Fatih Gühan'ın Sabah Gazetesi'nde yayınlanan röportajı...

AKLIM DEFALARCA OYUNDAYDI

Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı, oyuncu olmak çocukluk hayaliniz miydi?

Ben gerçekten herkesin kendi sınıfından tanıdığı arka sıradaki eğlenceli çetenin üyesiydim. Aklı fikri daima oyunda oyun oynamakta olan yaramaz çocuk. İlk defa sahneye on yaşında Uzlaştırma Manço taklidiyle çıktım… Düşünün parmaklarında yüzükler başında uzun bir peruk. Selamdan daha sonra Barış Manço'ya ve benim o şirin halime büyük bir beğeni koptu. Çocuk halimle tüm o sevgiyi üstüme alındım sanırım, büyülendim. Okulun kadrolu sanatçısı gibiydim. Lise yıllarımda ise belediye tiyatrosunda tanıştığım arkadaşlarımla acemi bir tiyatro kurduk kısa filmler çektik oyunlar oynadık. Üniversite sınavı yaklaştıkça benim içimde konservatuvar isteği artan bir şekilde büyüdü.

Süleyman Demirel Üniversitesi Tiyatro bölümünü bitirmişsiniz daha sonrasında kariyeriniz nasıl şekillendi?

Tiyatro bölümü benim için çok yemek yiyen bir çocuğun şekerci dükkanına dalması gibiydi. Okulda iyi bir kuramsal eğitim aldım o eğitimler algımı derinleştirdi iştahımı artırdı. Kariyerim de okulun son senesinde başladı. Dizinin birincil sezonu başladığında son sınıftaydım. Set Ankara'da, okul Isparta'da, ben aralıksız yoldaydım. Bora karakterinin hikayesi doğrusu yirmi bölüm olarak düşünülmüştü ama ilerledikçe birazcık değiştirdim, azıcık esnettim, senaristlerimiz de benim yaptığım manevralara senaryoda karşılık verdi. Karakterin bu hali seyircide karşılık buldu. Dört sezondur sürekli bir hikaye çıktı ortaya.

SEVGİSİ BİLE ZARARLI

Bora'nın tek düşündüğü hedeflerini gerçekleştirmek ve istediği, hayal ettiği her şeye sahip olmak. Bu düşünce yapısını siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Oyuncu için iyi bir fırsat sahiden ne yapacağını kestiremediğimiz bir karakter izleyiciyi peşinden sürüklüyor. Benim için sürekli bir uyarı ve ekstra itina isteyen güvenli olmayan bir rol. Benim yapmaya özendiğim şey oynadığım karakteri aralıksız gözlemek, eylemlerin sebepleriyle ilgilenmek. Bora'nın aklı ve mantığı tutkularına hizmet ediyor. Bu da onun sevgisini bile zararlı hale getiriyor. Ben hikayemi yetimhanede büyümüş salt anne sevgisinden uzaktan bir adam üstüne kuruyorum. Benim açımdan epeyce hüzünlü bir tarafı var. Sevgisizliğin sebep olduğu hırçınlığa, hayatın her alanında şahit olabiliyoruz. Bora da onlardan biri.

BİR GÜN BİLE ÇALIŞMADIM!

Yoğun bir set temponuz var bu tempo içinde kendinize süre ayırabiliyor musunuz set açık havada neler yapıyorsunuz?

Haftanın altı günü sette oluyorum setten önce ya da sonradan haftada beş gün boks-fitness-crossfitten oluşan bir ders-antrenman programım var. Setten daha sonra stüdyoya gidip ter atmak, eldivenleri takıp müziği açtıktan sonra ter dökmek bana iyi geliyor. Boksta hamlelerinizin birçok karşısında tarafın hamlelerine kadar şekilleniyor ezberden gitmemeniz gerekiyor.

Tüm algılarını aç ve anda kal, yüksek bir konsantrasyonla hamleni gizle, bedenin aklına hizmet etsin, uyum içinde oyunu kur ve bam! Hamlelerinin reflekse dönüşmesi için çok pozitif her tarafta yapmalısın. Bu yönleri oyuncunun performans anıyla benzeşiyor gerçekten. Prova her işte fazla önemli. başkaca dans dersleri alıyorum.

bundan başka kâğıda dökmek var benim için terapi gibi… Ayrıca sevdiği işi yapan bir gün bile çalışmaz diye bir laf vardır. Çocukluğumdan bu yandan bir gün bile çalışmamışım ne güzel. Yorulmuyorum tersine deneyim kazandıkça olgunlaştıkça oynayabileceğim rolleri düşünüyorum iştahım artan bir şekilde artıyor. Kırk yaşında hangi rolleri nasıl oynayacağım, kim bilir neler öğrenmiş olacağım.

Kaynak: www.sacitaslan.com URL: https://www.sacitaslan.com/beni-birakmanin-yakisikli-yildizi-merak-edilenlerini-anlatti-haberi-529270