Tekâsür Suresi 1. ayeti ne anlatıyor? Tekâsür Suresi 1. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Tekâsür Suresi 1. Ayetinin Arapçası:

اَلْهٰيكُمُ التَّكَاثُرُۙ

Tekâsür Suresi 1. Ayetinin Meali (Anlamı):

Mal, evlat ve akraba çokluğu ile övünmek sizi böylece aldatıp oyaladı ama,

Tekâsür Suresi 1. Ayetinin Tefsiri:

Birinci âyette bulunan اَلإلْهَاءُ (ilhâ’), oyalamak, gaflete yıkmak, yararsız şeylerle uğraştırarak ana yapılması gereken işlerden alıkoymaktır.

اَلتَّكَاثُرُ (tekâsür)’ün ise üç mânası vardır:

›  İnsanın fazla şey olmak için çalışmasıdır.

›  İnsanların bolluk edinmek için birbirleriyle yarışması ve birbirinin üstüne çıkmaya uğraş göstermesidir.

›  Çokluk ve bolluk sebebiyle insanların birbirlerine kibirli davranmalarıdır.

Allah’ın rızâsına uygun olması şartıyla birinci mânada “tekâsür” yasaklanmamıştır. İkinci ve üçüncü mânada olanların yasaklandığı anlaşılmaktadır. Bunları değerlendirdiğimiz vakit âyette kötülenen “tekâsür”, sırf dünyevî düşüncelerle evlat, mal, mal varlığı ve saire gibi çokluğu ile övünülebilen şeyleri fazla bir tutkuyla defalarca artma yarışına girmek; bunların dinî ve uhrevî mesuliyetini hiç hesaba katmadan, helâl haram ayırımı yapmadan kendini daha fazla kazanma hırsına kaptırmak; bununla başkalarına aleyhinde böbürlenmektir.

“Nihâyet kabirleri ziyaret ettiniz” (Tekâsür 102/2) âyetine şu üç mâna verilebilir:

Birincisi; siz ölünceye kadar mal ve evlat çoğaltmakla oyalandınız. Buna tarafından “kabirleri ziyaret etmek”, “ölüp kabre gömülmek” demektir. Nitekim Şakîk-i Belhî (k.s.), bir mezarlığın kenarından geçerken ibretle bakar ve yanındakilere:

“–Buradakilerin birçok dünyada iken aldandıklarının farkına vardılar...” der.

“–Niçin?” diye sorduklarında ise:

“–Onlar hayattayken malım var, mülküm var, evim var, bineğim var, akrabam var, bağım-bahçem var zannetmezler miydi? Ama şimdi siz de görüyorsunuz ancak o kadar değilmiş!..” diye yanıt verir.

İknicisi; “Kabirleri ziyarete gitmek”, kabirlerdeki ölüleri kutlamak, onların çokluğu ile bile övünmektir. Yani çoklukla iftihar sizi o kadar oyaladı fakat, ölüleri sayıp onlarla övünecek derecede aşırı gittiniz.

Üçüncüsü; “Kabirleri ziyaret ettiniz” seslenmek, “sahiden kabirlere gittiniz” demektir. Nitekim bir takım kimseler kabirlere gider, erkek akrabalarının kabirlerini göstererek, “İşte şu şu mezar bizimdir” demek suretiyle onlarla övünürlerdi.

Bu davranışlar Allah’ı tanımamanın ve âhirete inanmamanın bir neticesidir. İnsan yaptığının hatalı ve bunun âhirette hesabının baskı olacağını “yakinî, muhakkak bir bilgiyle” bilse, aslâ böyle hatalara cür’et edemez. Bunları derhal terk eder.

عِلْمُ الْيَق۪ينِ  (ilmu’l-yakîn), “şüphesiz dürüst olan aklî ve naklî delillerin açıklama ettiği data; gerçeğe tam yerinde olan ve içinde en minik bir şüphenin bulunmadığı data” demektir. Allah, âhiret, hesap, cennet ve cehennem hakkında böyle bir data, insanı muhakkak tüm hatalı hal ve hareketlerden uzaklaştıracak ve onu İslâm çerçevesinde hoş bir kulluk hayatına yönlendirecektir.

Gerçek şu ki: 

Tekâsür Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Tekâsür Suresi 1. ayetinin meal karşılaştırması ve öteki ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/tekasur-suresi-1-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html