BBCTürkçe'nin haberine kadar derginin internet sitesinde yayımlanan haberde, sınırı geçen Garibullah, Hammad ve Habib isimli üç Afgan vatandaşının hikayelerine yer verildi.

Üç gencin İran sınırından geçerken insan kaçakçılarının uzakta verdikleri direktifleri peşine düşüp takip ettiğini aktaran dergi, Habib isimli sığınmacının hikayesini, “Sınırda Türk yetkililere yakalanan oysa kaçan Habib,  nöbetçilerin arkadaşlarından birisine saldırdığını ve kemiklerini kırdığını söylüyor” sözleriyle aktardı.

Bu yaz sınırı geçen üç gencin Türkiye’nin dört bir yanında dağıldığını, bir yana meslek ararken bir yanlamasına da Avrupa’ya ulaşmanın yollarını aradığını aktaran Economist, Türkiye’nin çoğu son on yılda elde etmek üzere güç ve yoksulluktan kaçan 200 bin ila 600 bin arasında Afgan’a da konut sahipliği yaptığı notunu düştü.

BBC Türkçe’nin aktardığı haberde, “Ama ABD’nin çekilmesi ve Taliban’ın daha fazla yeri ele geçirmesiyle, öyle çok Afgan daha Türkiye’ye girmeye çalışıyor. İran’dan her gün yaklaşık bin Afgan’ın engebeli yolculuklardan sonradan Türkiye’ye geçtiğine inanılıyor” ifadeleri kullanılıyor.

‘SÜREKLİ DİKEN ÜSTÜNDEYİZ’

Türkiye’de geçici koruma statüsündeki 3.6 milyon Suriyeli’nin tersine eksik sayıda Afgan vatandaşının kaydının olduğunu gösteren dergi, kalan büyük çoğunluğun kayıtlarının yetkililer göre yapılmadığını veya uluslararası koruma statüsü başvurularının reddedildiğini yazdı.

Sınırı geçen üç Afgan gencin profilini de çıkaran Economist, şunları aktardı:

“Yaşadığı bölgeyi Taliban ele geçirmeden önce Afganistan’da öğretmen olarak çalışan Garibullah, ‘Polis bizi yakalar ve hudut dışı ederse diye aralıksız diken üstündeyiz’ diyor. Taliban’ın ve IŞİD’in birbirleriyle çatıştığı bir bölgede bilgisayar mühendisi olan Hammad ise İstanbul’daki bir atölyede haftada altı gün, 12 saat, aylık 2 bin 500 liraya çalışıyor.

Taliban’ın dört arkadaşını öldürmesiyle köyünden kaçan Habib ise Kayseri’deki bir demir dökümhanesinde iki hafta çalıştı, ama parası ödenmedi.”

AB İÇİN SORUN OLABİLİR

Okurlarıyla Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz’un “Türkiye’nin Afganlar için ülkesinden daha uygun bir yer olduğu” yönündeki açıklamalarına Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın “Türkiye, AB’nin sınır muhafızı ya da mülteci kampı olmayacak” cevabını da paylaşan dergi şöyle devam etti:

“Akın gerçekten de yakında AB için bir sorun haline gelebilir. 2015 yılında çoğu Suriyeli 850 binden pozitif insan, ucuz lastik botlara doluşarak Yunan adaları üzerinden Avrupa’ya ulaştı. Ama Avrupa’ya geçiş yapanların sayısı Türkiye’nin 6 milyar Euro takviye karşılığında AB ile yaptığı anlaşmanın ardından çarpıcı bir şekilde düştü. Bu paranın hiçbir bölümü Afganlar için ayrılmadı.

Rakam, Yunanistan güvenliğinin sığınma başvurusunda bulunmalarına müsade vermeden göçmenleri geri döndürmeye başlamasıyla daha da düştü. Ancak son zamanlarda Yunan kıyılarına ulaşmayı başaranların hepsinden en büyük payı Afgan vatandaşları oluşturuyor.”

Türkiye’deki sığınmacıların çoğunun Türkiye’de geleceklerine dair çok az umut gördüğü belirtilmiş haberde görüştüğü Afgan gençlerden Hammad’ın şu ifadelerine yer verildi:

“Buraya geldik. Çünkü bir sonra nereye gideceğimize karar verdiğimiz yer burası.”

Kaynak: www.sacitaslan.com URL: https://www.sacitaslan.com/the-economistten-afgan-multeciler-analizi-haberi-536185