Sözcü Gazetesi'nden Ümit Türk'ün haberine tarafından Yılmaz Özdil hakkında, kendisi için ‘öldüklerinde cesetleri camilerimize sokulmasın' diyen Ebubekir Sifil'e karşın yazdığı ‘Yobazın Tehdidi' başlıklı yazısında, ‘alenen hakaret' ettiği gerekçesiyle 2 yıl 4 avuç içi kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Sifil'in tehditkar sözleri ise düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmiş ve takipsizlik kararı verilmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı göre hazırlanan iddianamede tenkit sınırlarının aşıldığı bu suretle “Yobazın Tehdidi” başlıklı yazısında müştekiye yönelik "zincirleme şekilde basın-yayınlama aracılığıyla alenen hakaret eyleminde bulunduğu" ifadelerine yer verildi.
İddianamede usta gazeteci ve yazar Yılmaz Özdil'e, “basın-yayın hakaret” suçundan 3 ay 15 günden 2 yıl 4 ay aralarında bir hapis cezası verilmesi istek edildi. Yazdıklarının eleştiri mahiyetinde olduğunu bildiren Özdil ise “Müşteki ayrıca beni korkutma eder nitelikte keza de şirk koşar vaziyette ‘cesetlerimizin camiye alınmaması gerektiğini' ifade etmişti. Ben ‘şuursuz' ve ‘yobaz' kelimelerini sözlük anlamları ile ve tenkit mahiyetinde kullandım. Bu sözcüklerin hakaret içerir bir yanı bulunmayıp bir fikre körü körüne bağlanma konusunu izah etmek için kullandım” dedi.
"İddianame haksız ve dayanaksızdır"
Yılmaz Özdil hakkında hazırlanan iddianamenin haksız ve dayanaksız olduğunu gösteren Avukat İsmail Yılmaz, “Özdil'in cevap hakkını kullanarak bu tehditlere karşısında kaleme aldığı yazısının canice davasına konu edilmesi düşündürücüdür. Zira, bu olayın başlangıcı Yılmaz Özdil karşısında yapılan paylaşımdır. Adalet sistemindeki haksızlık bundan böyle gün yüzüne çıkmıştır. Muhaliflere uygulanan hukuk ile diğer kişilere uygulanan hukuk arasındaki uçurum, ne eyvah oysa gitgide artarak de artmaktadır” dedi.
