Alak Suresi 14. ayeti ne anlatıyor? Alak Suresi 14. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Alak Suresi 14. Ayetinin Arapçası:

اَلَمْ يَعْلَمْ بِاَنَّ اللّٰهَ يَرٰىۜ

Alak Suresi 14. Ayetinin Meali (Anlamı):

Peki o inkârcı, Allah’ın her şeyi, tabiî ama onun yaptıklarını da görmekte olduğunu bilmez mi?

Alak Suresi 14. Ayetinin Tefsiri:

Burada bir tarafta namaz kılan bir seçkin kul, diğer tarafta da onu namaz kılmaktan engelleyen bir azgın bulunmaktadır. Bu iki birey aralarında akım eden bir hâdise canlandırılır. Esasen Allah’a inanan ve O’na her türlü kulluğunu ifaya çalışan bir mü’minle, Allah ve âhiret korkusuyla hiçbir alakası olmayan müstağni bir kâfir aralarında, her zaman ve baştan meydana gelmesi muhtemel ve olası olan bu hâdise hakkında bir takım rivayetler vardır. Kuşkusuz bu rivayetler, âyetlerin mâna ve şümûlünü tahdit etmeyip, onların daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır. Bunlardan biri şöyledir:

Resûlullah (s.a.s.)’e peygamberlik vazifesi verilmiş ve Rabbinin kendisine öğrettiği şekilde namaz kılmaya başlamıştı. Atalarının dininde ısrar eden küfrün elebaşları ise onun bu ibâdet şeklinden rahatsız oluyordu. Ebu Cehil bir ara Kureyşlilere: “Muhammed sizin yanınızda da ellerini yere koyup secde ediyor mu?” diye sormuş, onlar da “evet” diye karşılık vermişlerdi. O lânetli birey, onur kırıcı bir tavırla: “Lât ve Uzza’ya ant ederim, eğer onu bu şekilde ibâdet ederken görürsem ensesine ayağımı basarak yüzünü yere sürteceğim” diye kükremişti. Bir gün Allah Resûlü Kâbe’de Makâm-ı İbrâhim’de namaz kılıyordu. Ebu Cehil, Efendimiz secdede iken ensesine akın etmek için ona dürüst yöneldi. Ama eksik sonradan geri çekilmeye başladı. Orada bulunanlar geri çekilmesinin sebebini sorduklarında kendilerine şu cevabı verdi: “Benimle onun arasında ateşten bir hendek vardı. Hatta bir kısım kanatlar gördüm.” Bu hadise Resûlullah’a arzedilince şöyle buyurdu: “Eğer yanıma dek gelseydi melekler onu parçalayacaktı.” (Bk. Buhârî, Tefsir 96/4; Müslim, Münâfikîn 38; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 368).

Âyetlerin inişi böyle özel bir sebeple olsa da mânası, müminleri ibâdet ve kulluktan doğrusu engelleme teşebbüslerinin hepsi için geçerlidir. Bu âyetler, Ebû Cehil’in şahsında, din hürriyetine aleyhinde çıkan, Allah’ın kullarını O’na kulluktan vazgeçirip kula kulluğa zorlayan zorbaların, çirkin ve azgın tavırlarını çok hoş bir şekilde betimleme etmektedir. İnsanlık tarihi, Firavun ve Nemrud misali binlerce zâlime şâhit olmuştur. Bunların nesilleri de tükenmiş değildir. Her dönemin modern Ebû Cehilleri olmuştur ve kıyamete kadar da olmaya devam edecektir. Oysa, her şeyi bilen Allah, bunların yaptıklarını yanlarına kâr bırakmayacak, er veya geç cezalarını verecektir:

Alak Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Alak Suresi 14. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/alak-suresi-14-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html