Habertürk'ten Tolga Aslan'ın haberine tarafından eşofmanları ile evden çıkıp yakınlardaki bir kafeden kahve alan Midyat, muhabirlerin sorularını yanıtladı.

Meşhur oyuncu, darp iddiaları hakkında konuştu. Midyat, cep telefonu kaybolduktan sonradan ortaya çıkan ses kayıtlarını muhabere edip, "Kızın bütün şeyleri çıktı ortaya, Allah'a binlerce şükürler olsun. Şu duruşma süreci de sona ermek üzere vallahi adak adayacağım" dedi. 

Midyat, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Telefonumu bulan ya da çalan kişi oyuncu ağabeyim Serhat Midyat aracılığı ile bana ulaştı ve benden 200 bin TL istedi. Ben de 'Arkadaşım telefonumun kaybolduğunu savcılığa bildirdim senin niyetin ne?' dedim. Adam telefonu kapattı daha sonra bir baktım fakat benim telefonumun içindeki özel bilgilerim, ses kayıtlarım, saç ektirirken özel fotoğraflarımı basına yollamış. Ben de geçtiğimiz haftadan itibaren bana ait özel çep telefonumun içindeki herhangi bir resim veya bilgi için savcılıktan yayınlama yasağı getirttim."

Telefonunun kaybolmasını "Her hayrın içinde bir şer, her şerrin içinde bir hayır vardır" diyerek yorumlayan oyuncu, "Sizin için bayan düşmanı imajı mı çiziliyor?" sorusu üzerine şu şekilde cevap verdi: "Değil hiç öyle bir algı değil. Geçenlerde hayır mı, şer mi bilmiyorum telefonum kayboldu. Biz şer derken diğer bir şeye dönüştü. Ben 'Hükümet Kadın'ı yapmışım, diğer kadın filmleri yapan çok eksik sinemacı var benim gibi. bir defa benim annem çocuk gelin, 14 yaşında evlendirilmiş bir kadın. Çocuk gelinlerin hikayesini yazdım 'Hükümet Kadın' filminde, işte o tünel kazan kadınların hikayesi. Benim kadınlarla hiçbir problemim değil. 46 yaşına basıyorum bir tane kadına baskı uyguladığım görüş göstersinler ben mesleği bırakırım."

8 sene hapis istemiyle yargılandığı haberlerin gerçeği yansıtmadığını da söyleyen Midyat, "Her ikimiz de benzer suçlarla yargılanıp her ikimiz de aynı cezayı aldık. Değil o kadar 8 sene falan. Kimseye kinim yok, Allah herkesin yolunu açık etsin" dedi.

Kaynak: www.sacitaslan.com