Zikir ile ilgili ayet ve hadisler nelerdir? Zikretmenin önemi ve fazileti nedir? Ayet ve hadisler de geçen zikretmenin önemi, Allah (c.c) katındaki kıymeti ve özet olarak zikretmek ile ilgili ayet ve hadisler...

Zikir, Mümin kalplerin neşesi, ıstıraplı gönüllerin kolaylık kaynağıdır; "Bilin oysa, kalpler fakat Allah'ın zikriyle kolaylık bulur. ( Rad, 1 3/28) '' ayetinde buyrulduğu gibi, manevi huzura açılan kapının anahtarıdır.

Zikir, Allah’ın birliğini, sonsuz kudretini ve yüceliğini söz etmek, O’nun nimetlerini tefekkür ve tezekkür etmektir. Zikir, bizi Rabbimizden uzaklaştıracak her şeyi kalbimizden söküp atmaktır. Hamd ile Allah’ı tesbih etmek ve O’na gönülden ibadet etmektir.

Zikir, dil, kalp ve bedenle olur. Dil ile zikir, Allah’ı kutlamak, O’na yalvarıp yakarmak, hak ve hakikati söylemektir. Kalp ile zikir, Allah’ın varlığı ile ilgili her türlü şüpheden uzaklaşıp O’nun muhabbetiyle hemhal olmaktır. Cisim ile zikir ise tüm benliğimizle Allah’ın rızasını aramaktır, varlığımızı ve imkânlarımızı O’nun yolunda seferber etmektir, O’nun emirleri doğrultusunda bir yaşam sürmektir.Sabah akşam Allah'ı zikrediyor olmak için sadece Allah'ı zihinde tutmak ve dil ile zikir cümlelerini nüksetmek yeterli değildir. Hz.Peygamber'in, ''Allah'a itaat eden Allah'ı zikretmiş olur. ( Beyhaki, iman 1,452) " gerçeğinden hareketle Kur'lahza ve sünnete uygun bir hayat sürmedikçe, dinin vecibelerini yerine getirip, yasaklarından kaçınarak Rabbin ismini gönle nakşetmedikçe zikir kemale ermez.

Merhûm Mûsâ Topbaş -rahmetullahi aleyh- Efendi, zikrullah hakkındaki âyet-i kerimeleri ve hadis-i şerifleri bir araya getirerek bizlere zikrin faziletini bildiriyor.

ZİKİR NEDİR?

ZİKRİN ÖNEMİ VE FAZİLETİNİ BİLDİREN ÂYET-İ KERİMELER

“Beni zikrediniz, anınız fakat, ben de sizi anayım. Bana şükredin ve küfre sapmayın.” (Bakara Sûresi / 152)

“Allah’ı fazla zikret ve gece gündüz onu tesbih et.” (Âl-i İmran Sûresi / 41)

“Allah’ı nefsinde, içinde huşû ve nefret edilen şey ile an, gece gündüz açık gizli onu zikret, sakın gâfillerden olma.” (Â’râf Sûresi / 205)

“…Kalpleri, Allâh’ı zikretmek husûsunda katılaşmış olanlara yazıklar olsun; işte bunlar açık açık dalâlettedirler.” (ez-Zümer, 22)

“İman edenlerin kalbleri ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur. Kalbler ama Cenâb-ı Hakkı anmakla mutmain olurlar.” (Ra’d Sûresi / 28)

“Namaz kılınız, belirlenmiş ki namaz, insanları kötülüklerden ve inkara sapmaktan korur. Allah’ı hatırasına yapmak en büyük ibâdettir.” (Ankebût Sûresi / 45)

“Allah’ın azabından korkarak, Rabbının rahmetini umarak gecenin (ilerleyen) saatlerinde secdeye kapananlar, ayakta durur hâlde tâat ve ibâdet eden kimseler, Allah’ın rahmet ve mağfiretine nâil olurlar.” (Zümer Sûresi / 9)

"Onlar, ayakta iken, otururken, emrindeki yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ancak:) "Rabbimiz, Sen bunu boşu boşuna yaratmadın. Sen pek Yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran Suresi, 191)

"Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve emrindeki yatarken zikredin. Bundan Böyle 'güvenliğe kavuşursanız' namazı direkt olarak kılın. Çünkü namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belli bir farzdır." (Nisa Suresi, 103)

"Ey iman edenler, bir toplulukla karşısında karşıya geldiğiniz zaman, sağlamlık gösterin ve Allah'ı bol miktarda zikredin. Ancak kurtuluş (felah) bulasınız." (Enfal Suresi, 45)

"Andolsun, sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı bolca zikredenler için Allah'ın Resûlü'nde güzel bir misal vardır." (Ahzab Suresi, 21)

"Ey iman edenler, Allah'ı bol miktarda zikredin." (Ahzab Suresi, 41.)

"Allah, kimin göğsünü İslam'a açmışsa, bundan böyle o, Rabbinden bir nur üzerinedir, (öyle) yok mi? Fakat Allah'ın zikrinden (yanlamasına) kalpleri katılaşmış olanların vay haline. İşte onlar, açıkça bir sapıklık içindedirler." (Zümer Suresi, 22)

"Andolsun Biz Kur'lahza'ı zikr (tavsiye alıp göz önünde bulundurmak) için kolaylaştırdık. Ama tavsiye alıp-düşünen var mı?" (Kamer Suresi, 32)

"Rabbinin ismini zikret ve herşeyden kendini çekerek sadece O'na yönel." (Müzzemmil Suresi, 8.)

"Ve sabah, akşam Rabbinin adını zikret." (İnsan Suresi, 25. ayet)

“Ey îmân edenler! Sakın mallarınız ve evlâtlarınız, sizi Allâh’ı zikretmekten alıkoymasın! Kim böyle yaparsa, işte onlar hüsrâna uğrayanların ta kendileridir.” (el-Münâfikûn, 9)

“O Kadar erler vardır oysa, onları ne ticaret ne de alışveriş Allâh’ı zikretmekten, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin (dehşetten) karmakarışık olduğu bir günden (kıyâmetten) korkarlar.” (en-Nûr, 37)

“(Rasûlüm!) Sana vahyedilen Kitab’ı oku ve namazı kıl! Kesin ancak namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allâh’ı zikretmek, kuşkusuz en büyük iştir. Allah yaptıklarınızı bilir.” (el-Ankebût, 45)

ZİKRİN ÖNEMİ

ZİKRULLAH (ZİKİR) İLE İLGİLİ KUDSİ HADİS

Resûlüllah   (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdular oysa:

Allah (Azze ve Celle) : "Ben kulumun her zaman yanındayım. Beni zik­rederken de onunla beraberim. O beni gönlünden zikrederse, ben de onu nefsimde zikrederim. Beni bir cemaat içinde zikrederse; ben onu o cema­attan daha bahtı açık bir cemaat içinde zikrederim. Bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım; bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak gelirim, buyuruyor.” (Muslim 48/21)

ZİKRULLAH (ZİKİR) İLE İLGİLİ HADİSLER

Herkesten Üstün Olacağınız Bir Şeyi Haber Vereyim Mi?"

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine kadar Mekke'den Medine'ye hicret eden Müslümanların fakirleri Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e gelerek şöyle dediler:

– Varlıklı Müslümanlar cennetin en yüksek derecelerini ve ebedî nimetleri alıp götürdüler. Bizim kıldığımız namazları onlar da kılıyorlar. Tuttuğumuz oruçları onlar da tutuyorlar. Fazla malları olduğu için hac ve umre yapıyorlar, cihad ediyorlar ve sadaka veriyorlar, biz veremiyoruz.

Bunun üstüne Resûl–i Ekrem onlara:

"Sizden önde gidenlere yetişebileceğiniz, sizden sonra gelenleri geçebileceğiniz, sizin yaptığınızı yapanlar haricen herkesten üstün olacağınız bir şeyi haber vereyim mi?" diye sordu.

"Evet, söyle yâ Resûlallah!" dediler.

Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Her namazın gerisinde otuz üçer defa Allah’ı tesbih eder, O’na hamdeder ve tekbir getirirsiniz.”

Hadisi Ebû Hüreyre’den söylenti eden Ebû Sâlih’in söylediğine göre, sahâbîler bu zikirleri nasıl okuyacaklarını sorunca Resûl–i Ekrem şöyle buyurdu:

“Her birinden otuz üçer kez edinmek üzere sübhânallah, elhamdülillah, Allâhü ekber, dersiniz."14

Müslim’in bir rivayetinde şu ilâve vardır:

Birkaç gün daha sonra yoksul muhâcirler Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e baştan gelerek:

"Zengin kardeşlerimiz bizim yaptığımız zikirleri duymuşlar. Aynını onlar da yapıyorlar." dediler.

Bunun üstüne Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Ne yapalım! Artık bu Allah'ın bir lütfudur, Allah lütfunu dilediğine verir." (Müslim, Mesâcid 142.)

En Bahtı Açık En Değerli En Kazançlı Amel

Ebü’d–Derdâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine tarafından Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ashâbına:

 “Size en bahtı açık, Allah katında en kıymetli, derecenizi maksimum yükseltecek, sizin için sadaka olarak altın ve gümüş dağıtmaktan daha kazançlı, düşmanla karşılaşıp da sizin onların boynunu vurmanızdan, onların da sizi öldürmesinden daha çok sevap getirecek amelin ne olduğunu haber vereyim mi?” diye sordu. Onlar da:

"Evet, söyle." dediler. Resûl–i Ekrem de:

“Allah Teâlâ’yı zikretmektir.” buyurdu. (Tirmizî, Daavât 6. Ayrıca bk. İbni Mâce, Edeb 53.)

Peygamberimizin Sahabiye Tavsiyesi

Abdullah İbni Büsr radıyallahu anh şöyle dedi:

Bir adam Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’e hitâben:

"Yâ Resûlallah! İslâmiyet’in emirleri çoğaldı. Bana sıkı sıkıya yapışacağım bir şey söyle." dedi. O da:

“Dilin her zaman Allah’ı zikretsin!” buyurdu. (Tirmizî, Daavât 4. Keza bk. İbni Mâce, Edeb 53.)

Kulun Allah'a En Yakın Olduğu Yer

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine kadar Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kulun Rabbine en yakın olduğu hal secde halidir. İşte bu sebeple secdede fazla dua etmeye bakın!” (Müslim, Salât 215. Ebû Dâvûd, Salât 148;)

Rabbini Zikreden Ve Etmeyenin Farkı

Ebû Mûsâ el–Benzer‘arî radıyallahu anh’den söylenti edildiğine kadar Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Rabbini zikredenle etmeyenin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir.” (Buhârî, Daavât 66.)

Müslim ise bu hadisi şöyle söylenti etmiştir:

“İçinde Allah’ın anıldığı ev ile Allah’ın anılmadığı evin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir." (Müslim, Müsâfirîn 211.)

Zikreden Bir Kul Edinmek İçin Okunacak Dualar

“Ey Allahım! Bana seni zikretme, sana şükür ve güzelce ibadet etme konusunda asistan ol.” Hz. Peygamber (s.a.s) Muaz İbn Cebel’e her namazda veya her namazın sonunda bu duayı yapmasını nasihat etmiştir. (A. İbn Hanbel, V, 247.)

“Rabbim! Beni sana bol miktarda şükreden, seni oldukça çok zikreden, senin azabından çekinen, sana hakkıyla itaat eden, sadece senin için eğilen, tekrar tekrar sana yalvarıp yönelen bir birey eyle! (İbn Mâce, Duâ, 2.)

Namazda Allah'ı (c.c) Zikretmektir

"Sizden biri uyku sebebiyle veya unutma yüzünden bir farz namazı kılmazsa, hatırladığı vakit onu anında kılsın. Çünkü Allah Teâlâ; "Beni zikretmek için namaz kıl (Tâhâ, 20/14.)”, buyurmuştur.” (Müslim, Mesâcid, 316Tirmîzî, Salât, 16, Mâce, Salât, 10.)

Melekler Zikir Meclislerinde Ne Yapıyorlar

Peygamber (s.a.v)' naklen söylenti etti. Şöyle buyurmuşlar :

hiç kuşkusuz : Allah Tebareke ve Teâla'ntn bir takım seyyar pozitif me­lekleri vardır. Bunlar zikir meclislerini araştırırlar. İçerisinde zikir olan bir meclis buldular mı onlarla beraber otururlar. Ve kanatlarıyla birbirlerini kuşatırlar. Ta ancak kendileriyle alt semanın arası dolar. Cemaat dağıldıkları zaman yükselir ve gökyüzüne çıkarlar.

Allah (Azze ve Ce'le) onları bildiği halde kendilerine : "Nereden geldiniz?" diye sorar.

Onlar da : Senin yer­yüzündeki bir takım kullarının yanından (geldik), onlar sana teşbih ediyor, tek­bîr, tehlilde bulunuyor, sana hamdediyor ve senden istiyorlar, cevabını ve­rirler.

Teâla Hazretleri : Benden ne istiyorlar? diye sorar : "Senden cenne­tini istiyorlar, derler. Onlar benim cennetimi gördü mü? der. Hayır yâ Rab-bî! cevabını verirler. Acaba cennetimi görmüş olsalar ne yaparlar? der.

Melekler : Senden eman dilerler, derler. Benden niçin eman dilerler? Diye sorar.  Senin  cehenneminden  yâ  Rabbi!  diye cevap verirler.  Onlar benim cehennemimi görmüşler mi? der. Hayır! cevabını verirler. Acaba cehennerıimi  görmüş  olsalar  ne  yaparlar?  der.  Senden   mağfiret  dilerler,   derler. O da : Ben onları mağfiret ettim, ne diledilerse kendilerine verdim. Ve on­ları eman diledikleri şeyden kurtardım, buyurur.

Bunun üzerine melekler : Ya Rabbİ! İçlerinde filân var, günahı fazla bir kul. O oysa oradan geçer­ken onlarla beraber oturdu, derler.

Teâla Hazretleri : Onu da affettim. On­lar böylece bîr cemaat ama, onlarla düşüp kalkan şakı'olmaz, buyurur.»(Müslim 2689/25)

Peygamberimiz (s.a.v) Hutbede Sesleniyor!

“Ey ahali!

Ölmeden önce tevbe edin; fırsat elde iken sâlih ameller işlemeye bakın! Gizli-açık bol miktarda sadaka atamak ve Allâh’ı çok çok zikretmekle Rabbinizle aranızı düzeltin! Böyle yaparsanız, rızıklandırılır, destek görür ve kaçırmış olduğunuz şeyleri elde edersiniz." (İbn-i Hişâm, I, 118-119, Beyhakî,Delâil, II, 524)

Tüm Mahlûkat Allah'ı (c.c) Zikrediyor

“Hayvanlarınıza, onları yormadan adilane binin ve (kullanmadığınız süre da) güzel bir şekilde istirahat ettirin. Onları yollardaki ve sokaklardaki konuşmalarınız için kürsü edinmeyin (sırtlarında durarak sohbet etmeyin). Nice binilen hayvan vardır fakat, sırtına binenden daha hayırlıdır ve Allah Tebâreke ve Teâlâ’yı ondan daha çok zikretmektedir.” buyurdu. (Ahmed, III,439)

Kalplerin Cilâsı Nedir?

Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz:

“–Kalpler, demirin paslandığı gibi paslanır.” buyurmuştu.

Sahâbe-i kirâm:

“–Onun cilâsı nedir ey Allâh’ın Rasûlü?” diye sordular.

Allah Rasûlü (s.a.v):

“–Allâh’ın kitâbını çokça tilâvet etmek ve Allâh’ı fazla çok zikretmektir.” cevâbını verdi. (Ali el-Müttakî, II, 241)

Cennet Ehli Dünyada Neye Hasret Duyar?

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, vefât etmiş olan sâlih mü’minlerin duyduğu hasret ve pişmanlığı şöyle ifâde buyururlar:

“Cennet ehli, başka hiçbir şeye yok, sâdece, dünyâda Allâh’ı zikretmeksizin geçirmiş oldukları anlara hasret ve nedâmet duyarlar!” (Heysemî, X, 73- 74)

Allah (c.c) İçin Biraraya Gelenlerin Mükafatı

“Bir kalabalık Allâh’ı zikretmek üzere bir araya gelirse, melekler onların etrafını kuşatır. Allâh’ın rahmeti onları kaplar, üzerlerine sekînet iner ve Allâh Tealâ onları yanına bulunanlar arasında zikreder.” (Müslim, Zikir,39)

Allah'ı (c.c) Sevmenin Alameti

Allah Rasûlü (s.a.v) şöyle buyurur:

“Allâh’ı sevmenin alâmeti, Allâh’ı zikretmeyi sevmektir.” (Süyûtî, II, 52)

Dünyada Değerli Olan Üç Şey

Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

“Dünya ve onun içinde olan şeyler değersizdir. Yalnızca Allâh’ı zikretmek ve O’na yaklaştıran şeylerle, ilim öğreten âlim ve öğrenmek isteyen talebe bundan müstesnâdır.” (Tirmizî, Zühd, 14)

Her İbadetten Daha Üstündür

"Allâh’ı zikir, zikirsiz olan her ibadetten üstündür.” (İhyâ, I, 847)

Sırf dil ile zikretmek kolaydır. Lâkin Rabbimiz’in biz kullarından asıl murâdı; zikrin feyziyle dolarak dâimâ Allah ile beraberliğin şuur ve idrâki içinde bulunan, rakik, hassas ve ârif bir kalptir.

ZİKİR, ZİKRETMEK İLE İLGİLİ BENZER YAZILAR

FIKIH KİTAPLARI NİÇİN ZİKİRDEN BAHSETMEMİŞTİR? DUA VE ZİKİR SESLİ Mİ YAHUT SESSİZ Mİ YAPILMALIDIR? REEL ZİKİR NASIL OLUR? ZİKİR HALKALARININ FAZİLETİ HANGİ ZİKİR YÜREK GÖZÜNÜ AÇAR? İKİ HAZİNE: NAMAZ VE ZİKİR ZİKİRLE TEDAVİ OLUR MU? SEVABI BÜYÜK ZİKİR PEYGAMBERİMİZİN GECE YAPTIĞI DUA VE ZİKİRLER ZİKİR NEDİR? KALBÎ ZİKİR NASIL YAPILIR? BALIK İÇİN SU NE İSE KALP İÇİN ZİKİR ODUR Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/zikir-hakkinda-ayet-ve-hadisler.html