Şu bir reel oysa her şeyin fazlası zarar. O halde dikkat edilmesi gereken en temel konu, dengelenmiş harcamak. Şeker hakkında çoğu dürüst tanıdık hatalı veya hatalı tanıdık içten var. Doğal, rafine ve eklenmiş şekerler arasındaki ayrımı anlamak ve paketli gıdalardaki etiket okuryazarlığı konusunda farkındalık durum. sonuç olarak şeker doğal da olsa arıtılmış de olsa eklenmişte olsa şeker şekerdir. Bu açıdan bakıldığında artı harcamak zararlı, fakat "Hiç tüketilmesin" diyen bir otorite de yok.

ŞEKERLE İLGİLİ ÖNYARGI İNSANLARI YANLIŞA GÖTÜRÜYOR

"Sekernedir platformunun amacı, şeker hakkındaki veri kirliliğini ortadan uyandırmak ve tüketicilere kanıta dayalı bilim çerçevesinde bilgiler devretmek. Sağlık profesyonelleri olarak hepimiz, daha az şeker tüketmeniz gerektiğini söylüyoruz. Fiilen, anlatmak istediğimiz, 'Şeker yememek değil, kontrollü şeker yemek' gerektiği." diyen Gastroenteroloji Diyetisyenliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Baş, şekerle ilgili bilinen en yaygın yanlışları şöyle sıralıyor: "Toplumda, şeker ve şekerli ürünlere karşı bir ön yargı olması, insanları öbür alternatiflere zorluyor. Ancak, tüm besinlerde porsiyon kontrolü manâlı. bu nedenle, bir beslenme şekerli de olsa, şekersiz de olsa kayda değer olan ne sıklıkta ve ne miktarda yediğiniz. Bir yiyeceğe sonra eklediğimiz masa şekeri, esmer şeker, agave şurubu, bal, pekmez, meyve şurupları, nişasta bazlı şeker ya da yüksek fruktozlu mısır şurubunun hepsi şekerdir ve bunlara 'eklenmiş şeker' diyoruz. Daha az tamamlanmış bal veya pekmez, beyaz şekerden bir arz daha pozitif gıda öğesi içerebilir, ancak bu beslenme öğelerinin miktarı epeyce küçüktür. Vücudunuz için tüm şekerler aynıdır. Besinlerle aldığımız şeker, sindirim sistemi göre monosakkaritler adı verilen kolay / tekli şekerlere parçalanır. Yani, karoser şekerin beyaz şeker mi, bal mı, pekmez mi olduğunu ayırt etmez. Bütün şekerleri monosakkarit moleküllerini olarak bilir. Diğer yanlamasına, tüm bu şekerlerin 1 gramı 4 kalori enerji sağlar ve bu nedenle bütün şekerlerin karoser ağırlığı üzerindeki etkisi de benzer."

Fazla şeker tüketiminin bir takım hastalıklara davetiye çıkardığı hepimizin malumu. Ama ılımlı porsiyonlarda şeker harcamak işin uzmanlarına göre sağlığı negatif etkilemiyor. Beslenmenin denge işi olduğunu vurgulayan Prof. Baş yapılan bilimsel araştırmalar hakkında şunları söylüyor: "350 binden artı erişkin bireyin yaklaşık 10 yıldır peşine düşüp takip edildiği bir çalışmada, eklenmiş şeker tüketiminin önerilerin üzerinde olmadığı sürece hiçbir hastalıkta ölüm riskini artırmadığı görülmüş. Örneğin bir adet mandalina yerseniz vitamin, mineral ve antioksidan bileşikler alırsınız, oysa on tane mandalina yerseniz üzerine diğer taraftan takriben 500 kalori civarında enerji alırsınız. Ve beden ağırlığınız artar. Yani yalnızca şekerli besinler kilo aldırmaz, porsiyonlarını abarttığınız her besini tükettiğinizde şişmanlığa ve şişmanlığın neden olduğu kronik hastalıklara niçin olabilir."

SAĞLIK OKURYAZARLIĞI YETERLİ DÜZEYDE DEĞİL

Bir insanın jurnal alabileceği şeker miktarı ölçüsü ise Dünya Sağlık Durumu Örgütü, T.C. Sağlık Durumu Bakanlığı Türkiye Gıda Rehberi ve diğer birçok otorite kuruluş tarafından belirlenmiş. Buna kadar günlük alınan toplam enerjinin azami yüzde 10 kadarı eklenmiş şekerden gelebilir. Bu 2-18 yaş çocuk ve ergenler ile kadınlar için takriben günlük 100 kalori (yani 25 gram şeker-6 silme tatlı kaşığı) ve erkekler için takriben 150 kalori (yani 37,5 gram şeker-9 silme tatlı kaşığı) anlamına geliyor. Paketli gıdaları tüketirken de ürünlerin üstünde bulunan içerikleri okumak gerektiğini dile getiren Baş, "Türkiye'de beslenme ve sağlık durumu okuryazarlığı tatmin edici düzeyde yok. Diğer bir sorun da kendi bilim alanı olmamasına karşın şahısların toplumun kafasını karıştıran hatalı beyanlarda bulunması. Paketli gıdaların bir porsiyonunda bulunan şeker miktarı etiketlerde ifade edilmekte. Bu miktarlara kadar kişi kendi beslenme planında ne kadar şekerli besine yer vereceğini planlayabilir." diyor.

Sağlıklı bir gıda planı çerçevesinde günlük önerileri aşmayacak şekilde şekerli yiyecek veya meşrubat tüketiminin kimse için tiryakilik riski oluşturmadığından bahseden Baş, meyve konusunda da dikkat etmek gerektiğini vurguluyor. Meyve içerisinde yer alan şekerlerin doğal şekerler olduğundan bahseden Baş sözlerine şöyle devam ediyor: "Meyvenin içerisinde lif, su, vitamin, mineral ve antioksidan bileşikler vardır. Her besinde olduğu gibi meyve tüketiminin de kontrollü olması gerekir. Jurnal iki porsiyon meyve normaldir. Yani meyve çok dinç olmasına karşın, porsiyon kontrolü olmazsa olmazdır."

ŞEKER TÜRLERİ NELERDİR?

Şekerleri özgür / ek / eklenmiş şeker, doğal şekerler ve arıtılmış şekerler olarak ayırabiliriz. Eklenmiş (ilave) şeker terimi, 2016 yılında Gıda ve İlaç Dairesi kadar gıdaların işlenmesi sırasında eklenen şekerler (serbest, mono ve disakkaritler), şurup ve baldan elde edilen şekerler ve konsantre meyve veya sebze sularından elde edilen şekerler olarak tanımlanmış. Doğal şeker bir besinin doğası gereği yapısında bulunan şekerdir. Örneğin meyvelerde yer alan früktoz ya da sütte yer alan süt şekeri doğal şekerlere örnek. Arıtılmış şeker, doğal şekerin gıdalardan işlenerek ayrılmasıyla elde edilen şekerdir. Örneğin sofra şekeri, nişasta şekeri, esmer şeker gibi şeker arıtılmış şekerlerdir. Doğal şekerler besinlerde tek başına yok vitaminler, mineraller, lif veya ayrı besin öğeleriyle birlikte bulunurlar. böylece vücuda şeker yanına faydalı besin öğeleri de sağlarlar. Ama, tüm şekerlerin 1 gramı 4 kalori enerjiye eşittir. böylece dinç ya da sağlığa zararlı olarak değil, porsiyon kontrolüne ve önerilere kadar tüketilmeleri uygundur.

NASIL ÜRETİLİR?

Şeker pancarından şeker almak için pancarlar yıkanır, dilimlenir ve ıslatılarak suyu çıkarılır ve bitki kısmından ayrılır. Pancar suyu tanıdık olmayan maddelerden ve fazla renkten temizlenerek şeker şurubu üretilir. Şeker şurubundan şeker kristalize edilir. Sıvıyı dışında tutmak için şeker kristaller bir santrifüjde döndürülür. Şeker kristalleri kurutulur. Nişasta şekeri edinmek için, darı hasadı yapılır ve koçanlarından ayrılır. Mısır taneleri ezilerek nişasta ve protein kısmı mısırın diğer kısımlarından ayrılır. Karışıma su eklenir, karışım nişastayı proteinlerden bozmak için santrifüjlenir. Elde edilen nişasta birbirine emrindeki birçok glukoz molekülünden oluşur. Vücutta nişastanın sindiriminde olduğu gibi enzimlerle nişasta parçalanır, glukoz şurubu üretilir. Tekrar enzimlerle glukozun bir kısmı fruktoza dönüşür. Şurup, süzme gibi ek aşamalarla saflaştırılır ve daha sonra buharlaştırılır. Geriye Doğru koyu, berrak bir glukoz ve fruktoz şurubu kalır. Nişastadan elde edilen şurup halindeki nişasta şekeri kullanıma hazırdır.

MERVE YILMAZ ORUÇ / AKŞAM GAZETESİ

Kaynak: www.sacitaslan.com URL: https://www.sacitaslan.com/kontrollu-seker-tuketimi-sagligi-olumsuz-etkiler-mi-haberi-535976