Son dönemde hakkında yapılan ‘yandaşlık’ suçlamalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Özdemir, “İzmir’de İsmet İnönü konser salonunda konserim vardı. Ondan 15 gün önce de havaalanında Cumhurbaşkanımızın doğum gününü kutladık. Davetliydim, çoğu sanatçı arkadaşımla gittim. Ondan sonra gazeteler yazmaya başladı ‘Doğum gününe gitti’ . Kapıda bilet satılan yerlerde troller var, diyorlarmış ama almayın bilet o doğum gününe gitti. Bir bayan geliyor, diyorlar fakat bilet alma böyle böyle. O da diyor fakat, ‘Kimin doğum gününe giderse gitsin ben adamın müziğini seviyorum’, beni en fazla mutlu eden davranışlardan biriydi, o kadını görsem sarılırdım. Adam müzik yapıyor yani, hasbelkader bu devletin başkanı çağırmış, gitmiş. Ben Süleyman Bey ile de görüşürdüm, Turgut Özal ile de görüşürdüm, Ahmet Necdet Sezer ile de çok iyi görüşürdüm. 1999’da devlet sanatçısı oldum, ondan evvel bir sürü ödüllerim oldu.” dedi.

“Yandaşlık işi yeni meydana çıkan bir olay” diyen Erdoğan, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP kadar kazanılmasından sonradan pandemiye kadar düzenlenen şehir halkı konserlerine gittim. Fazla özel ve ufak fiyatlarla orada bir sürü konserler verdim. Ve hiçbir sorun olmadı. Benim için kayda değer olan makamdı” biçiminde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne bedel görülen Erdoğan, ödülü aldıktan sonradan yapılan eleştirilere ilişkin ise, "'Fazla sevindik Özdemir Erdoğan’ın ödül almasına keşke Tayyip Bey’in elinden almasaydı.' Kimin elinden alacaktım? Devleti temsil ediyor. Devleti ve milleti temsil eden bir kişi, dahası bir şeçici kurul var 15 karakter bu seçici komite nasihat etmiş beni devlet başkanımıza. Bu adam bu ödüle layıktır demiş, o da kabul etmiş. Bu nasıl bir bakış açısıdır, insan üzülüyor diğer bir şey değil. 3-5 tane trol. Cümbür Cemaat kendi bacağından asılır netice itibariyle, insanların beynine girip de ben yönlendirmeden hoşlanan birisi değilim. Öyle düşünüyorsa başımla beraber, öyle düşünüyorsa derin saygı ederim” ifadelerini kullandı.

30 YIL ÖNCEKİ ÖZDEMİR ERDOĞAN DEĞİLİM

“Her şey değişiyor her lahza değişiyor. Değiştiğimizin farkında elde etmek lüzumlu” diyen Erdoğan, “Ben 30 yil önce ki Özdemir Erdoğan değilim, benim karşımdaki kişi de bunu bilmeli. Sayın Cumhurbaşkanımız Belediye Başkanı olduğu süre Unkapanı’na gelirdi, müzisyenlerle görüşürdü. Daha Sonra Başbakan oldu ve samimiydik, bana ağabey derdi. Fakat ben onu her gördüğümde önümü ilikleyip ‘Sayın Cumhurbaşkanım’ derim. Bu değişen statükonun farkındayım çünkü, o terbiyeyi muhafaza ettim. Bakın bu çok önemli bir şeydir, o sevgiye layık olmak” diye konuştu.

ATATÜRK’ÜN KURDUĞU PARTİYE HİÇ YAKIŞMIYOR

Son dönemde muhalefet tarafından Amerika’ya yanaşma sinyalleri gördüğünü söyleyen Erdoğan duyduğu rahatsızlığı şu ifadelerle açıkladı:

"Hükümete en rakip olan birkaç kanal var. Bu kanallarda pazar günü Batı rock müziği yayınlanıyor. Ben de diyorum ancak yani 'Niye Batı Rock müziği yayınlıyorsunuz da Cem Karaca, Edip Akbayram, Moğullar, Bulutsuzluk Özlemi niye yayınlamıyorsunuz?'. Yılbaşı gecesi Cemal Reşit Rey’de caz konseri vardı. Yani cazın anavatanı olan Amerikan cazının fena bir kopyası, Türkiye’de yapılıyor. Yarı Amerika’ya için bir eylemi seviyorum usta sezgilerimle eğer böyle ise bu Atatürk’ün kurduğu partiye hiç yakışmıyor. Bunu sadece bir idrak dolayısıyla söylüyorum, inşallah bu yalnızca bir sezgidir. Lakin bunları hissediyorum ve bana ağır geliyor. Çünkü Atatürk’ün istiklali bütün ve egemen bir Türkiye prensipleri 1950’den sonra bir tarafa kaldırıldı. Ve Türkiye yarı bir kurtarıcıymış gibi Amerika’ya kucağını açtı. Bu Atatürk’ü seven bir insan açısından makul bir şey değil ve onun acısını biz çektik hala çekiyoruz."

Kaynak: www.sacitaslan.com