Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardındaki tanımlama yapan Sağlık Durumu Bakanı Fahrettin Koca, kısıtlama ve etkin vakalarda aşısı tamamlanmamış şahısların oranıyla ilgili tanımlama yaptı.

“BİRÇOK AÇIDAN SORUN TEŞKİL EDİYOR”

Bakan Koca, şunları söyledi:

"Aziz Vatandaşlarım, bugün Bilim Kurulumuz salgının ilerleyişi, çoğalan olgu sayıları ve aşı programımızı esas bölge bir buluşma gerçekleştirdi.

Hepinizin bildiği gibi son 2 hafta içinde vaka sayılarında fazla çabuk bir yükseliş yaşadık. Bayram günlerinde hastalık değil olmadı. Ama üzülerek izledik oysa hastalık yokmuş, hiç olmamış gibi bir tavırla bayramı karşıladık.

Tedbirlere dikkatin fazla azaldığını üzülerek gördük. Bu günlerde bunun etkisini yaşadığımız bir hakiki. Vaka sayılarının artış hızı istemesek de artma eğiliminde. Bu durum çoğu açıdan sorun teşkil ediyor.

Bunların ilki aşı programımız toplum bağışıklığı hedefine ulaşamadan yeni bir varyantın etken ayla gelmesi ve aşı ile bağışıklık programımızı sekteye uğratma riski.

Unutmayalım ama asgari iki doz aşı olmadan ve üzerinden belirli bir süre geçmeden bağışıklık elde edilmiyor. Birinci doz aşısını olmuş vatandaşlarımız demin bağışıklık kazanmadan virüsle karşılaştıklarında hastalığa yakalanabiliyorlar.

Aynı şekilde iki doz aşı olmuş kişiler için de üzerinden belirli bir zaman geçtikten sonradan aşıların etkinliği azalıyor ve bu şart da hastalığa yakalanma riski ortaya çıkıyor. Bunlar, aşı programının başarıya ulaşmasının önündeki en kayda değer risk faktörleridir.

KISITLAMA AÇIKLAMASI

İkincisi ise salgını aşı ile durdurmaya çalışırken büyüyen vaka sayılarının hatırlamamak istediğimiz, bir daha dönmek istemediğimiz yakın geçmişteki kısıtlamalarla doymuş hayatımıza dönmek. Kısıtlama uygulanan dönemler salgının sosyal hayatımızı en çok etkilediği, insani ihtiyaçların bile özel planlamalar gerektirdiği günlerdi.

Kısıtlama günlerine geri dönmeyi hiç birimiz hiçbir surette bitmiş yaşamak istemeyiz. Buna mecburi kalacağımız bir seyir şuan için değil. Fakat olmayacağı anlamına gelmez. Bağışıklık sağlanmadan yapacağımız her tedbirsizlik bizi bu istemediğimiz sınıra yaklaştırır. Bu kısır döngüden kurtulmanın tek yolu aşı ile bağışıklık elde edene kadar tedbirlere uymaktır.

Üçüncüsü ise maalesef kayıplarımızın artması tehlikesidir. Aşılar en çok risk grubundaki vatandaşlarımız için manâlı. Ancak yaygın olarak aşı olmadan yalnızca tehlike grubunun aşılanması ile onları korumamız olası yok.

Sevdiklerimizi, büyüklerimizi gözetmek için önce kendi aşılarımızı olmamız şart. Bana bir şey olmuyor düşüncesi ile sevdiklerimizi riske atabilecek durumda değiliz.

Kıymetli vatandaşlarım, salgın yönetimi açısından aşıların etki süresi ve etkinliği son derece önemli. Bütün sağlık durumu alt yapısını dijital olarak yönetebilen bir ülkeyiz. Elimizde bütün çare ve tedbirleri yönetebilecek dijital bir alt inşa var.

Kontrolü elde tutabilmek için tüm verileri anlık olarak tuttuğumuz karar yardım sistemlerimiz var. Buradan yaptığımız ön incelemeler bir takım sonuçlara işaret ediyor.

AKTİF VAKALARDAKİ AŞISI TAMAMLANMAMIŞ KİŞİLERİN ORANI BELLİ OLDU

Örneğin, şu an etkin vakalarımızın yaklaşık %87’si aşısı tamamlanmamış kişiler. Mevcut faal vakalar içinde tam aşılı olup hastalığa yakalananların oranı %5’den az. Hastanede yatan hastalarımızın %95’i de aşısı bitmemiş kişiler.

Bir diğer kayda değer ön değerlendirmemiz de aşıların tesir süresi ile ilgili. Aşı programımız ile birlikte aktif vakalar içinde 60 yaş üzeri vatandaşlarımızın oranı dramatik şekilde azalmıştı. Oysa aşılamanın üzerinden 4-5 ay geçtikten sonradan bu yaş gurubunun faal vakalar içindeki oranı artmaya başladı.

Bunu görünce 3. Doz uyarısında bulunduk ve 50 yaş üzeri vatandaşlarımızın 3. Doz aşılarını olmalarını karşılayan programı başlattık. Bunu bizden daha erken fark eden ve uygulayan olmadı. Fakat hali hazırda bu durumda aşı olması gereken 9 milyona yakın vatandaşımız aşı olmayı bekliyor. Bu vatandaşlarımızı korunmak için bir an evvel 3. Doz aşılarını olmaya ağırlama ediyorum.

“ÖZEL TEDBİRLER ALMAYI GEREKTİRİRSE İMTİNA ETMEYİZ”

Aziz vatandaşlarım, salgının seyrini dikkate alarak zorunlu uygulamalar getirilmesi gerektiği oldukça çok dile getiriliyor. Hatta bir takım ülkeler bu konuda kanunlar çıkarıyor veya hazırlıyor. Bizim bu konuya yaklaşımımız bilimsel verilerden elde edilecek sonuçlara bakmadan atılacak adımların eksik olacağı yönündedir.

Birinci önceliğimiz, tüm vatandaşlarımızın yükümlülük alarak ve sorumluluk sahibi bir kişi olarak kendi tedbirlerini alması ve aşı olarak topluma karşısında ödevini yerine getirmesidir.

Yaptığımız çalışmaların bilime ve kanıta dayalı sonuçları özel tedbirler almayı gerektirirse bunu yapmaktan imtina etmeyiz. Oysa, cümbür cemaat yapıyor, herkes istiyor diye bir adım atmayacağız. Kısıtlamalarla dolu bir toplumsal yaşam hiç birimizin tercihi veya önceliği değildir.

Yaptığımız değerlendirmeler sonucunda tedbir alınması lüzum bir şart olursa bunu sizlerle paylaşacağım."

Kaynak: www.sacitaslan.com URL: https://www.sacitaslan.com/bilim-kurulu-toplantisi-sonrasi-bakan-kocadan-kisitlama-aciklamasi-haberi-536090