Bir bayan hangi özelliklerinden nedeniyle nikahlanır? Hadisi şerifi nasıl anlamalıyız? İşte hadisi şerifte geçen bir kadında bulunması halinde nikahlanılabilecek dört sebep...Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den söylenti edildiğine tarafından Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kadın dört sebepten biri için alınır: Malı, soyu, güzelliği ve dindarlığı. Sen (diğerlerini geç), dindar olanı seç. (Somurtkan halde) sıkıntıya düşersin.” Buhârî, Nikâh 15, Müslim, Radâ 53. Keza bk. Ebû Dâvûd, Nikâh 2; Nesâî, Nikâh 13; İbni Mâce, Nikâh 6 Direktifler Fazilet sahipleriyle beraber edinmek konusuyla hadisimiz arasında irtibat kurmak birincil anda pek muhtemel değil gibi gözükmektedir. Ancak, biraz düşünüldüğü süre, geçici arkadaşlıklarda bile iyileri ve hayırlı kimseleri tercih etmeyi öğüt eden hadislerden sonradan, bir yaşam boyu beraber olacağı eşini seçerken benzer noktaya dikkat etmesi etbette kişinin mutluluğu için fevkalâde ehemmiyet taşımaktadır. İyi ve hayırlı kişi almak, muhakkak “dindar” olmakla mümkündür. şüphesiz ki benzeşen seçimi, arkadaş seçiminden fazla daha önemlidir. İnsanın en çok etkisinde kaldığı şahısların başında eşi kazanç. Böyle olunca dünya ve âhiret mutluluğu ardındaki olanlar için eş seçimi, iyilerle beraber olma niyetinin birincil ve en ciddi göstergesidir. Eş seçiminde tedbirli davranmayanın arkadaş seçiminde titiz olacağını göz önünde bulundurmak muhtemel değildir. Hadisimiz, toplumdaki bir gerçeği tesbit etmektedir. adeta her devirde evlenecek kimselerin benzer seçiminde ölçüleri aynıdır: Çekicilik, ata-sop, mal ve dindarlık... Önce gerçeği böylesine ortaya koyan Sevgili Peygamberimiz, tüm sonuçlarıyla birlikte meseleyi değerlendirdikten sonradan, “Sen dindar olanını seç!” tavsiyesinde bulunmaktadır. Hadisimizin aile kurumuna yönelik tarafı üstünde de durmakta üstünlük vardır. Zira hadîs-i şerîf Riyâzü’s-sâlihin’de başka yerde geçmemektedir. Aile kuruluşunda hemen her toplum kesiminde dikkate alınan, eşin malı, soyu-sopu, güzelliği ve dindarlığı gibi hususlar arasında, birincil üçünün sona ereceği, veya geçerliliğini kaybedeceği zamanlar olabilir. Mal, biter ya da bir felâketle değil olup gider. Güzellik, geçicidir, günün birinde ortadan kalkar. Ata-sop, hasep-nesep bu da hiç akla gelmedik sıkıntılara vesile olabilir. Eşler arasında huzursuzluğa yol açabilir. Objektif ve etraflıca düşünüldüğü vakit, dinî duygu ve iman gücünün, yani dindarlığın, kesintisiz sevinç ve olumluluk kaynağı olduğu anlaşılacaktır.. Birçok kimse dindarlığı, kuvvet zamanlarda, kara günlerde aranan, sevinç anlarında kendisine böylece gereklilik duyulmayan bir nitelik sanmaktadır. Oysa dindarlık dert ve kıvanç zamanlarında, defalarca tekrar ve her türlü koşul aşağıda etkisi büyük, insanı kulluk çizgisinde tutabilen, olayları ve dünyayı inançlara kadar değerleme imkânı veren üstün ve tekrar tekrar geçerli bir meziyettir. bundan başka aşina bir gerçektir ama insan, iki halde, sevinç ve üzüntü hallerinde tehlike ile karşı karşıya gelir. Sevincini ve üzüntüsünü herhangi bir günaha vesile kılmadan yaşayabilmesi büyük ölçüde dindarlığına bağlıdır. Nitekim bir hadîs-i şerîflerinde Sevgili Peygamberimiz bu duruma şöyle işâret buyurmuşlardır: “Mü’minin durumu gıbta ve hayranlık vesilesidir. Çünkü her hâli kendisi için bir hayırdır. Böylesi bir nitelik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur” (Bk. 28. hadis). Yaşam, sevinçler ve üzüntüler halinde devam ettiğine tarafından, her halde ve her olayda dindarlığa ihtiyaç olacaktır. Bu sebeple, dindar bir eşin seçim edilmesi, hayatta kulluk çizgisinde yıkılmadan devam edebilmenin ve çevreye yararlı olabilmenin birincil ve esas şartıdır. Artan Bir Şekilde zorlaşan hayat şartları içinde daha dindar insanlara ve onların meydana getirdiği ailelere gereklilik olduğu gün gibi âşikârdır. Hadisten Öğrendiklerimiz Dindar eş yeğlemek, iyilerle beraber olma niyetinin bir göstergesi ve mutluluğun temel şartıdır. Hz. Peygamber toplumdaki cereyan ve gerçekleri görür ve onlar içinden müslümana en faydalı olanı nasihat eder. Ümmetinin mutluluğu, Hz. Peygamber’e de sevinç verir. Fazilet ve hayır sahipleriyle beraber olma ilkesi, eş seçme, aile kurma noktasından başlamalıdır. Aile, sadece dünya hayatıyla ilgili bir yaşama biçimi değildir. Onun olumlu negatif sonuçları âhirete de uzanır. Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/kadin-dort-sey-icin-nikahlanir-hadisi.html