Uyruk Gazetesi'nden Önder Yılmaz'ın haberine kadar deniz tabanına 10 kilometre aralıkla yerleştirilen ve uzaktan denetleme edilebilen 15 Pop Up sistemiyle Kuzey Anadolu Fayı’ndan kaynaklanan mikro deprem aktivitesi izleniyor.

Fayın iki ucunda

TBMM Yer Sarsıntısı Araştırma Komisyonu’nun bilgisine başvurduğu Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, İstanbul’un korkulu rüyası olan 7’nin üzerindeki depreme yönelik modern bir izleme yöntemi kullandıklarını kaydetti.

Özener, Türk-Japon ortaklığı ile gerçekleştirilen proje ile Marmara Denizi tabanını gözlemlediklerini belirterek, “Proje zarfında 15 deniz tabanı sismometresi Kandilli envanterine girdi ve bizim personelimiz kadar bu gözlemler yapılıyor. ‘Pop-Up’ sistemdir. 15 sistem çalışıyor, bununla beraber deniz tabanında ekstansometreler, açılma ölçer cihazlarımız da var. Yani bir fayın iki ucuna koyuyoruz. Bunlar radyo dalgalarıyla birbirleriyle haberleşiyorlar ve oradaki hareketi de yani yer değiştirmeyi de belirliyorlar” dedi.

TÜBİTAK MAM Yer ve Deniz Bilimleri Enstitü Müdürü Prof. Dr. Abdullah Karaman ise, deniz tabanı sismometrelerinin üç tarafı denizlerle kenarlı Türkiye için ulusal güvenlik sorunu olacak derecede kayda değer olduğunu belirterek, şu tespitlerde bulundu: “Deniz tabanı sismometresinin neden yerlileşmesi gerektiğini söyleyeyim. Yıllardan Beri yurt dışında proje yaptım, şunu gördüm; yabancılarla iş yaptığınız vakit data onların formatında oluyor, onların gemisinde oluyor ve onların şartlarında toplanıyor. Sonra size bir CD/DVD ya da bir harddisk veriyorlar. Ümit ediyorsunuz oysa tüm bilgi onun içerisindedir, o sırada ne yaptıklarını bilmiyorsunuz. Dolayısıyla, denizde yapılacak çalışmalarda kullanılacak sistemlerin mutlaka yerlileştirilmesi gerekiyor. Bizim böyle bir projemiz şu lahza devam ediyor. Öyle ümit ediyoruz oysa bir DTS yaparsak ve bunu çalıştırabilirsek sonunda ticarileştirmeye değin götüreceğiz onu.

‘Siz yapmalısınız’

Kanada’dan, başka bir yerden veya Almanya’dan, ‘Ben Doğu Akdeniz’de petrol araması yapılan yerlerde bir tane deniz tabanı sismometresi atmak istiyorum ve oradaki o dalma batma zonunu izlemek istiyorum’ dediğiniz zaman bu edevat size gelmez. Bunu sizin kendiniz yapmanız gerekiyor.

ya da, ‘Kıbrıs’ın kuzeyine düzenlemek istiyorum’ deyin, bu edevat size gelmez. Onu çok sıkı bir şekilde de takip ederler. Dolayısıyla o edevatlar sizin olması gerekli ve baktığınız süre bizim 100-150’ye yakın Pop Up’a ihtiyacımız var. Ülke yöneticileri, yer bilimlerini, millî çıkar ve millî emniyet zarfında stratejik bir konu olarak ele almak zorundadır.”

Kaynak: www.sacitaslan.com