-19)

Müjdelenen bu yardımlar, fetihler ve zaferler ayrıca Resûlullah (s.a.s.) vaktinde, ayrıca de sonraki dönemlerde bir bir gerçekleşmiştir. yine de gerçekleşmeye devam edecektir. Dünyevî müjdelerin gerçekleşmesi, Kur’lahza’ın haber verdiği âhiret mükâfatlarının gerçekleşeceğinin de açık bir delilidir.

“Allah’ın yardımı ve o kadar yakında gerçekleşecek bir fetih! Mü’minleri  müjdele!” (Saff 61/13) âyeti, târih boyu savaşlarda mü’min askerlerin morallerini ve savaş heyecanlarını artırıcı bir ifade olarak çoğu kez tekrarlanmıştır. Hususiyle Osmanlı’da ordunun mutlaka muzaffer olacağı inancını sağlamlaştırmak üzere mehteranın icra ettiği musiki eşliğinde hevesli bir şekilde seslendirilmesi, manevî bir anane olarak devam ettirilmiştir.

Size müjdelenen bu nimetlere varmak istiyorsanız:

Saf Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Saf Suresi 13. ayetinin meal karşılaştırması ve öteki ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/saf-suresi-13-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html