Şirketlerin çocuk sahibi çalışanlarına yönelik sunduğu esnek yan haklar ile ilgili bilgi veren Willis Towers Watson Türkiye Yan Haklar Direktörü Sema Gökdemir, Avrupa genelinde en yaygın uygulamanın çocuk bakım yardımı sunmak olduğunu söyledi. Özellikle Avrupa ve Uzakdoğu’daki şirketlerde çalışanlara çok sayıda esnek yan hak sunulduğunu belirten Gökdemir, “Yurtdışında esnek yan haklar programı altında 6-10 kaleme kadar esnek yan hak sunan şirket oranı yüzde 31, 11-15 kalem arası esnek yan hak sunan şirket oranı ise yüzde 35 olarak gözlemlenirken, Türkiye’de bu oran daha düşük kalıyor. Ülkemizde anne ve çocuklara yönelik yan haklardan çok, sağlık sigortası, hayat sigortası ve bireysel emeklilik gibi uygulamalar öne çıksa da gelişim kaydedildiğini söyleyebiliriz” dedi. <br /> <br /> Dünyanın önde gelen danışmanlık, brokerlik ve iş çözümleri şirketlerinden Willis Towers Watson’ın Türkiye’deki en büyük 500 şirketin 179’unun katılımı ile gerçekleştirdiği araştırmayı anımsatan Gökdemir, “Araştırmaya göre, şirketlerin sadece yüzde 5’i çalışanlarının çocukları için kreş hizmeti sunuyor. Avrupa ortalamasının yüzde 9,6 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ülkemizdeki durumun düşünüldüğü kadar vahim olmadığını görmek sevindirici. Yüzde 21’i geçen oranıyla Almanya, Avrupa’da ilk sırada bulunuyor. Belçika, Danimarka, Finlandiya, Hollanda ve Norveç gibi birçok Avrupa ülkesi, çalışanlarının çocuklarına kreş hizmeti sunma konusunda Türkiye’nin gerisinde kalıyor. Bununla birlikte Yunanistan, İngiltere ve İspanya gibi ülkelerde ise bu oran yüzde 17’nin üzerinde” diye konuştu. <br /> <br /> <strong>Yasalar da destekliyor</strong><br /> <br /> Sema Gökdemir’in verdiği bilgilere göre, Türkiye’nin bu konudaki potansiyeli ve Avrupa ortalamasının düşüklüğü de göz önüne alındığında, çocuklu kadın çalışanların yetenek dünyasında tutunması konusunda ümit vaad ediyor . “150’den fazla kadın çalışana sahip işyerlerinin, 0-6 yaş grubundaki çocuklara kreş hizmeti verme zorunluluğu gibi yasal düzenlemelere sahip olunması da ülkemizin önemli bir artısı” diyen Gökdemir şunları söyledi: <br /> <br /> “Şirketler, anne ve çocuklara yönelik esnek yan hakları artırarak, kadın istihdamında önemli bir hamle yapabilirler. Bu hamle, küçük yaştaki çocukları ile ilgilenmek zorunda kaldığı için kariyerlerine ara veren ya da sonlandıran kadın çalışanların iş hayatından kopmamasının da önünü açabilir. Elbette bu, yetenekli kadın çalışanları elde tutmak isteyen şirketlere de yardımcı olacaktır. Çalışma ortamında diğer birçok koşul çalışanın istediği gibi olmasa bile, çocuklara ve annelere yönelik yan haklar sunarak kadın çalışanların şirketlerine olan bağlılıklarını artırmak da mümkün olabilir.” <br /> <br /> <strong>En çok nakdi yardım isteniyor</strong><br /> <br /> Günümüzde çalışan profilinin farklı jenerasyonlardan ve farklı ihtiyaçlardan oluştuğuna dikkat çeken Sema Gökdemir, “Bu anlamda önemli bir demografik çeşitlilik söz konusu. İhtiyaçları farklılaşan çalışanlara sahip şirketler için, esnek yan hak programları çerçevesinde farklı uygulamalar hayata geçirilebiliyor. Türkiye’nin de dahil olduğu, Willis Towers Watson’un sponsoru olduğu Yan Haklar 2014, Esnek Yan Haklar Araştırması EMEA bölgesi verilerine göre, çocuk bakımı yardımı şeklinde ifade edilen nakdi yardım, en çok talep edilen 5 esnek yan hak içinde yüzde 86 ile en yüksek orana sahip. Türkiye’de çocuklu ailelere nakdi yardım uygulamasının en yaygın olduğu sektör ise ilaç sektörü” dedi. <br /> <br /> <strong>Willis Towers Watson Hakkında</strong><br /> <br /> Küresel çapta lider konumda bulunan bir danışmanlık, brokerlik ve iş çözümleri şirketi olan Willis Towers Watson (NASDAQ: WLTW ), dünyanın dört bir yanındaki müşterilerine riski büyümeye uzanan bir yola dönüştürmeleri için yardımcı olmaktadır. Kökleri 1828 yılına dayanan Willis Towers Watson 120’den fazla ülkede 39.000 çalışana sahiptir. Kurumları ve bireyleri korumak ve güçlendirmek için riski yönetiyor, yan hakları optimize ediyor, yeteneği işliyor ve sermayenin gücünü genişletiyoruz. İş performansına güç veren dinamik formülü oluşturan yetenekler, varlıklar ve fikirler arasındaki en hassas dönüm noktalarını benzersiz bakış açımız sayesinde görebiliyoruz. Birlikte, potansiyeli ortaya çıkarıyoruz.