ABONE OLKoruyucu Afiyet Uzmanı Prof.Dr. Oğuz Özyaral "Koronavirüse aleyhinde dikkat edilmesi gereken en kayda değer konu hijyen. Ailelerin bunu korkutucu öğe olarak tanımlamamaları, hijyen kurallarını oyunla içten öğretmeleri gereklidir" dedi. Prof.Dr. Özyaral, hijyen kurallarının çok iyi anlatılması gerektiğini söyleyerek “Çocuk doğup büyüdüğünde nasıl 'Oraya dokunma, kirlidir, ellerimizi yıkıyoruz’ tanımlaması yapıyorsak bunun gene benzer şekilde devam etmesi gerekiyor. 3-4 yaşındaki çocuklar maskesiz neredeyse çıkmıyorlar, onlar çok daha basit ve çabuk öğrenebiliyor. Günde ortalama 150 öbür yere dokunduğumuzu hesaplarsak sizden önce de oraya başkalarının dokunduğu hesaplandığında binlerce faktörün ellerimiz tarafından kirlilik unsuru olarak alınabileceğini biliyoruz. Bunlardan önce ve sonradan eller yıkanmalı Bu noktada yapılması gereken yemek yemeden önce ve sonra, tuvaletlere girmeden önce ve daha sonra, dersliklere girmeden önce ve sonra mutlaka ellerin bir antiseptikle temizlenmesi gerekiyor. Öğretmenin hijyendeki rolü çok kayda değer Burada da bunu aşırı uçlara kaçırmamak için öğretmenin ve ailenin rolü çok kayda değer. Bazı temizleyici maddeler kesin bir süreden sonra etkinliğini yitiriyor ya da kesintisiz kullanıldığında egzama gibi sorunlar yaşanabilir. Su ve sıvı sabun en doğru tercih Doğal mikrobiyal siklet kalktığı için rahatsızlık unsuru olan mikroorganizmaların girişi için bir odak noktası olacaktır. Aşırıya kaçmadan en doğrusu su ve sabunla yıkamaktır. Sabunu da toplu yerlerde sıvı yeğlemek gerekir” diye konuştu. Okullarda dezenfeksiyon, asepsi ve antisepsi kuralları uygulanmalı Okul yönetiminin üzerine de büyük görevler düştüğünü ifade eden Prof.Dr.Özyaral "Okul yönetimlerinin dezenfeksiyon, asepsi ve antisepsi kurallarını mutlaka uygulaması gerekir. Dezenfeksiyon, asepsi ve antisepsiyi birbirine karıştırmamak gerekiyor. Dezenfeksiyon da dezenfektan maddeler yüzeylere, masalara, yerlere ve eşyalara kullanılır. Asepsi-antisepsi kurallarına bakıldığında insanın elleri, vücudu için kullandığı ve dokunduğu yerlerden eline geçen mikroorganizmaların kendisine bulaş getirip hastalık yapmaması ve aldığı mikroorganizmayı bir diğer yere taşımaması için yapılan sistemdir. Totaliter olarak bakıldığında hijyen kurallarından söz etmiş oluyoruz" ifadelerini kullandı. Çocuğunuzun gıda çantasında neler olmalı? Okula gidecek çocukların gıda çantaları için de önerilerde yer alan Koruyucu Sağlık Uzmanı Prof.Dr. Özyaral, şu tavsiyelerde bulundu: Gıda çantalarının içerisinde hiçbir şekilde kutulanmış ürünler koyulmamalı. Tercihim mevsim sebze ve meyveleri tüketmeleridir. Meyve suyunu kendiniz sıkıp koyun Meyve suyunu kendiniz sıkıp çocukların suluklarına yerleştirmelisiniz. C vitamini yüksek olan meyve ve sebzeleri tüketmenizi tavsiye ederim. Her gün 1 avuç kuru yemiş olsun Her gün ceplerine onların avuç içi kadar birer ikişer badem, fındık, ceviz, kuru incir, kuru kayısı, kuru erik koyabilir. Herkesin avuç içi kalbi kadardır. Kaju ve yer fıstığından kaçınıyoruz çünkü çocuklar bunlara alerjik reaksiyon gösterebiliyor. Tuzlanmamış ve sade olanlarını tercih edinKüçük yaştaki çocuklarımız için bunlar hariç öteki kuru meyve ve kuru yemişleri tuzlanmamış, sade ürünleri seçim etmeleri gerekiyor. Ayran, süt, yoğurt tüketmesini sağlayın Ayran, süt, yoğurt tüketmelerinde defalarca büyük fayda var. Kalsiyum almadan D vitamini, D vitamini almadan da kalsiyum bir işe yaramıyor. Demir ve B12 açığını kapatmak için tencere yemeklerini yapmamız gerekiyor. Tencere yemeklerinin suyu da besliyor Tencere yemeklerinin de en önemli özelliği jurnal gereklilik olan vitamin ve eser elementlerin net bir şekilde yemeğin suyuna geçmiş olmasıdır. Bir Takım gıdalardaki besleyici unsurlar ancak piştiğinde yemeğin suyuna geçerek bize fayda sağlayabilir." Kaynak: www.milliyet.com.tr URL: http://www.milliyet.com.tr/pembenar/galeri/1-martta-okula-baslayacak-ogrenciler-ve-velileri-icin-cok-onemli-uyarilar-6441536