Antalya'da 2009'da kaybolduktan 15 gün sonra Isparta'da çıplak cesedi bulunan 16 yaşındaki Sezgi Kırıt'ın tecavüz sonucu öldüğünün otopsi raporu sonrası ortaya çıkmasının ardından, üç zanlı bugün hakim karşısına çıktı. Zanlılar tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Antalya'da yaşayan 16 yaşındaki Sezgi Kırıt, 2009'da Facebook'tan Isparta'da yaşayan Osman K. (26) ile tanıştı. Otobüsle Isparta'ya giden genç kızı otomobille alan Osman K., akrabası ve iş arkadaşı grafiker A.K.'nin beraber kaldığı ablası E.K.'nin evine götürdü. Sezgi Kırıt iddiaya göre Osman K., A.K. ve onun yeğeni inşaat işçisi M.K. ile birlikte esrar içip alkol aldı. 3 kişinin genç kıza tecavüz ettiği öne sürüldü. Ancak 41 kilo olan kızın vücudu tecavüze dayanamadı. Osman K. ve arkadaşları sabah işe giderken genç kız, E.K. (53) tarafından yatakta ölü bulundu.

CESEDİ YIKAYIP ATTILAR 

Zanlılar A.M, M.K (35) ve Osman K. genç kızla yaşadıkları ilişki sonrası delilleri yok etmek için cesedi banyoda yaklaşık 20 dakika boyunca yıkadı. Ardından genç kızın cesedini bavula koyan Osman K. ve A.K.,cesedi Isparta Kumlutaş mevkisinde boş araziye çıplak bırakıp kaçtı. 

"UYUŞTURUCU ALIP, İLİŞKİYE GİRDİK"

Genç kızın cesedini bulan Jandarma, Sezgi Kırıt'ın internet üzerinden görüştüğü Osman K.'ya ulaştı. Gözaltına alınan Osman K., Facebook'ta tanıştığını, uyuşturucu aldıklarını ve kendi isteği ile ilişkiye girdiklerini itiraf ederek, sabah yatakta ölmüş halde bulduklarını, korktukları için de önce banyoda yıkayıp ve bavula koyarak boş araziye attıklarını itiraf etti. Genç kızın vücudunda bulunan spermlerin Osman K.'ya ait olduğu belirlendi. 2010 yılı mart ayında Osman K. ve cesedi atmasına yardım eden A.K. tutuklanırken, E.K. ve M.K. adli kontrolle serbest bırakıldı. Tutuklanan zanlılar da yaklaşık 15 ay sonra "delil yetersizliği ve kesin ölüm nedeninin belirlenmemiş olması" gerekçesiyle tahliye edildi. Zanlılardan A.K. 2014 yılında kalp krizinden hayatını kaybetti.

"ZORLAMALI ÖLÜM" DEDİ 

Genç kızın ölümüyle ilgili 2009'un Aralık ayında İzmir Adli Tıp Kurumu'nda hazırlanan ön rapor ile ailenin itirazı üzerine 2011, 2012 ve 2013 yıllarında Adli Tıp İstanbul 1. İhtisas Kurulu'nca hazırlanan raporlarda kesin ölüm nedeninin belirlenemediği belirtildi. Son olarak Ulusal Kriminal Büro tarafından geçtiğimiz mart ayında hazırlanan raporda ise "Kesici ve delici aletle öldürülmediği, kemik kırığı, intihar ve kaza sonrası ölüm olmadığı, ölüm nedeninin inhibisyon (zorlamalı ölüm) olduğu belirlenmiştir" denildi.

7 YIL SONRA DAVA AÇILDI 

Genç kızın ölümünün 'Zorlamalı ölüm' nedeniyle olduğu yönünde raporun gelmesi ardından 2 ay önce Antalya Cumhuriyet Savcısı Murad Kaya tarafından iddianame hazırlandı. 

6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede zanlılar Osman K. ve M.K. hakkında "ölüme neden olacak şekilde çocuğun cinsel istismarı, birden fazla kişi tarafından cebir, tehdit ve hile kullanarak çocuğu hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıla kadar hapis, E.K. hakkında da bu suçlara yardımdan 27 yıla kadar hapis istendi. Üç zanlı bugün Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.

"ADALET YERİNİ BULACAK"

Dedektif gibi çalışarak küçük kızın zanlılarının yargılanmasını sağlayan avukat Sibel Önder, "16 yaşındaki kıza üç kişi uyuşturucu verip, tecavüz ediyor ve işkence sonrası ölümüne neden oluyor. Bütün deliller ortadayken 7 yıl sonra cesur bir savcının çabası ile iddianame hazırlandı. Biz bu zanlıların suçunun ortaya çıkarılması için toplu iğne ile kuyu kazdık. Ama 16 yaşındaki bir kızın ölümüne neden olan 3 kişi suçu itiraf etmelerine rağmen şu an sokakta geziyor. Bu duruşmada adalet yerini bulacak" demişti.