Nebe' Suresi 30. ayeti ne anlatıyor? Nebe' Suresi 30. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Nebe' Suresi 30. Ayetinin Arapçası:

فَذُوقُوا فَلَنْ نَز۪يدَكُمْ اِلَّا عَذَابًا۟

Nebe' Suresi 30. Ayetinin Meali (Anlamı):

Onlara şöyle denir: “Hemen tadın azâbı! artık size, azâbınıza azap katmaktan başka bir şey yapacak değiliz.”

Nebe' Suresi 30. Ayetinin Tefsiri:

Allah’a iman ve itaattan uzaklaşıp küfür, ayaklanma ve günahlarla azgınlaşanların varacağı yer cehennemdir. Cehennem 31. âyette مِرْصَادًا (mirsād) olarak tavsif edilir. Mirsād, gözcülük yapma yeri demektir. Cehennem bekçileri, oraya gelecek suçluları gözetlemektedirler. Bu kelimenin “gözetleyici” mânası da vardır. Buna tarafından cehennemin kanımca kendisi azgınları gözetlemektedir. Böylece o, âdeta zeki bir canlı olarak tanımlama edilir. Nitekim Mülk sûresi 8. âyette, cehennemin içine atılacak suçlulara karşı kızgınlıktan kükreyip durduğu, öfkesinden çatlayacak ışık halkası geldiği tasvîrî bir ifadeyle canlandırılmaktadır.

Azgınlar orada ebedî kalacaklardır. Bu mâna burada اَلْحُقُبُ (hukub) kelimesinin çoğulu olan الأحقاب (ahkâb) ile anlatılır. Bu kelimenin, süreklilik ve birbiri ardını izleme mânalarını içeren yüzyıl, birbirini peşine düşüp takip eden birçok seneleri içine alam tahsis ve süresiz bir zaman gibi anlamları vardır. Seksen sene, yetmiş bin sen, herkes bin sene demek olan âhiret günleriyle seksen sene diyenler de olmuştur. Fakat “mantıksal bağ ve birbiri ardını takip etme” mânalarının olması, ebediliği ifade etmektedir. Bu sebeple müddetinin ne kadar olduğu, cehennemin ebedî olduğu gerçeğine etki edecek bir öneme sahip değildir.

Kâfirler orada kaynar su ve irinden diğer bir şey tatmayacaklardır. اَلْغَسَّاقُ (ğassâk), cehennemde yananların yaralarından akıcı irin demektir. Bunun son derece soğuk ve dondurucu su mânası da vardır. Hâsılı onlara işe fayda, insan fıtratına yerinde ne bir gıda ne de bir meşrubat verilecek; yiyecek içecek olarak verilen şeyler bile onların azabını artıracaktır. Çünkü âhirete inanmama ve Allah’ın âyetlerini yalanlamaya en yerinde ceza budur. Bu cezalar yetmiyormuş gibi bundan başka: “Şimdi tadın azâbı! artık size, azâbınıza azap katmaktan diğer bir şey yapacak değiliz” (Nebe’ 78/30) denecektir fakat, ola ki bu ilâhî korkutma onlara cehennem azabından daha ağır gelecektir.

İnsanları yaptıkları kötülüklerden vazgeçirmek, küfür ve şirk bataklığından kurtarıp görmedikleri âhirete iman etmeye sevk olabilmek için nefret edilen şey faktörü, özendirme ve mükafaat unsurundan daha etkilidir. Bu sebeple burada da cehennem ehlinin göreceği azab ilk önce anlatıldı. Hemen de özendirme unsuru olan farklı alanlara yönlendirilmiş nimet sofralarının kapıları aralanmaktadır:

Nebe' Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Nebe' Suresi 30. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/nebe-suresi-30-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html