Gözyaşı, gözün alerjenlere ve mikroplara karşı birincil savunma hattıdır. Gözyaşının, göz dokularının beslenmesinde, net görmeye ve görüş kalitesine manâlı katkısı bulunuyor. Eksikliğinde ise batma, yanma, kızarıklık, bulanık görme, yabancı cisim hissi, kaşıntı gibi şikayetler oluşabilir. Göz kuruluğu varlığında gözün dış etkenlere aleyhinde savunmasız kalması sonucunda enfeksiyonlar gelişebilir.

Göz kırpma sayısını azaltan durumlar (tablet-telefon-bilgisayarda uzun süre geçirmek), gözyaşının buharlaşmasını arttıran durumlar(dış ortamda rüzgar, iç ortamda klima/kalorifer), kontakt lensin uygun olmayan şekilde ve sürelerde kullanımı, akne, depresyon, hipertansiyon ve alerji için kullanılan ilaçlar, kirpik dibi iltihabı (blefarit) varlığı, Testosteron/ Östrojen hormon dengesinde değişimlerin görüldüğü hastalıklar, gözyaşı bezlerini etkileyen romatizmal hastalıklar ve tiroid bezi hastalıkları, şeker hastalığı, sigara uygulamak/dumanına maruz kalmak ve ilerleyen yaş olarak sayılabilir. Bu cins durumlarda göz kuruluğu görülme olasılığı artar.

Göz kuruluğunun tedavisinde ilk adım altta yatan nedenin saptama edilmesidir. Suni gözyaşı damlası veya jelinin kullanımı ile gözün ıslak yüzeyinin baştan sağlanmasının muhtemel olabilir. Bunun yanı sıra, göz kırpma sayısını arttırarak, tablet-telefon-bilgisayar faydalanma sürelerini azaltarak, çalışmaya 20 dakikada bir 20 saniyeliğine mola vererek gözlerin dinlendirilmesi önemlidir.

Koronavirüs pandemisi sebebiyle alınan önlemler dahilinde, artık daha uzun zaman iç ortamlarda kalmaya ast olarak tablet-telefon-bilgisayar tatbik süreleri pandemi öncesi döneme oranla artma gösterdi. Jurnal yaşamda meydana gelen bu değişimler, göz kırpma sürelerini azaltmakta ve nemi düşük ortamlarda bulunmaya ast olarak göz kuruluğu şikayetlerini arttırmaktadır. Her göz kızarıklığı enfeksiyon bulgusu değildir. Gözün yüzeyini örten dokunun iltihabı olan konjonktivit varlığında da benzer şekilde kızarıklık, yanma, batma şikayetlerinin olabilir ancak bu şikayetle göz doktoruna başvuran kişilerde şikayetlerin sebebinin sıklıkla göz kuruluğu olur.

Konjonktivitin, koronavirüs hastalığının başlangıç döneminde ya da rahatsızlık seyri esnasında da ortaya çıkabilir. böylece, öncelikle ağırbaşlı kalınmasını, hijyen ve bulaş önlemlerine dikkat edilmesini, gözün kuru kalmaması için suni göz yaşı damlası ile gözün nemliliğinin desteklenmesini, fakat şikayetlerde gerileme olmaması durumunda göz doktoruna başvurulmasını öneriyoruz. Koronavirüsün gözlerinize bulaşmaması için alınacak önlemler, tüm diğer virüs ve bakterilerde olduğu gibidir. Eller, sabun ve su ile yıkanmalı ve göze bağlantı etmemelidir.

Kaynak: www.milliyet.com.tr