Arka Sokaklar dün yayınlanan 403.bölümü ile izleyiciyi ekran başına topladı. Arka Sokaklar 403.bölümde neler yaşandı? Ekip tehlikeli bir işin peşine düştü. Arka Sokaklar'da izleyiciyi bekleyenb sürpriz ne? Arka Sokaklar 404.bölümde neler olacak? İşte Arka Sokaklar 404.bölüm fragmanı ve daha fazlası...

ARKA SOKAKLAR SON BÖLÜMDE NELER OLDU?

Ekip, büyük çapta patlama yapmaya hazırlanan şebekeyi çökertmek için Çevik Kuvvet Özel Tim ekibiyle birlikte işbirliği yapar. Ferruh ve Ayşe, çevirmeye takılıp durdurulur. Polislerden biri içeridekinin aranan şahıslar olduğunu anlayınca Nejat son gaz kaçmaya başlar. Uzun süren bir kovalamaca yaşanır. Anonsu alan ekibimizde takibe katılır.
Ferruh ve Ayşe kaçmayı başarırlar. Ekip, büyük çapta patlama yapmaya hazırlanan şebekeyi çökertmek için Çevik Kuvvet Özel Tim ekibiyle birlikte işbirliği yapar. Azmi Kilis’te kaptırdığı silahların ceremesini çekmektedir. Maruf cezaevinde tek kişilik hücresinde yaşamını sürdürmektedir. Azmi’nin Maruf ile işi henüz bitmemiştir.



Örgüt, Silah ve mühimmatın nakliyesi için Azmilerden lojistik destek beklemektedir. Hüsnü’ye baş komiser maaşı zammının üzerine ayrıca da ikramiye verirler. Evde bu paranın yankıları fazlasıyla döner. Hüsnü hayat arkadaşı Suat’a sürpriz bir hediye almak istemektedir. Bu konuda Nazike ve Zeliha, Hüsnü’ye yardımcı olacaktır.

ARKA SOKAKLAR 402.BÖLÜM ÖZETİ

Mesut’un Kadir Yelence’nin ölümü konusunda adli tıptan son çıkan raporda suçsuz olduğu kesinleşince ekip sevinçle cezaevi kapısına gider. Bu sırada cezaevi tuvaletinde Kudret, Mesut’a bıçak çeker. Mesut’un durumu fark etmesi sonucu Kudret ağır yaralanır. Azılı mahkumlar Kudret’in yaralanması sebebiyle ayağa kalkalar. Cezaevi adeta bir kaosa dönüşmüş, dışarıda Mesut’u bekleyenler ne olduğunu anlayamaz hale gelmiştir. Bu arada cezaevi müdürüne kırmızı hattan bir telefon gelir. Arayan Faruk Sezgin’dir. Mesut bir araç ile cezaevinden kaçırılıp Faruk’un çiftliğine götürülür. Faruk, Azmi’yi bitirmek için Mesut’un yardımını istemektedir.

KONUSU

İstanbul Polis Teşkilatı Asayiş Şube’de görev yapan ‘sivil’ bir ekip, minibüsleriyle bu metropolün sokaklarını arşınlamakta ve karşılarına çıkan her türlü kanunsuzlukla savaşmaktadırlar. Polislerimiz, görevleri sırasında, değişik ve çeşitli insan hikayeleriyle sürekli karşılaşmaktadır. Zaman zaman gülümseten, zaman zaman da iç burkan bu hikayelere; meslek yıllarının tecrübesi ve ‘babalığıyla’ yaklaşan, ekibin diğer genç üyelerine de yol gösteren Rıza Baba olur. Rıza Baba; ekibe, hem mesleğe hem de hayata dair pek çok şeyi öğretecek, unutulanları hatırlatacaktır.

Kısacası, polislerimizin ve ailelerinin hayatları ile İstanbul sokaklarının serüveni iç içe geçecek, kahramanlarımız; sevinçte, kederde, aşkta ve yalnızlıkta her zaman birbirlerinin yanında olacaklar. İçlerinden biri tökezlediğinde hep birlikte ona destek olup ayağa kaldıracaklar.

OYUNCULAR

Zafer Ergin (Rıza Baba ), Şevket Çoruh (Mesut ), Özgür Ozan (Hüsnü Çoban), Oya Okar (Selin Komiser), Alp Korkmaz (Ali), Özlem Çınar (Aylin),Ozan Çobanoğlu (Hakan Çınar), Boğaç Aksoy (Volkan), Figen Evren (Suat), Nazlı Tosunoğlu (Nazike), Yüsra Geyik (Zeliha), Furkan Göksel (Metin), Onur Bay (Tekin), Manolya Aşık (Şule), Efe Günay (Haydarberk), Kerimhan Duman (Tunç), İpek Yaylacıoğlu Usta (Pınar), Hülya Çelik (Ayla), Kaan Uslu (Efe Bebek), Tunç Oğuz (Arda), Beste Şamcı (Eda) ve Garip Kont

Zafer Ergin : Rıza Soylu

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube’de emniyet amiri. Ekibin lideri, çimentosu, babası. Sezgileri, iradesi ve tecrübesiyle kendini mesleğine, ailesine, hayata adamış bir adam.

Şevket Çoruh : Mesut Güneri

Özel ekibin komiserlerinden. 90’lı yıllarda doğuda Özel Harekat’ta görev almış. Bu görevden kalma travmalarla dönmüş İstanbul’a. Oğlu Tunç’u neredeyse tek başına büyütmüş-büyütmekte. İşinde de özel hayatında da sert-sivri. Ama aile içinde, yani ekipte, sevilen sayılan bir "ağabey".

Özgür Ozan : Hüsnü Çoban

Ekibin Rıza Baba’yla birlikte en eskisi. İstanbul pahalılığında beş çocuğu ve karısını tek polis maaşıyla geçindirmeye çalışıyor ve bunu zor da olsa başarıyor. Ekibin gülümseyen-gülümseten yüzü. Başına gelen türlü aksiliklerden yılmayan, insani sıcaklığını asla kaybetmeyen bir "yurdum insanı".