Oyuncu Meryem Uzerli'nin açıklamalarından satırbaşları şöyle...
"Ailem, arkadaşlarım ve meslek konusunda çok tutkulu bir insanım. İnsanlara ve kişisel yaşam öykülerine aşığım. Psikoloji ile ilgili her konuyu çok severim. Hem tutkulu bir gezginim. En büyük hobilerimden biri ise fotoğrafçılık.
Ataerkil bir düzende yaşadığımızdan kadınlara özel bir takviye gerekiyor. Muhakkak cinsiyet eşitliği konusunu destekleyen biriyim. Fakat bunu feminist olduğumu söyleyerek yok sadece bir insan olarak yapıyorum. Her insan eşit haklara sahip olmalıdır.
Yakında bir aksiyon filmi çekmek istiyorum. James Bond’u oynamayı çok isterdim.
Türk-İtalyan yönetmen Ferzan Özpetek’in büyük bir hayranıyım. Tarantino’veya böylece. Gerçekte farklı vizyonu olan herkesle çalışabilirim.
Oyunculuk kariyerimi çok renkli buluyorum. Yapmadığım şeyleri yapmak hiç oynamadığım karakterleri oynamak güzel.
Kendimi birçok kültüre yakın hissediyorum. Annem Alman ve Almanya’da doğup büyüdüm. Orada kendimi evimde hissediyorum. Babam Türk o yüzden Türkiye’de de tekrar tekrar evimde hissettim. Kişiliğim ise bambaşka kültürlere ahenk sağlamaya ve yakın hissetmeye çok uygun.
‘Muhteşem Asır’ın başarısı tarih, aşk, intikam, baskı çekişmeleri, tartışma, renkli karakterler ve ara sıra da azıcık komedinin karışımı olmasına dayanıyordu. Parçası olduğum için şanslıyım.
'HÜRREM'İN GÜCÜNDEN ETKİLENMİŞTİM'
Almanya’da doğup büyüdüğümden Osmanlı dönemi hakkında böylece artı bilgim yoktu. Seçmeler esnasında tüm konuyu anlamaya başladım. Rolü aldıktan sonra da o dönemle ilgili muhtemel olduğu dek bilgiyi yaklaşık olarak yuttum.
Hürrem’in karakterinden, gücünden, hiçbir şeyi yokken Osmanlı tarihindeki en dinç kişilerden biri olmasından etkilenmiştim. Aslında yaşamış birini yenilenmek muhteşem."
