öyle hoş kitaplar çıktı ancak hepsini okumak isteyeceksiniz. İşte 2022'de meydana çıkan ve hayatımıza giren, okumanız için bir takım kitapları derledik, neşelendirici okumalar! Kanku Badi - Yansıma - Funda Ayten Lila, koruyucu yetiştirmek için kurulan Piramit'i sancılı aile hayatından kaçış için bir fırsat olarak görmektedir ama Piramit, barındırdığı gizemler ile Lila'nın hayatını düşünce almaz bir yöne çekecektir. Çaba edeceği zorluklar ve psikolojik savaşların gölgesinde, Piramit'in sırlarının peşine düşecek ve gizem perdelerini aralayacaktır. Piramit'in ona hazırladığı en büyük sürpriz ise buradaki vasilik görevinin tanımıdır: Onlar, dünyanın varlığından haberdar olmadığı ve insanlığı tehdit eden yaratıklara aleyhinde uğraş edecektir. Lila, bedenindeki dikkat çekici tamamen bu koruyucular arasında özel bir yere sahip olduğunu anlar. Ama bu sinyâl ona bahşettiği özelliklerin yanında, tehditler de sunacaktır. Kanku Badi, sizi fantastik bir dünyayı keşfetmeye misafir etme ediyor. "Sen devam edecek olan kişisin. Artık yansıma olmadan da onları görebileceksin.” Marx'ı Andıran Adam - Erdem Yılmaz "O süre seçiyorum yüzünü. Meyhanedeki adam değil. Benziyor fakat o değil. Marx'la ise yakından uzaktan alakası değil. Öyleyse kim? Hikâyeme aniden giren, Oya'mı duraksamadan ezen, kafamda yeni sorulara sebebiyet veren, Marx'ı hatırlatan adamı hatırlatan adam kim?” Marx'ı Andıran Adam, Erdem Yılmaz'ın birincil öykü kitabı. Uçuk, dağınık bir zihnin ürünü olan bu öyküler, anlatıcıların zihin dünyasını metne en saf haliyle yansıtmayı başarıyor. Dünyayla sorunları olan, hayatın anlamlandırılamazlığına karşısında koymaya çalışan öyküler. Genç bir zihnin hayata meydan okuması da diyebiliriz. Ejderhaların Not Defteri - Kolektif Ejderhaların varlığına tarih boyunca şüpheyle bakıldı. Varlıkları, yoklukları defalarca konuşuldu. Gelin görün oysa, bu kavga boşuna, çünkü ejderhalar kuşkusuz vardır. İnanmıyorsanız bu sizin sorununuz. Düşündüğümüz, tasarlayabildiğimiz her şey gerçektir. Bu iki kapak içinde düş güçlerini çalıştırıp kalem oynatan yazarlar sizi bu sorununuzla baş başa bırakıp kadim anlatılardan çağdaş mitlere çoğu karakteri zihninize her yerde çağırıyor. Pinokyo, Shakespeare, Battal Gazi, Kirke, Örümcek Adam, Zeus, Oğuz Kağan, Nuh Peygamber, Şahmeran gibi birçok anlatı kahramanı öykülerin kapılarını tutuyor. Bambaşka tekniklerin, sözlü ve yazılmış kültürün çeşitli mekânlarının ve içeriklerinin kullanıldığı bu öykülerden şu ses duyuluyor: Hikaye devam ediyor! Balina - Cheon Myeong-Kwan Dağın ötesindeki güney köyünde acep kimler yaşar… İlkbahar rüzgârları her yıl güneye neden eser… "…Savaşın bitmeye yüz tuttuğu yıl kışın, dilenci bir kadın göre at ahırında dünyaya getirildi. Doğduğu gün yedi kilo olan vücudu, daha on dört yaşına basmadan yüz kiloyu geçti. Dilsizdi, kendine özgü dünyasında bir başına, kimsesiz büyüyerek üvey babası Mun'dan tuğla pişirmenin tüm inceliklerini öğrendi…” Kore'nin önemli edebiyat ödüllerinden 10. Munhakdongne roman ödülünün sahibi ve hikâye anlatıcılığıyla nam salmış Cheon Myeong-kwan'ın bu özgün romanında akan bir hikâyenin izini süreriz. Gizemli mekânlarda geçen olaylar, köyde yetişen Geumbok'un kasabada girişimci olmasına dek uzanan inişli çıkışlı hayatı, onun acayip kızı Chunhee'nin hayatta kalma mücadelesi ve esas ile kızının civarda beliren yıkıntıilginç karakterlerle birlikte hikâye, nefes kesici bir anlatımla ilerlemektedir… Cheon Myeong-kwan'ın insan arzularını kasırga gibi şiddetli ve yıkıcı bir biçimde betimlediği bu romanındaki olaylar silsilesi, karakterlerin iç dünyası ve mekân tasvirleriyle birlikte âdeta film izler gibi çabuk bir şekilde akıp gitmektedir. Şiddet, ölüm, hissi patlamalar, efsaneler, erişkin çizgi romanlarından sahneler ve bütün bunların esprili bir dille anlatıldığı tedbirli bir çalışma sizlerle. Kızıl tuğlaların kraliçesi namıyla tanıdık, insanüstü keskin sezgilere sahip ve filden başka bir arkadaşı olmayan Chunhee'nin nefes kesici yaşamı keza gerçekçi hem de yarı fantastik öğelerle iç içe geçmiş esrarengiz bir atmosferde anlatılmaktadır. Balina adlı bu romanıyla Kore edebiyatında gelmiş geçmiş en iyi hikâye anlatıcılarından biri olarak nam salan, usta anlatıcı Cheon Myeong-kwan'ın bu muazzam eserini okumaya ne dersiniz? Manolya Ağacı ve Taş Bahçeler - Güngör Ağrıdağ Mungan Yarıklardan, kayalardan yol buldum, zirveye kadar çıktım. Soluğumu dinlerken gücümü hissetmekten mutlu oldum. Düz bir kayanın üstüne oturup koyu izliyorum. Karşısında Balkon - Yaşar Erkmen Yeniden gizli okunan, tekrar düzgün ve akla yatkın üslup...Kimi yerlerde Ege ağzıyla, kimi yerlerde Adanalı ağzıyla karşımıza çıkan kahramanlar, yazarın sanatçı anlatımıyla belleğimize kazınıyor. Karşı Balkon, kırk takvim Türkçe öğretmeninin kaleminden çıkmış her biri dikkatli bir çalışmanın örneği olarak edebiyatımızdaki yerini alıyor. Zevkine varın. Üç Gece - Turgay Delibalta Fırat'ın olmaması onu çok korkutuyor; yeni yerleştiği koca kentte; bir başına ne yapacağını bilmiyordu. Hayallerini besleyenler bir anda değil olmuştu. Gece arabaların korna sesleri; köydeki çoban köpeklerinin; çakalların; kurtların sesini anımsatıyordu. Bir ormanda gibiydi. Küf - Mahmut Altınöz Küf, bir portre. Dalıp gidilen yerlerin izdüşümü. Kalbini dikene bastırarak şarkı söyleyen bülbülün modern şarkısı, kan kaybından ölmeyen âşıkların kalp kırıklığından ölmelerinin hikâyesi. Geçmişin değil, bizi bekleyenlerin kompleks anlatısı. Bilge cücelerin gerçekte uzun boylu ve yakışıklı olduklarının, kibirli prenslerin günahsız âşıklarını fazla kırmış olmalarına karşın içimizde bir yerlerde bir hikâyede prens olma isteğinin depreştiğinin tespiti. İçimize zehir ve zorluk hâkim. Panzehrin savaşı bizi mahvediyor. Her şey bir sözcük ile başlıyor. Sonra görüyorsunuz ki başladığınız gerçekten bir son. Sonra bu sonun başını yâd etmek istiyorsunuz lakin her şey akıp gidiyor. Seyid - Ahmet Açık Fikirli Ahmet Kültürlü; 1992 senesinde Kars'ın Arpaçay ilçesinin Taşlıağıl Köyü'nde dünyaya geldi. İlk ve ortaöğretimini ilçede, Yatılı İlköğretim Alan Okulu'nda gördü. Liseyi sırayla Bursa Orhaneli Lisesi ve BTSO Hüseyin Sungur Lisesi'nde bitirdi. 2014 yılı itibari ile Karadeniz Teknik Üniversitesi Milletlerarası İlişkiler Bölümü'ne başlayıp 2018 yılında da mezun oldu. Ahmet Aydın, başlangıçta 2000li yılların başında hemen şimdi çocuk yaşta denebilecek yaşta yazmaya başladı. İlk olarak şiir ile başlamış olsa da kısa hikaye, öykü, kitap incelemeleri, film-dizi incelemeleri alanlarında da yazmaktadır. Şiir, kısa hikaye ve kitap incelemeleri alanında kaleme aldığı eserler halihazırda birçok yazınsal mecrada alkış ve alaka ile yayınlanmaktadır. Kapıdan içeri giren kız kendinden kesin fakat utangaç bir tavırla yürüye yürüye içeri girdi. Attığı her adım Seyid'in nefesini kesen bir adım, Seyid'in aklından başından alan bir adım, Seyid'in kalbinin ritmini değiştiren adımlardı. Yürüdü. Yürüdü. Yürüdü. Ve nihayet varacağı yere geldi. Seyid'in oturduğu masa. Seyid'in nefes alışları hızlanmış verişleri yavaşlamıştı. Benzeri içindeki nefesleri savaş halindeydi. Bir taraf dışarı çıkıp yaşam belirtisi arzetmek dersinde, diğer taraf ise içeride kalıp hayatı zirvede belirlemek istiyordu. Tüm bu fırtınalar koparken Seyid'in içinde, Seyid'in kalbi şimdiden bağımsızlığını ilan etmişti. Seyid kendi kendisi ile savaş verirken mağlup bir komutan olan içindeki kendisine konuşurken; "Evet. Aldın başına belayı. Yollarca, yıllardan beri senelerce durdun durdun hatta aralıksız olarak kaçtın. Aşk yok dedin. Al şu anda çaba dur,” dedi. Kafasını kaldırdı. Gözlerini indirdi. Kadının Sesi Değil - Etaf Rum "Bu hikâyeyi daha önce hiç duymadınız... Benim geldiğim yerde bu hikâyeleri kendimize saklarız. Başkalarına açıklama yapmak duyulmuş şey değildir, tehlikelidir, büyük bir utançtır.” FİLİSTİN, 1990. 17 yaşındaki İsra, babasının seçtiği taliplerle evlenmektense el altından kitap okumayı ve okuduklarının büyüsüne kapılmayı ister. Oysa kısa bir vakit sonra evlendirilip kocasıyla yeni ailesinin yaşadığı Brooklyn'e göçmeye zorlanır. İsra, ABD'de daha iyi bir hayat bulmayı umsa da düş kırıklıkları peşini bırakmaz. Gençliğinin baharındaki kız, kayınvalidesinin zulmü ve bir oğul doğurmak zorunda olmanın baskısı karşısında yaşama sevincini yitirir. art arda doğurduğu kız çocukları ise İsra'nın kurtuluşu olmaz. BROOKLYN, 2008. İsra'nın en büyük kızı, 18 yaşındaki Deya'nın tek arzusu üniversiteye gitmek olsa da, babaannesi Feride'nin ısrarı üstüne koca adaylarıyla karşılaşmak zorunda kalır. Deya, annesi ve babası hayatta olsa seçeneklerinin ayrı olup olmayacağını merak etmekten kendini alamaz. Ancak babannesi kararlıdır: Deya için iyi bir gelecek sağlamanın tek yolu, doğru adamla evliliktir. Lakin çok geçmeden Deya, kendisini ailesiyle ilgili şoke edici gerçeklere götüren beklenmedik bir yolda bulur. Ailesini, geçmişini, bildiğini sandığı her şeyi ve kendi geleceğini sorgulamaktan diğer çaresi yoktur artık. Otobiyografik izler taşıyan ilk romanı Kadının Sesi Yok'ta Etaf Rum, edebiyatın zayıflar ile ezilenler için özgürleştirici gücüne ve gelenekler aralarında sıkışıp kalmış günümüz kadınlarının iç çatışmalarına ve özlemlerine incelikle bakıyor. "Khaled Hosseini'nin Bin Muhteşem Güneş'iyle karşılaştırılmayı yargı eden bir eser.” —Refinery 29 "Bir kadının hayatının değeri nedir? Bu soru, Etaf Rum'un kaslı ilk romanı doğru ülkeler ve nesiller baştan başa yankılanıyor.” —Washington Post Günlerin Köpüğü - Resimli - Boris Vian "'Âşık almak isterdim,' dedi Colin. 'Âşık olmak isterdin. O da aynısını isterdi (yani âşık almak). Biz, siz, âşık almak isterdik, isterdiniz, onlar da isterlerdi.'” Müziğin renklere, renklerin duygulara dönüşüverdiği, mutluluğun hacim kazanıp insanın gözlerinden taştığı bu olağandışı dünyada bir Colin vardı. Harikulade aşçısı Nicolas'ın güzelim yemekleri, kara bıyıklı farenin şirinliği, can dostu Chick'in Jean-Sol Partre muhabbetleri onu yeterince avuntu etmiyordu bundan böyle. Colin âşık olmak istiyordu. Ve çiçekleri kıskandıran güzellikteki Chloé ile tek bir dans buna yetti. Günlerin Köpüğü gerçekliğin eğilip büküldüğü, şenlenip kedere battığı, aşkın en sıradışı biçim ve üslupla ortaya konulduğu bir roman; dünyaya çiçek dürbününden bakan bir hikâye. "Çağımızın en hazin aşk hikâyesi.” –Raymond Queneau özel içeriğidir. Kaynak: www.kadinvekadin.net URL: https://www.kadinvekadin.net/28-subat-6-mart-haftasinda-yeni-cikan-kitaplar.html