Teğabün Suresi 15. ayeti ne anlatıyor? Teğabün Suresi 15. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Teğabün Suresi 15. Ayetinin Arapçası:

اِنَّمَٓا اَمْوَالُكُمْ وَاَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌۜ وَاللّٰهُ عِنْدَهُٓ اَجْرٌ عَظ۪يمٌ

Teğabün Suresi 15. Ayetinin Meali (Anlamı):

Mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan vesilesidir. Allah’ın sevgi ve taatini mal ve evlat sevgisine tercih edenleri Allah katında büyük bir mükâfat beklemektedir.

Teğabün Suresi 15. Ayetinin Tefsiri:

Ulu Rabbimiz mü’minlerden şartsız Allah’a ve Rasûlü’ne itaat istemektedir. Ama mü’min, istenilen şekilde itaat etmeye çalışırken önüne bir takım engeller çıkabilir. Hatta bu engeller yakınlarından, benzer ve çocuk gibi insanın sevip tutkuyla bağlandığı kimselerden neş’et edebilir. İşte Cenâb-ı Hak bu hususta bizleri uyarmakta ve böyle tehlikelere aleyhinde titiz olmaya çağırmaktadır. Fakat böyle bir tehlike hanım ve çocuklardan babaya karşısında oluşabileceği gibi, koca ve çocuklar göre anneye aleyhinde da oluşabilir. Âyet-i kerîme her iki duruma da ışık tutmaktadır.

İniş sebebi olarak nakledilen şu hâdiseleri dikkatle incelediğimizde âyetlerin mânasını daha iyi kavrayış imkânı doğacaktır:

  Avf b. Mâlik el-Eşca’î Resûlullah ile birlikte savaşa gitmek istemişti. Ço­luk çocuğu toplanıp onun ayrılığına dayanamayacaklarını söylediler, ağlayıp sız­ladılar ve sonunda onu bu kararından vazgeçirdiler. Ama Avf daha sonra bu yaptığından nedeniyle fazla pişman oldu. (Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXX, 25)

  Mekke’de müslüman olanlar hicret etmek isteyip ço­luk çocukları buna razı olmayınca, “Ola Ki Allah beni hicret yurdunda sizinle bir araya getirirse görün bakın size neler edeceğim!” diye söylenir yeminler ederlerdi. (Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXX, 25)

  Bir Takım Mekkeliler müslüman olmuş ve Medine’ye hicrete karar vermişlerdi. Aileleri buna karşı çıktı. Ama bir vakit sonra onları din­lemeyip Medine’ye geldiler. Daha önce müslüman olanların dinî konularda epeyce mesafe almış ve yetişmiş olduklarını görür görmez, buraya gelmelerine karşı çı­kan benzeyen ve çocuklarına kızdılar ve onları cezalandırmayı düşündüler. (Tirmizî, Tefsir 64)

İnsan eşinin ve çocuklarının terbiyesiyle meşgul olmalı, her türlü hareketlerine uyarı etmeli, onlarla irtibatını sürdürmelidir. Büsbütün uzaklaşıp onları kendi hallerine bırakmamalıdır. Onların dine zarar vermeyecek hatalarını affetmelidir. Meşrû çerçevede müsâmahalı ve bağışlayıcı olmalıdır. Ancak bu yolla onlara tesir etmek, onları eğitip belli bir mânevî seviyeye getirmek mümkün olabilir. Barbar, katı ve sert tavırlarla, vurup kırma ve asıp kesmeyle aile içinde dirlik düzenlik kalmaz. Bu sebeple Yüce Rabbimiz, bağışlama, müsamaha ve bağışlama aracılığıyla aile içi düzeninin sağlamasını ve aile fertleri aralarında muhabbet ve bağlılığın tesisini istemektedir. Burada yine en büyük vazife aile reisi olan babalara düşmektedir. Nitekim Efendimiz (s.a.s.)’in şu davranışı hepimiz için hoş bir misal teşkil etmektedir:

Birgün Peygamberimiz (s.a.s.) minberde hitabe yaparken az önce birer çocuk olan torunları Hasan ve Hüseyin’in kırmızı elbiseleri içinde kendisine dürüst düşe kalka geldiklerini görür görmez, minberden indi, onları kucağına aldı ve onlarla birlikte her tarafta minbere çıktı. Arkasından “Mallarınız ve çocuklarınız birer sınav vesilesidir” (Teğâbün 64/15) buyuran Allah dürüst söylemiştir. Bunları görünce dayanamadım” buyurdu ve konuşmasına devam etti.” (Ebû Dâvûd, Salât 226, 227; Tirmizî, Menâkıb 30)

Ey mü’minler:

Teğabün Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Teğabün Suresi 15. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/tegabun-suresi-15-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html