23 Kasım’da Düzce’de meydana gelen depremin ardından bir açıklama yapan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Ülkemizin deprem riski göz önünde bulundurulduğunda binalarımızı güçlü ve güvenli hale dönüştürmek önceliğimiz olmalı. Bu deprem bizlere doğru malzemenin doğru yerde doğru proje ile ve doğru ellerde yapıldığından; belgeli malzemelerin belgeli yolculuğundan emin olmamızın önemini hatırlattı” dedi.DÜZCE (İGFA) - 23 Kasım’da Düzce’de meydana gelen ve çevre illerde de şiddetli bir şekilde hissedilen depremin ardından bir değerlendirmede bulunan Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu depremin sonuçlarının pek çok açıdan değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Tayfun Küçükoğlu, “12 Kasım Düzce depreminin yıldönümünden birkaç gün sonra, depremin etkilerini konuştuğumuz günlerde yine Düzce merkezli bir depremle sarsıldık. Öncelikle geçmiş olsun dileklerimizi paylaşıyoruz, vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. 23 yıl önce yaşadığımız bir felaket sonrası yapı stoku yenilenen, depreme uygun hale dönüştürülen Düzce, 23 Kasım gecesi yaşanan depremde büyük bir sınav verdi. Eski yapılar ve bazı uygulama hataları bulunan binalar dışında depremin şiddeti de göz önünde bulundurulduğunda kentteki hasar da sınırlı kaldı. Bu en büyük tesellimiz” diye konuştu. Türkiye İMSAD olarak hemen her fırsatta kentsel dönüşümün, yenilemenin, güçlendirmenin önemine dikkat çekmeye çalıştıklarını belirten Tayfun Küçükoğlu, “Geleceğin şehirlerini oluştururken, riski depremin değil güvensiz yapıların oluşturduğu bilinciyle hareket etmeli, şehirlerimizi bu gerçeklik çerçevesinde kurgulamalıyız. Tüm şehirlerimizde depreme dayanıklı, enerji verimli yapıların sayısını artırmak için sürdürülebilir binalara odaklanmalıyız. 20-30 yıl sonra tekrar dönüştürülecek yapılar değil, 100 yıllık yapılar, yaşam alanları inşa edilmesi gerekiyor. Depreme hazırlık, şu an şehirlerimiz için atacağımız öncelikli adım olmalı” dedi. Tayfun Küçükoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Yaşadığımız son deprem bizlere doğru malzemenin doğru yerde doğru proje ile ve doğru ellerde yapıldığından; belgeli malzemelerin belgeli yolculuğundan emin olmamızın önemini hatırlattı. Tekrar tekrar altını çizerek ifade ediyoruz ki; malzemenin üretimi, kalitesi kadar proje alanındaki uygulaması da ürünlerin verimliliğini etkiler. İnşaatlarda yetkin ellerde, projenin özelliklerine göre doğru şekilde seçilen ürünler, şartlarına uygun olarak kullanılmalıdır. İnşaatta yapım, uygulama sürecinde meydana gelebilecek hatalar veya eksiklikler geri dönüşü olmayacak vahim sonuçlara sebep olabilir. Eksik malzeme, yokluğunu hissettirir ve bu yokluğu kapatmanız mümkün değildir. Doğru malzeme, doğru uygulamalar binaları güçlü kılar. Bu depremden, geleceğe yönelik alacağımız derslerden biri de malzemelerin doğru kullanımı ve belgeli yolculuğunun otoritelerce takip edilmesi gerekliliğidir.”