Kullanılan el aletlerinin iş sağlığı ve güvenliği açısından ileri teknolojik şartlara uyumlu, ergonomik ve güvenli olması gerektiğini belirten Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Banu Çetinkol, çalışanların kendi inisiyatiflerine bırakılmaksızın ürünlerin kaynağında önlem prensiplerine uygun olmasının önemini vurguladı.

Dünyada iş kazalarında 3’üncü sırada olan Türkiye’de, kaza ve kayıplar ağırlıklı olarak inşaat sektöründe gerçekleşiyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre; Türkiye’de bir yılda gerçekleşen tüm iş kazalarının yüzde 10’u, sürekli iş göremezliklerin yüzde 25’i ve ölümlü iş kazalarının yüzde 34’ü inşaat işlerinde gerçekleşiyor. İnşaat sektöründeki kazaların yüzde 30’u ise el aletlerinin kullanımı sırasında ortaya çıkıyor. Bu durum da inşaat el aletleri sektörünün önemini gözler önüne seriyor.

İnşaat el aletleri sektörünün global jenerik markası olan ve 34 yıldır Türkiye pazarında faaliyet gösteren Hilti’nin tüm ürünlerinde teknoloji ve inovasyonla birlikte tam güvenlik ilk planda yer alıyor. Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Banu Çetinkol, 4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası kapsamında yaptığı açıklamada; inşaat el aletlerinin iş sağlığı ve güvenliği açısından ileri teknolojik şartlara uyumlu, ergonomik ve güvenli olması gerektiğini belirtti. Banu Çetinkol, el aletlerinin çalışanların kendi inisiyatiflerine bırakılmaksızın kaynağında önlem prensiplerine uygun olmasının önemine de vurgu yaptı. 

İş kazalarının nedenleri
Banu Çetinkol, el aletlerini kullanırken yaşanan iş kazalarının temel nedenlerini; iş güvenliği eğitimlerinin eksikliği, kaynağında tedbirsizlik, toplu koruma önlemi eksikliği, dikkatsizlik, kontrolsüz çalışma, malzeme ve ekipman güvensizliği, kişisel koruyucu donanım eksikliği, kontrol ve denetim eksikliği olarak açıkladı. Çetinkol ayrıca, el aletlerinden kaynaklı yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıklarının; uzuv kayıpları, el ve parmak yaralanmaları, malzeme sıçramaları, göze veya cilde cisim batması, gürültü, titreşim ve toz maruziyeti olduğunu söyledi. 

Patentli ve ödüllü sistemler
Ürünleri 1 ila 30 kilo ağırlıklarında değişen ve el aletleri sektörüne yüzlerce çeşit ürün sunan global marka Hilti, ekstra güvenlik ve kullanıcının daha uzun süre konforlu bir şekilde çalışmasını sağlayan çok sayıda patentli sistem geliştirirken, her yıl aldığı ulusal ve uluslararası ödüllerle de adından söz ettiriyor.

Bu sistemlerin içinde, delici ucun sıkışması halinde anında gücü kesen Aktif Tork Kontrol (ATC), kullanıcının daha sağlıklı ve uzun süreli çalışmasına olanak sağlayan Aktif Titreşim Azaltma (AVR), direkt ve etkili bir şekilde tozu yok eden güçlü Toz Toplama Sistemi (DRS) de yer alıyor.

Yüksek performans, düşük titreşim
Aktif Tork Kontrol (ATC) teknolojisi ile ucun sıkışması durumunda motoru duran 9.5 kilo ağırlığındaki Hilti TE 70-ATC, böylece gövdesinin kendi ekseni etrafında dönme riskini ortadan kaldırıyor. Saniyeler içerisinde gerçekleşen bu güç kesme teknolojisi sayesinde çalışmaya en güvenli şekilde devam edilebiliyor. Ayrıca Hilti TE 70, TE 70-D, TE 70-ATC Kırıcı Delici Ailesi, Aktif Titreşim Azaltma (AVR) özelliği ile titreşimi yüzde 70’e varan oranlarda azaltarak çalışanları yoğun titreşime maruz kalma sonucu ortaya çıkabilecek mesleki hastalıklardan koruyor. Kırıcı Delici ailesinde bulunan toz toplama sistemleri de tozun yüzde 99’a varan oranda emilmesini sağlıyor.

Titreşim azaltıcı teknolojiyle donatılan Hilti TE 3000 AVR Kırıcı, kırım sırasında düşük titreşim aktarımıyla kullanıcıya hem konfor ve sağlıklı bir kullanım hem de daha uzun süre çalışma imkanı sunuyor. Çıkarılabilen elektrik kablosu ile kullanıcı güvenliğini artıran özelliğe sahip Hilti TE 3000 AVR Kırıcı, kablo kopması, kabloya basma ya da takılma gibi kaza olasılıklarını da minimuma indiriyor. 
Çelik, metal ve taş malzemelerin yüzeyini taşlamak, düzeltmek ve kesmek için kullanılan Hilti kesme ve taşlama makinaları ise zenginleştirilmiş teknolojisiyle iş sağlığı ve güvenliği konusunda artı değer yaratırken kullanışlı tasarımıyla günlük çalışma performansını artırıyor.

Yeni nesil inovasyon harikası ve ileri teknoloji ürünleri ile dikkat çeken Hilti, iş sağlığı ve güvenliğini ön planda tutan ve insana değer veren bir marka olarak farklılaşıyor. 

Hilti ve Hilti Türkiye Hakkında
Bundan tam 75 sene önce 1941 yılında, dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan yaklaşık 35 bin nüfuslu Lihtenştayn Prensliği’nde doğup, bugün 23 bin çalışanı ile global jenerik marka haline gelen Hilti, 6 kıtada 120’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. 2015 yılı cirosu 4,4 milyar İsviçre Frangı (yaklaşık 13 milyar TL*) olarak gerçekleşen Hilti, 1982 yılından itibaren 34 yıldır Türkiye’de. Hilti Türkiye, son yıllarda göstermiş olduğu gelişimle 2011 yılı başından bu yana 10 ülkenin (Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Moğolistan, Kırgızistan, Ermenistan, Gürcistan, Tacikistan, Moldova ve Kuzey Irak) bağlı olduğu bir bölgesel üs konumunda. 2015 yılında yüzde 31 büyüme gösteren Hilti Türkiye, başarısını bilgi, birikim ve inovasyon ile sürdürülebilir değer yaratan bir marka olmaya borçlu. Merkez ofisi İstanbul’da bulunan Hilti Türkiye, 300 çalışanı ile faaliyetlerini sürdürüyor. Ekonomiye yarattığı katma değer dışında İnsan Kaynakları alanında çalışmalarıyla da öne çıkan Hilti Türkiye, Great Place to Work Enstitüsü tarafından belirlenen, “Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2015” listesinde 3. sırada yer alırken, Yaşam Boyu Öğrenme alanında Özel Ödül’e layık görüldü. Hilti ise aynı enstitünün açıkladığı “Avrupa’nın En İyi Çok Uluslu İş Yerleri 2015” listesinde 25 marka içinde bir önceki yıla göre 5 basamak yükselerek 12. sıraya yerleşti.