Sarp Can Köroğlu, 14 Temmuz 1990 tarihinde Bolu’da doğmuştur. Türk dizi ve sinema oyuncusu.Adı: Sarp Can Köroğlu Doğum Tarihi: 14 Temmuz 1990 Doğum Yeri: Bolu Boyu: 1.90 m. Kilosu: 85 kilo Burcu: Yengeç Göz Rengi: Ela Kardeşleri: Ablası var Instagram: https://www.instagram.com/sarpcan/ Evcil Hayvanları: Köpeği var.Ailesi: Bolu’da doğdu, büyüdü. Babası eczacı. Annesini sekiz sene önce kaybetti. “Muhteşem bir ailem var. Fazla mutlu bir çocukluk geçirdim. Aile böylece manâlı ancak hayatta. İleriki hayatımızda birçok şeyde çok belirleyici olduğunu düşünüyorum. Bir ablam var. O eşiyle Bakü’de yaşıyor şu anda.”Çocukluk yılları: Kazıbilim okudu. Bu seçimi biraz da şartların getirdiğini belirtiyor. “Lisede çok kötü bir öğrenciydim. Benden kötüsünü bulamazdınız. Afacan ve tembeldim. Ama içimde defalarca oyunculuk arzusu vardı. Bir şekilde İstanbul’a varmak istiyordum. Bolu’daydım o vakit. Tercih yaparken İstanbul’da puanımın yettiği en hoş yer Mimar Sinan Üniversitesi, Kazıbilim bölümüydü. Tarihe de ilgim vardır. O yüzden Kazıbilim okudum. Lakin geldikten daha sonra da direkt oyunculuk eğitimi almaya başladım bir yana.”Eğitim hayatı: Mimar Sinan Üniversitesi Kazıbilim Bölümü’nden mezun oldu. Yüksekokul 35 Buçuk Sanatevi’nde kısa süreli oyunculuk eğitimi aldı.Hayatının dönüm noktası: 36. bölümde dahil olduğu Adını Feriha Koydum dizisi tanınmasını sağladı. “Adını Feriha Koydum benim ilk ciddi işimdi. Açıkçası ilk başlarda afalladım. ‘Nasıl yapsam?’ diye düşündüm. Sonradan adapte oldum. diğer taraftan ‘Adını Feriha Koydum’ un hayran kitlesi çok genişti. Yayınlandığı dönemin en çok izlenen dizisiydi. O da tabii üzerimdeki sorumluluğu artırdı.”Oyunculuğa birincil adım: Televizyon macerasına 2010 yılında, ‘Elde Var Yaşam’ dizisinde canlandırdığı ‘Öğrenci’ rolüyle başladı.Hangi proje ile parladı? ‘Adını Feriha Koydum’ dizisinde canlandırdığı ‘Bülent’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.Kişilik özellikleri: Şartlar ne olursa olsun mutlu olmanın bir yolunu buluyor. “Bu durumun dışarıdan bakıldığında fazla kolaylık gibi algılandığı zamanlar oluyor. Pek görünmesini de anlıyorum çünkü benim hayatımda ‘Hallederiz’ kelimesinin çok yeri vardır doğrusu. Her şey bir şekilde hallolur diye düşünürüm. Seviyorum bu yanımı. İdealist olduğumu söyleyebilirim. Bir şey olacaksa en iyisinin olmasını isterim. Bu maalesef kötü bir nitelik çünkü obsesif olabiliyorsunuz. başkaca hayattaki en büyük kavgam düzensizliği düzene dönüştüren insanlarla. Bu duruma en hoş misal trafikte yeşil yanar yanmaz salisesinde kornaya sarılan kişiler.”Us yapısı: Kendisini yakışıklı buluyor ve oyunculukta görselliğin manâlı olduğunu düşünüyor. Yaptığımız işte de olması gereken bu değil fakat maalesef kapıyı açan en önemli şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Çünkü yaşadığımız zamanda neredeyse yalnızca ve en çok güzelliğe ve yakışıklılığa istek var.”Aşka bakışı: Aşk kendimce güzel süre vermek… Ben böylece herkesin anlattığı gibi büyük bir aşk adamı değilim. O yüzden mesela bana ‘Aşk evliliği mi mantık evliliği mi?’ denilse ben ona da ‘Mantık’ derim. İşin o tarafındayım. Yani biriyle hayatımı geçireceksem, o insanla anlaşabiliyor muyum, iyi zaman geçirebiliyor muyum? Bunlardır önceliğim. İnsanların anlattığı o kontrolünü yitirmek, tutku, o alev… Ben hiç pek şeyler yaşamadım. Hiç aşk acısı çekmedim. Sıfır yani. Evlilikse bence yalnızca çocuk müessesi. Bende yalnızca çocuk için evlenirim. İlerisi için de istediğim bir şey fakat o kafaya girmek için de mutlaka onun kendi ayakları üstünde duracağı vakte dek ona maddesel olarak iyi bir gelecek sunacak duruma gelmek isterim.”İlk sinema filmi: Doğa Can Anafarta/ Damat TakımıHayata bakışı: Açgözlü bir insan yok ama mesleği ile ilgili hırsları var. “Hırslarım vardır. Hiç yok diyemem. Lakin sürdürülebilir konularda hırslıyım. Oyunculuk bunun başında geliyor. Örnek hayatımı bunun üzerine kurmak istediğimi daima biliyordum ve bu yüzden İstanbul’a geldim. Adımlarımı defalarca buna göre attım.”İş hayatına bakışı: Iş yaşamında şu lahza bulunduğu konumda olmasında tesadüflerin de payının büyük olduğunu belirtiyor. “Tesadüfler fazla artı fakat natürel fakat bende üstüme düşeni yaptım, fazla çalıştım, içten zamanda içten yerde elde etmek için çabaladım lakin tesadüflerin de büyük etkisi olduğuna inanıyorum. Yoksa tiyatrolarda ne dek iyi oyuncular var çoğumuzun hiç tanımadığı. Her şey sadece kabiliyet ve çalışmakla olsa, iyi yerlerde daima dürüst halk olurdu fakat öyle değil maalesef. Oyunculuk kursuna başladığımda oyuncu koçumuz herkese kağıt dağıtıp “Kurstan ne bekliyorsunuz?” sorusunu sormuştu. Sınıftaki herkes kağıtları doldurmuştu ayrıntılarıyla. Bense sadece altı harf yazmıştım: ‘Memnun Etme’ oynadığımdan hoşnutluk olmazsam hiçbir şeyden keyif alamam.”Kariyer planı: Bugüne dek canlandırdığı rollerden daha öbür karakterlere hayat atamak istiyor. “İlk aklıma geleni söylüyorum. Örneğin bir kapıcı rolünde oynamayı fazla isterim çünkü şu başlıca dek defalarca fazla zengin karakterlere hayat verdim. Hangi diziye girsem altıma her zaman bir son model otomobil verdiler. Hiç parası olmayan, kaybetmiş ve hala kayıp bir insanı canlandırmayı çok isterim, psikolojisi bozuk, en ince ayrıntısına kadar çökmüş, hayattan umudu kalmamış, tutunacak bir dal arayan ama bunun için çabalamayan bir karakteri de oynamak isterim. Kısacası kafa yorman gereken bir rol çok güzel olur. Oyunculuğumu için yapamayacağım şey yoktur çünkü çok büyük bir okyanus bu. Dibi değil. Her şeyi oynayabilirsin bu yüzden de kendini kesintisiz geliştirmen gerekiyor. Gözlem, bizim işimizin en büyük önceliği. Oyuncu koçum Merve Taşkan’ın bir sözü vardır: ‘Her şey reel olmalı, Biri sana çok iyi oynadın derse yanlıştır bu. Açıkçası reel, realist olmaktır. Oynamayacaksın, onu yaşayacaksın’. Bunlar manâlı noktalar.”Kadında alımlılık kriteri: Karşı cinste dış görünüşe ağırlık veriyor. “Kendimizi kandırmayalım. Kim ‘benim için ruh güzelliği kayda değer’ diyorsa yalan söylüyor. Sokakta, bir yerde karşılaşıp etkilendiğin insanın ruhunu nereden bilebilirsin? İlk bakışta hepimizi etkileyen şey dış görünümdür. Ama tanıyınca karakteri natürel ki belirleyici olur. Beni etkileyecek kadının eğlenceli olması koşul kendimce. Sadece partner olarak değil dostluk ilişkilerimde de buna fazla uyarı ederim. Bir insanla oturup saatlerce sıkılmadan sohbet edebilmelisin. Bilmiş kadını görür görmez köprüden önceki son çıkıştan kaçarım. Kişisel bakımına uyarı etmeyen diğer taraftan çok estetikli kadın sevmem. Bunu oyuncular da yapıyor ve çok hatalı buluyorum. Geçen gün ekranda denk geldim böyle bir sahneye. Ağlamaya çalışıyor fakat yüzü, gözü ağlamıyor botokstan. Balmumu gibi görünüyor. İkili ilişkide akla uygun seviyede kıskancımdır. Misal ne giydiğine katiyen karışmam. Böylece bir şey haddim de olamaz. Fakat partnerimin giydiği şeye egemen olmasını beklerim.”TELEVİZYON DİZİLERİ2010 – Elde Var Hayat / Öğrenci2011/2012- – Adını Feriha Koydum / Bülent Seymen2014 – Kurt Seyit ve Şura2015/2016 – Güneşin Kızları / Emre2016 – Hayatımın Aşkı / Hakan2016/2017 – Paramparça / Mithat2018- Bir Mucize Olsun2018/2019 – Yasaklanmış Elma / Kemal Karaca2020- Bay Yanlış/ Serdar Öztürk2021- Sen Çal Kapımı/ Deniz Karsu2022- Gül Masalı/ Arda SeçkinSİNEMA FİLMLERİ 2017 – Güvey Takımı / Yiğit Özel içerikler youtube kanalımızda Kaynak: televizyongazetesi.com URL: https://televizyongazetesi.com/sarp-can-koroglu-kimdir-nereli-boyu-yasi-dizileri-ailesi/1327737