Peygamber (s.a.v.) Efendimizin ashab-ı kiramdan Ebu Hureyre’ye (r.a.) yapmasını nasihat ettiği üç faziletli ibadet.

Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:

Dostum Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana her ay üç gün oruç tutmayı, iki rekat kuşluk namazı kılmayı ve uyumadan önce vitri edâ etmeyi tavsiye buyurdu. (Buhârî, Teheccüd 33, Savm 60; Müslim, Müsâfirîn 85, 86. Keza bk. Ebû Dâvûd, Vitir 7; Nesâî, Sıyâm 81; Kıyâmü’l-leyl 28)

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

Peygamber Efendimiz sahâbîlerine genellikle yaptığı nasihatlerin açık havada, yeri geldikçe bazı sahâbîlerine özel tavsiyelerde bulunurdu. Hadisimizin öteki rivayetleri, bu hadiste sözü edilen konuları onun sadece Ebû Hüreyre’ye değil, aynı zamanda Ebü’d-Derdâ (Müslim, Müsâfirîn, 86) ve Ebû Zer el-Gıfârî’ye de (Nesâî, Sıyâm 81) öğüt ettiğini göstermektedir.

Resûlullah Efendimiz oruç tutmak ve namaz kılmakla ilgili nasihatleri daha çok yoksul sahâbîlere yapardı. Zira onların durumu mâlî ibadetleri yerine getirmeye yok, bedenî ibadetleri yapmaya müsâitti. Fakir sahâbîlerin en tanınmışı da, İslâmiyet’i, özellikle de hadîs-i şerîfleri öğrenmek için Resûl-i Ekrem’in yanına karın tokluğuna yaşamış Ebû Hüreyre idi. Allah onlardan razı olsun; zira bu ümmet, o kadar kıymetli ibadetleri o erdemli halk doğruca öğrenebilmiştir.

Ebû Hüreyre yukarıdaki hadiste Resûlullah Efendimiz’den “dostum” (halîlî) diye söz etmiş, Ebü’d-Derdâ ile Ebû Zer el-Gıfârî de ondan “sevgilim” (habîbî) diye bahsetmişlerdir. Halîl, muhabbeti kalbe yerleşen ve sevgisi her zaman gönülde yaşamış kimse demektir. Kuşkusuz gerçek dost, tıpkı Efendimiz gibi, dostuna faydası dokunan, onun lehine olacak şeyleri kendisine bildirendir. Ashâb-ı kirâmın Hz. Peygamber hakkındaki dostum, sevgilim gibi sözleri, onların Resûl-i Ekrem Efendimiz’e duydukları derin muhabbetin samimi birer ifadesidir. Bu büyük insanların gönüllerinden fışkıran Resûlullah sevgisi, bize de Peygamber aleyhisselâm’ı derin bir aşkla sevme ve onun muhabbetini gönlümüze koyma hususunda canlı birer örnektir.

Bir sahâbînin Peygamber aleyhisselâm’dan söz ederken ona dostum demesi diğer, Peygamber aleyhisselâm’ın bir sahâbîsini dost edinmesi ise tamamen başkadır. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Allah sevgisinden diğer hiçbir sevgiyi gönlüne yerleştirmemiştir. Bunu şu olayda açık açık görmekteyiz. Efendimiz son hastalığı esnasında mübarek başını bir bezle bağlayarak mescide çıkmıştı. İşte bu sırada Hz. Ebûbekir’in İslâm’a yaptığı hizmetlerden laf etti. Sonra da şöyle buyurdu: “İnsanlardan bir arkadaş edinecek olsaydım, Ebû Bekir’i kendime arkadaş edinirdim. Ama İslâm kardeşliği daha üstündür.” (Buhârî, Salât 80)

Çağrıda Bulunmak oluyor oysa Resûlullah Efendimiz İslâm’a hizmet eden kimseleri takdir ediyor; onların mükâfatını Allah Teâlâ’nın vereceğini belirtiyor; lakin arkadaş edinme konusunda ümmetinden hiçbirini ötekine tercih etmiyor. Çünkü o ümmetinin bütün fertlerinin peygamberidir. O bütün ümmetini derin bir muhabbetle sever. Onun peygamber olması, ümmetinden birini arkadaş edinmesine engel teşkil etmektedir. Buna karşılık yakın arkadaşlarının ondan dostum diye söz etmesine bir engel yoktur. Zira onu hoşlanmak Allah’ın emridir. Peygamber sevgisi, müslümanların birbiriyle yarışacağı sahalardan biridir.

Ebû Hüreyre Peygamber Efendimiz’in her ay üç gün oruç tutma, iki rekat kuşluk namazı kılma ve uyumadan önce vitri edâ etme konularında kendisine yaptığı tavsiyeye verdiği önemi izah etmek için “Artık onları ölünceye kadar terketmem” demiştir. (Buhârî, Teheccüd 33; Müslim, Müsâfirîn 86) Kâinâtın Efendisi’nin tüm tavsiyeleri bizim için büyük öneme sahiptir. Onları hayatının düsturu yapan kimseler ayrıca dünyada ayrıca de âhirette kazançlı çıkarlar.

HER AY ÜÇ GÜN ORUÇ

Resûl-i Ekrem Efendimiz’in Ebû Hüreyre’ye yaptığı üç tavsiyeden birincisi her ay üç gün oruç tutmaktır. Herhangi bir yorumlama olmadan her ay üç gün oruç dendiği vakit anı birincil gelen, her ayın on üç, on dört ve on beşinci günleri tutulan nâfile oruçlardır. bununla beraber Efendimiz bu tavsiyesiyle her ay birbiri peşinde üç gün oruç tutmayı veya her ayın başında, ortasında ve sonunda oruç tutmayı da kastetmiş olabilir. Her iyiliğin on misliyle karşılık görmesi bir İslâmî kaide olduğu için, her ay üç gün oruç tutan kimse, bütün bir ay oruç tutmuş gibi sevap kazanır.

KUŞLUK NAMAZI

Hadisimizde ikinci olarak, iki rekat kuşluk namazı öğüt edilmektedir. Her ne değin hadisimizin bazı rivayetlerinde genel bir ifadeyle “kuşluk namazı” ya da “her gün kuşluk namazı” diye geçmekte ise de yukarıdaki hadiste rekatları da belirtilerek “iki rekat kuşluk namazı” denmektedir. Kuşluk namazının en azı iki rekattır.

VİTİR NAMAZI

Tavsiye edilen üçüncü konu ise uyumadan önce vitri edâ etmektir. Peygamber Efendimiz, gecenin son kısmında kalkıp vitir namazı kılamayacak kimselerin bu namazı yatmadan önce kılmalarını nasihat etmiştir. Bir önceki hadiste genişçe açıklandığı üzere, vitir namazını gecenin sonunda kılmak daha sevaptır.

Hadisten Öğrendiklerimiz

Her iyiliğe minimum on misli sevap verileceğine kadar, her ay üç gün oruç tutan kimse, bütün bir ay oruç tutmuş gibi sevap kazanır. Her gün iki rekat kuşluk namazı kılmak sevaptır. Vitir namazını gecenin son üçte birinde kılmak daha sevap olmakla beraber, uyanacağından belirlenmiş olmayanların yatmadan önce kılması daha uygundur.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/peygamberimizin-ebu-hureyreye-ra-tavsiye-ettigi-uc-ibadet.html