Henüz okuma yazma öğrenmeden pamuk pamuk ellerde sayfaları çevrilen o rengârenk kitaplar ne kadar da önemlidir. Çocuk Dünyaya, insanlara, doğaya ilişkin hemen hemen ilk bilgilerini, o kitaplardan öğrenir. Empati kurar, duygulanır, kitabın karakteriyle özdeşleşir. Hikâyelere dalar, hayâl gücü ve zekası gelişir. Direkt veya dolaylı anlatılar yardımıyla en işe yarar yaşamsal bilgilere erişir. Sevinci, merhameti, bir şeyler için çabalamayı, dürüstlüğü ve sevgiyi öğrenir. Resimlerle bezenmiş o sayfalarda göz gezdirdikçe görsel zekası, hafızası, sanat duygusu gelişir. Böylece henüz başında olduğu o kocaman yaşam hakkındaki ilk izlenimlerini o kitaplardan edinir. 

Dijital bir çağda yaşıyoruz. Cep telefonu, tablet ve bilgisayar ekranlarında gördüğümüz, çocuklara yönelik materyaller azımsanmayacak kadar eğlenceli, neşeli ve renkli. Hatta çocuklar ve yetişkinler için dijital kitap okuma uygulamaları, çeşitli online kitaplar, çeşit çeşit dijital materyal de var. 

Yine de ekranlarda görmek ve okumak yerine, o gerçekliğin içinde olmak ve kitaba dokunup, sayfalarını tek tek çevirmek, hatta koklamak daha güzel gibi geliyor. 

Aynı zamanda bir çocuk kitap yazar ve çizeri olarak temennim 'gerçek' kitapların ve gerçek olan her şeyin var olmaya devam etmesi... 

Korkarım ki yakın zaman zarfında bu 'gerçeklik' algımız da değişecek. Tüm yaşantımız, ailemiz, dostlarımız, kitaplarımız, evcil dostlarımız, kısacası sevdiğimiz her şeyi hologramlarla sanal bir dünyanın içinde yaşamaya başlayacağız. 

Fakat belki de kitap okuyan çocuklar, bu hızlı dijital çağdan sıyrılıp doğaya, gerçek yaşama dönmesi gerektiğini bilecek ve 'gerçek dünya' tüm doğallığıyla yeniden yeşerecek.

Bol kitaplı günler!  

Ayşen Baloğlu 

[email protected]

Kaynak: www.sacitaslan.com