Vâkıa Suresi 54. ayeti ne anlatıyor? Vâkıa Suresi 54. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Vâkıa Suresi 54. Ayetinin Arapçası:

فَشَارِبُونَ عَلَيْهِ مِنَ الْحَم۪يمِۚ

Vâkıa Suresi 54. Ayetinin Meali (Anlamı):

Üstüne de o kaynar sudan içeceksiniz.

Vâkıa Suresi 54. Ayetinin Tefsiri:

Melun, dertli ve kötü kimseler olan “ashâb-ı şimâl”in öte dünyada karşılaşacakları fecî âkıbet şu şekilde haber verilir:

  سَمُومٌ (semûm): Vücudun ve derinin gözeneklerinden derinlemesine giren, iliklere ve beyinlere dek işleyen zehirli, sıcak, kavurucu bir alev.

  حَم۪يمٌ  (hamîm): Harareti en ileri dereceye ulaşmış kaynar su. O kavurucu ateş cehennemliklerin bedenlerini ve ciğerlerini yakacağı süre, onlar bu kaynamış suya koşacaklardır. Tıpatıp, yangından, o yangını söndürmek için suya koşanlar gibi. Oysa oraya varınca suyun son derece sıcak ve kaynamış olduğunu göreceklerdir. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “Onlara, içince bağırsaklarını paramparça eden kaynar sudan içirilir.” (Muhammed 47/15)

  يَحْمُومٌ (yahmûm): Cehennemin simsiyah dumanı. Kömür ya da kurum gibi kararıp duran sisli boğucu bir gölge. Bu, serinlik ve rahat veren bir gölge değil, brülör ateşin kara dumanıdır. Buna “gölge” denilmesi, kâfirlerle alay etmek içindir. Onlar fazla sıcaktan bu gölgeye sığınmaya çalışacaklar, lakin sığındıkları zaman bunun gölge değil, simsiyah kavurucu cehennem dumanı olduğunu göreceklerdir. Bu gölgeyle ilgili şöyle buyrulur:

“Kıyamet günü inkârcılara şöyle denir: “Haydi, yalan saydığınız o azaba doğru gidin! Üç kolon hâlinde yükselen o kapkara cehennem dumanının gölgesine girin!” Bir gölge ki ne serinlik verir, ne de alevden korur. O alev, saraylar büyüklüğünde kıvılcımlar fırlatır; sarı erkek deve sürüleri gibi dağılan kıvılcımlar. Gerçeği yalanlayanların o gün vay haline!” (Murselât 77/29-34)

  Yiyecekleri zakkûm olacaktır. (bk. Sâffât 37/64-65) O son derece kötü, acı ve berbat yiyecekle karınlarını tıka basa dolduracaklar, üzerine de tarifi imkansız derecede kaynar cehennem suyundan içeceklerdir. Yalnız bu içme banal bir su içme şeklinde olmayacak; susama hastalığına tutulmuş develerin içtiği gibi içeceklerdir. اَلْه۪يمُ (hîm), hastalığı sebebiyle delirmiş gibi su içen, içtikçe suya kanmayan susamış develer anlamında bir kelimedir. Lakin içtikleri bu su o bedbahtları kandırmayacak, hararetlerini daha da artıracaktır.

Bahsedilen kişilerin böyle feci bir âkıbete uğramalarının sebebi şudur:

Birincisi; sahip oldukları nimetlerin şükrünü yerine getirecek yerde nankörlük etmek ve bunlarla şımarmak, lüks ve nefsânî hayata dalıp Allah’ı unutmak.

İkincisi; büyük günah üzerinde tutturmak. Bu, en büyük günah olarak bilinen şirk ve küfürdür. Öteki tüm günahlar, hep bundan kaynaklanmaktadır.

Üçüncüsü; öldükten sonra yeniden dirilişi ve âhiret hayatını inkâr etmek.

Halbuki şu koskocaman delillere hafıza ve sezgi nazarıyla bakılacak olsa, Allah’ın varlığı, birliği, sonsuz kudreti ve âhiretin varlığı gibi gerçekleri anlayıp kabul etmek ve bütün bir açık yüreklilik ve teslimiyet içinde Hakk’a kulluğa yönelmek hiç de şiddet olmayacaktır:

Vâkıa Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Vâkıa Suresi 54. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/vakia-suresi-54-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html